Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3816 E. 2023/874 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3816 Esas
KARAR NO: 2023/874
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2018/864 Esas, 2019/703 Karar
DAVA: KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; Eyüp … Noterliğinin 02/04/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeye uygun olarak ödemelerin yapılması gerekirken satış bedeli taksitlerinin zamanında ödenmeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle 9.920,00 TL borcunun olduğu ileri sürülmek suretiyle kooperatif yönetim kurulunun 20/07/2018 tarih ve 894 sayılı kararı ile kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğinin bildirildiğini, kooperatifin 06/05/2018 tarihli genel kurul toplantısının yeterli çoğunlukla toplanarak karar almadığını, bu nedenle kooperatiften çıkarma kararının usulsüz olduğunu, üyelikten çıkarılma kararı verilebilmesi için öncelikle üye kaydının yapılması ve yönetim kurulu kararıyla kendisine tebliğ edilmesi gerektiğini, üyelik kaydı bulunmadığından çıkarma kararı verilemeyeceğini, davalı kooperatifin sözleşmeyi mi feshettiği üyelikten çıkarma kararı mı verdiğinin belli olmadığını, net ve açık olmayan kararla üyelikten çıkarma kararı verilemeyeceğini, sözleşmenin feshedilemeyeceğini, ancak varsa alacağın tahsili yoluna gidilebileceğini, davalı kooperatifin 06/05/2018 tarihli Genel Kurul toplatısının iptali için İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/464 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, zira iptal halinde, yönetim kurulunun usulüne uygun seçilmediğinin ortaya çıkacağını ve doğal olarak söz konusu yönetim kurulunun hakkında verdiği çıkarma kararının da geçersiz ve hükümsüz olacağını, kooperatif yönetiminin kendisine karşı özel husumet beslediğini, bu nedenle kötüniyetli olarak hakkında çıkarma kararı verdiğini, davalı kooperatif yönetiminin keşide ettiği ihtarnamelerin usul ve esas hükümlerine uygun olmadığını, kanuna aykırı ve çelişkili olduğunu, ihtar ve ikaz bulunmadığını ve yetkisiz vekil tarafından keşide edildiğini, ihtarnamede belirtilen 9.920,00 TL’lik borcun doğru olmadığını ve gerçeğe aykırı olduğunu belirterek her türlü tazminat ve dava hakkının saklı kalması kaydıyla davalı kooperatif yönetim kurulunun 20/07/2018 tarih ve 894 sayılı kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile kooperatif adına kayıtlı bulunan İstanbul, Gaziosmanpaşa (Arnavutköy) …, … Pafta, … Ada, … Parsel sayılı yerde inşa edilen … Blok … Kat … numaralı bağımsız bölümün 47.620,00 TL peşin, kalan 35.960,00 TL’nin 01/01/2012 tarihinden itibaren 620,00 TL’lik aylık sabit taksitler halinde ödenmek üzere toplam 83.580,00 TL bedelle satılması konusunda davacı ile anlaşıldığını, 12/12/2012 tarihli ortaklık senedinin düzenlenerek davacıya verildiğini ve taraflar arasında “maliyet ve yapım taahhütnamesi” imzalandığını, kooperatif yönetiminin sabit fiyatlı konut satın alanları ortak olarak nitelendirmediğini ve genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, fakat İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bu kişilerin de genel kurul toplantılarına çağrılması yönündeki kararı üzerine ortaklar defterine kayıtlarının yapılarak genel kurul toplantılarına çağrılmaya başlandığını, bazı ortaklar tarafından açılan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 Esas sayılı dosyasında, bu kişilerin, genel kurullara çağrılması gerektiği yönünde verilen karar doğrultusunda ortaklar defterine kaydının yapıldığını, davacının 2015 Haziran ayından itibaren 16 aya ait taksitlerini ödemediğini, bunun üzerine davacıya tebliğ edilen ilk ihtarnameye karşı davacının keşide ettiği ihtarnamede belirttiği sebeplerle ödeme yapmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine ikinci ihtarnamenin tebliğ edildiğini ve davacının aynı şekilde yine ihtarname keşide ederek cevap verdiğini, tebliğ edilen ihtarnamelere rağmen borcunu ödememesi sebebiyle kooperatif yönetim kurulunun 20/07/2018 tarih ve 894 sayılı kararı ile davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ve kararın ihtarname ile tebliğ edildiğini, davacı tarafından ileri sürülen ve başka davaların konusu olabilecek iddiaların hiçbirinin davacıya, taahhüt ettiği ödemeleri yapmama hakkını ve yetkisini vermediğini, davacının ortaklar defterine kayıtlı olduğunu, zaten öyle olmasa genel kurullara çağrılamayacağını ve hakkında ihraç kararı da verilemeyeceğini, ortaklıktan çıkarma kararının son