Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3802 E. 2021/891 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3802 Esas
KARAR NO: 2021/891
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2019/63 Esas, 2019/410 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi …’nun 01.04.2013 tarihinde davalı … Bankası Turgutreis Şubesinden tarımsal kredi kullandığını, bu krediden dolayı, İstanbul ili Esenyurt İlçesi … Köyü … Ada, … parsel sayılı arsa üzerine ipotek tesis edildiğini, diğer davalı … A.Ş’nin de bu krediden dolayı davacıların murisine hayat sigortası yaptığını, müteveffanın Mayıs 2017 yılında yeniden tarımsal kredi kullandığını ve 07.07.2017 yılında vefat ettiğini, vefat üzerine müvekkilleri tarafından banka şubesiyle irtibata geçildiğini, kredi borcunun hayat sigortasından karşılanacağını söylediklerini, fakat sigorta tarafından kredi borcunun kapatılmadığını, borcun ödenmesi için müvekkillerine 15.03.2018 tarihli, 136.579,26 TL bedelli kat ihtarnamesi gönderildiğini belirterek müvekkillerinin murisinin bankadan kullandığı krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin işbu davada aktif dava ehliyetinin bulunmaması sebebiyle öncelikle davanın husumetten reddi gerektiğini, ölüm tarihi itibariyle geçerli bir sigorta poliçesi bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinin kredi borcundan sorumlu olmadığını, TTK 1421 kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğunun prim tahsilatı ile başladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Bankası Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kredinin tarımsal kredi olması ve kredi kullananın yaşı nedeniyle sigorta şirketince sigorta yapılmadığını, bankanın sigorta şirketi olmadığını, sigorta şirketinin poliçeyi yenilememesinden dolayı bankanın bir sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk Derece Mahkemesince, davalı … A.Ş arasında düzenlenmiş sigorta sözleşmesi bulunmadığından bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, poliçenin yenilenmesinden davalı bankanın sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı banka aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin red kararının yerinde olmadığını, kredi kullanıldığı esnada muris adına hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, poliçelerin daha sonra yenilendiğini, bankanın bildirim yükümlülüğüne ve objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davacılar vekili 30.06.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiş, feragate ilişkin yetki içeren vekaletnamelerini dosyasına ibraz etmiştir. HMK 307. maddesine göre, feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 311. maddesine göre feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta, 310. maddeye göre de, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmektedir. Öte yandan feragat davaya son veren taraf işlemidir. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100. sayılı HMK’nın 349. maddesinde, başvurma hakkından feragat düzenlenmiş, ikinci fıkranın son cümlesinde, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddedileceğine yer verilmiştir. Davacılar vekilinin 20.03.2018 tarihli, … ve … yevmiye nolu Bodrum … Noterliği, 20.03.2018 tarihli, … yevmiye nolu Bakırköy … Noterliği, 05.07.2021 tarihli, … yevmiye nolu İstanbul … Noterliğinde düzenlenmiş olan vekaletnamelerinin incelenmesinde, vekilin davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, dosya hakkında Dairemizce henüz karar verilmediği ve feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı, feragat dilekçesinin usule uygun olduğu görülmekle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacılar vekilinin Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/63 Esas, 2019/410 Karar, 16.04.2019 tarihli karara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 349/2. fıkrası uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/07/2021