derece net ve açık olduğunu, davacının ortaklığı kanunun emredici hükmü gereği düştüğünden dava konusu edilen genel kurulların iptali davasının bu davaya bir etkisinin olmayacağını, müvekkili kooperatif yönetiminin davacıya özel husumeti olduğu yönündeki iddianın gerçek olmadığını, keşide edilen ihtarnamelerin usulüne uygun olduğunu, davacının borcunun 9.920,00 TL olduğunu ve kooperatif muhasebe kayıtlarının aksi ispatlanmadıkça itibar edilmesinin zorunlu olduğunu, davacının, taahhüt ettiği ödemelerini yaptığına dair herhangi bir itirazda bulunmadığını ve borçlarını ödemediği için de ana sözleşme ve Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre ortaklığının sonlandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran, ortakların hangi sebeplerle kooperatif ortaklığından ihraç edilecekleri ve ihraç usulünün ana sözleşmede belirtildiği, davacının konut bedelinden bakiye 9.920,00 TL tutarındaki borcunu ödemediği için keşide edilen ihtarnamelerin usulüne uygun olduğu, buna rağmen davacının satış bedelinin bakiye kısmını ödemediği, bu nedenle davalı kooperatif kurulu kararı ile konut alım sözleşmesinin feshedilerek davacının kooperatif ortaklığından ihraç edilmesi işleminin Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğu gerekçeleri ile sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; inşaatın tamamen kaçak yapı olduğunu, imar durumuna, ruhsata ve onaylı projeye aykırı olduğunu, yetkili belediye encümeni tarafından verilmiş ve kesinleşmiş yıkım kararları bulunduğunu, bu durumda ise ruhsata, imar durumuna ve projeye uygun olarak inşaatı yapılan ve üyeye tahsis edilebilecek bir meskenin mevcut olmadığını, mahkeme tarafından kooperatifin ayıplı ifa hususunun irdelenmediğini, kat irtifakının ve kat mülkiyetinin tesisinin kesin olarak mümkün olmadığını, iskan ruhsatının alınmasının da imkansız olduğunu, dolayısıyla ortada yasal bir inşaat değil, moloz ve enkaz olduğu gerçeğinin gözardı edildiğini, ayrıca belediye encümeni tarafından verilen çok sayıda ve ciddi meblağlar ihtiva eden para cezası kararlarının da mevcut olduğunu, kooperatif yönetiminin görevini suiistimal etmesi, görevini kötüye kullanması gibi nedenlerle kooperatifin, müvekkiline tahsis edeceği yasal mesken olmadığını, kooperatifin, her üyesini genel kurul toplantısına çağırması ve katılamama halinde ise özellikle ve öncelikle genel kurul kararlarını tebliğ etmesi ve bu tebliğ işlemi ile her üyeye aylık aidat miktarını bildirmesi gerektiğini, oysa bu anlamda hiçbir genel kurul toplantısında alınan kararların müvekkiline tebliğ edilmediğini, borç miktarını bildiren ve -10- gün süre veren ihtarnameye konu aidat miktarının muaccel olması gerektiğini ve bu ihtarnamede ödeme yapılmaması halinde üyelikten çıkarma kararı verileceği hususunun bildirilemeyeceğini, keza -30- gün süre geçmeden ihtarname keşide edilemeyeceğini, ihtarname içeriklerinin yasa hükümlerine uygun olması, keşide edilen her iki ihtarnamenin bir diğerini doğrulaması ve aynı meblağları ihtiva etmesi gerektiğini, kooperatif genel kurul toplantılarında alınan üyelik aidat miktarının ne olduğu ayrıca tahkik ve tespit edilmeden keşide edilen ihtarnamede talep edilen alacağın kooperatif genel kurul toplantılarında alınan aidat miktarına uygun olup olmadığının tespit edilemeyeceğini, müvekkilinin, kooperatif kayıtlarında üye kaydının mevcut olmadığını ve genel kurul toplantıları için kendisine çağrı yapılmadığını, üye olarak resmi kayıtlarda gösterilmeyen bir şahıs hakkında kooperatifin üyelikten çıkarma kararı vermesinin objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, kooperatifin ediminin ifasının imkansız oluşu ve mevcut ediminin ayıplarının giderilmesinin mümkün olmayışı karşısında müvekkilinin imkansız edime ilişkin herhangi bir borcunun ve ödeme yapmasının mümkün olmayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16/4 maddesi “Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.” hükmünü ihtiva etmekte olup buna göre davanın ön şartı, ihraç kararının tebliği tarihinden itibaren davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmasıdır. Davalı kooperatif yönetim kurulunun 20/07/2018 tarih ve 894 sayılı kararı ile, davacının kooperatif ortaklığından çıkarılarak çıkarma kararının noter vasıtası ile tebliğine karar verilmiş olup Eyüp … Noterliğinin 27/07/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile çıkarma kararı tebliğe çıkmıştır. Buna göre davanın yasal 3 aylık hak düşürücü süre içinde 2709/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 12/10/2019 tarihli raporda; davacının, davalı kooperatiften 2011 yılında düzenlenen belgelerle 47.620,00 TL peşin, bakiyesi ayda 620,00 TL ödemeli toplam 83.580,00 TL bedelle daire aldığı, davacıya konutunun tahsis ve teslim edildiği, kendisine de kooperatife ortak kaydedildiğine dair belge verilmesine rağmen davacının, genel kurul toplantılarına çağrılma ve toplantılara katılma hakkını daha sonra sabit bedelli ortak olarak nitelendirilmek suretiyle mahkeme kararı ile elde ettiği, davacının konut bedelinin bakiye 9.920,00 TL tutarındaki borcunu ödemediği için tasfiye halindeki kooperatif yönetim kurulu kararıyla konut alım sözleşmesi feshedilerek kooperatif ortaklığından ihraç edildiği, ihraç işleminde Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme hükümlerinde belirtilen şekli usule aykırı bir husus olmadığı, davalı kooperatifin davacının konutunun bulunduğu blok dahil, birçok blokta imar mevzuatına aykırı daire yaptığı, bu nedenle idari davalara muhatap olduğu, yöneticileri hakkında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/294 Esas sayılı sırasında kamu davasının açıldığı, davacıya iskanı alınmış konut etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının mezkur yükümlülüğünü yerine getirme imkanının da mevcut şartlarda ortadan kalktığı, bu nedenle davacının ihracının tarafların hak ve yükümlülükleri açısından açık bir eşitlik ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, davacı hakkında alınan ihraç kararına dayanarak davalının konutunun geri alınamayacağı bildirilmiştir. “… yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ihraç prosedürü, 1163 sayılı Yasa’nın 27., yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 14. maddelerinde etraflıca hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan düzenlemelere göre ortağın ihraç edilebilmesi için, yasa ve anasözleşmeye uygun şekilde ihtar edilmesi ve ayrıca ihtara konu edilen borcun gerçeği yansıtması gerekmektedir. Ortağın tebliğ edilen her iki ihtarnamede bildirilen borç miktarının aynı olması, farklı ise bunun nedeninin ihtarnamelerde açıklanması, borç miktarında tereddüde meydan verilmemesi ihtarnameye uyulmaması halinde ne gibi bir yaptırım uygulanacağının açıkça gösterilmesi zorunludur. Aksi halde ortağın 1163 sayılı Yasa’nın 16 ve 27. maddelerine uygun olarak temerrüde düştüğü kabul edilemeyeceğinden ihracı da yasaya uygun sayılamayacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2009/7668 Esas 2011/1782 Karar sayılı ilamı). “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda bir aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir…” (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/7425 Esas, 2016/4644 Karar sayılı ilamı). Uyuşmazlıkta öncelikle davacının Kooperatif üyesi olup olmadığının çözümlenmesi gerekmektedir. Davacı tarafından ibraz edilen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/221 Esas 2015/59 Karar sayılı kararı uyarınca, 26/06/2011 tarihli Genel Kurulda alınan karar ile kendisine konut tahsisi yapılan kişinin sabit fiyatlı kooperatif ortağı sayılması gerektiği, buna göre bu genel kurulda, yönetim kuruluna sabit fiyatlı tahsis yetkisinin verildiği, öncesinde böyle bir yetkinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı adına düzenlenen ortaklık senedinde, davacının ortak olma isteğinin yönetim kurulunun 03/12/2011 tarih ve 381 sayılı kararı ile kabul edildiğinin belirtildiği, ortaklık senedinin ise, az önce bahsedilen genel kurul tarihinden sonra 17/12/2011 tarihinde düzenlendiği, bu tarih itibari ile ise, genel kurulun, yönetim kuruluna verdiği yetki ile davalının cevap dilekçesinde, durumu davacı gibi olanların yani sabit fiyatla konut alanların da söz konusu Mahkeme kararı gereği ortaklar defterine kaydının yapıldığı ve kararın verildiği 2015 yılından sonraki tüm genel kurullara çağrıldığı yönünde ki beyanları dikkate alındığında davacının sabit bedelli ortak statüsünde olduğu anlaşılmıştır.Davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitinden sonra davalı kooperatif yönetimi tarafından keşide edilen ihtarnamelerin yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığının ve uygunsa ihtarnameler ile istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.Yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 14. maddesinde, durumları bu maddede belirtilen hallere uyanların yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiş olup maddenin 2. bendinde bu hallerden biri olarak, parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtarın yapılacağı ve bu ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler gösterilmiştir. Aynı yönde düzenleme ana sözleşmede de yer almaktadır. Davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen Eyüpsultan … Noterliğinin 02/04/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile, … Ada, … Parsel, … Blok, … numaralı bağımsız bölümün satın alınmasından sonra kalan borç taksitlerinin zamanında ödenmediğinden bahisle davacının sözleşmeye aykırı davrandığı belirtilerek 2015 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Aralık ayları ile 2016 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarının her biri için 620,00 TL olmak üzere 31/10/2016 tarihi itibari ile ödenmesi gereken toplam 9.920,00 TL’nin vadesi geçtiği halde ödenmediğinden bahisle tebliğden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin aksi halde bağımsız bölüm satışına ilişkin sözleşmenin feshi ile kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verileceğinin davacıya ihtar edildiği, ihtarnamenin davacıya 09/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı ise davalıya keşide ettiği Gaziosmanpaşa … Noterliğinin 24/05/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, dairenin imar planlarına aykırı ve kaçak yapı olduğu, yıkım kararlarının bulunduğunu, iskan alınmasının da mümkün olmadığını, para talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek para ödemeyeceğini bildirdiği, ilk ihtarın tebliğine rağmen 10 gün içinde ödeme yapmayan ve yapmayacağı da anlaşılan davacıya Eyüpsultan … Noterliğinin 28/05/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilerek 31/10/2016 tarihi itibari ile ödenmesi gereken toplam 9.920,00 TL’nin ödenmesi için tebliğden itibaren bir aylık süre verildiği aksi halde bağımsız bölüm satışına ilişkin sözleşmenin feshi ile kooperatif ortaklığından çıkarılmasına karar verileceğinin davacıya ihtar edildiği, bu ihtarnamenin de davacıya 01/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davacının, davalıya keşide ettiği Gaziosmanpaşa … Noterliğinin 07/06/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, para ödemeyeceğini bildirdiği, bu ihtarın tebliğine rağmen de bir ay içinde ödeme yapmayan ve yapmayacağı da anlaşılan davacının, davalı kooperatif yönetim kurulunun 20/07/2018 tarih ve 894 sayılı kararı ile, kooperatif ortaklığından çıkarılarak çıkarma kararının noter vasıtası ile tebliğine karar verilmiş olup Eyüp … Noterliğinin 27/07/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile çıkarma kararı tebliğe çıkmıştır. Buna göre davalı tarafından, davacıya keşide edilip tebliği yapılan ihtarnamelerin Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme hükümleri ile yukarıda bahsi geçen Yargıtay ilamlarına uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu anlamda bir eksikliğin bulunmadığı tespitinden sonra ihtarnameler ile istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Gerçek borçtan kasıt ise, ihtarnamelere konu edilen borç miktarının kooperatif kayıtlarına uygun olmasıdır. Bilirkişi heyetince tanzim edilen rapora göre, davacının, davalı kooperatiften 83.580,00 TL karşılığında konut aldığı ve davalı kooperatife 73.660,00 TL ödeme yapmak suretiyle 9.920,00 TL borcunun bulunduğu belirlenmiş olup ihtarnameler ile talep edilen borç miktarının kooperatif kayıtlarına uygun olduğu ve davacının ihtarlara rağmen borcunu belirlenen sürelerde ödemediği anlaşılmıştır. Öte yandan 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16. maddesi uyarınca, haklarında çıkma kararı kesinleşmeyen ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. Davacının yukarıda açıklandığı üzere kooperatif üyesi olduğu sabit olup buna göre kendisine tahsis edilen konutun ruhsatsız olması ve ruhsatlandırılamaması halinde de davalı kooperatifin ortağı olan ve hakkındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen davacının ödeme yükümlülüğü devam eder. Davacı, davalı kooperatif aleyhine, sözleşmenin feshi ve tazminat veya konut tahsisi istemiyle dava açabileceği gibi aidat ödeme yükümlülüğüne bu anlamda herhangi engel bulunmamaktadır. Mahkemece tesis edilen karar isabetli olduğundan istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/864 Esas, 2019/703 Karar ve 25/09/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1.bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 361/1.fıkrası gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/09/2023