Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3773 E. 2020/416 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3773 Esas
KARAR NO : 2020/416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI : 2019/276 Esas
DAVANIN KONU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 20/03/2019 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan 8 numaralı kararın şekil ve esas yönünden yasaya, esas sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu, gündemde bulunmayan bir konunun usul ve yasaya aykırı olarak gündeme alındığını belirterek 8 nolu kararın iptaline ve kararın uygulanmasının tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 20/03/2019 günü yapılan Olağan Genel Kurul toplantısına 588 üyeden 151 üyenin asaleten katıldığını, 107 üyeninde vekaleten temsil edildiğini, toplam genel kurula katılan üye sayısının 258 olduğunu, yasanın aradığı toplantı yeter sayısına ulaşılarak genel kurulun gerçekleştirildiğini, karara muhalefet şerhinin işlenmediğini, alınan kararın üyelerin üstün hak ve menfaati gözetilerek alındığını, genel kurul toplantı öncesinde tüm üyelere gündemin gönderildiğini, gündemin 8. Maddesinde “… A.Ş’nin kooperatifimizle imzaladığı, Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Sözleşmesi hakkında görüşme ve karar alınması” şeklinde düzenlendiğini, gündem dışı görüşmenin yapılmadığını, toplantı sırasında bir kısım üyenin verdiği önergenin gündeme yeni bir madde ilavesi anlamı taşımadığıır, önergenin gündem kapsamında olduğunu, 22 olumsuz oya karşılık 220 oy ile maddenin kabul edildiğini, davacılardan … ile …’un yönetimde olduğu dönemde 26/04/2017 tarihli Genel Kurul için Genel Kurul gündeminin 7. Maddesinde de aynı konunun belirtildiğini, davacıların eldeki davadaki itirazların iyi niyetle bağdaşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; 29/05/2019 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı … A.Ş arasında Beyoğlu …. Noterliğinin 14/12/2010 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Sözleşmesi ve ek sözleşmeler imzalandığını, sözleşme gereğince kooperatife ait İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, … Mevkiinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazın 26/01/2011 tarihinde 122071/240000 payının dava dışı yükleniciye devredildiğini, taşınmaz üzerine 12.000.000,00 TL ‘lik teminat ipoteği tesis edildiğini, yüklenicinin kooperatife ait … ada, … parseldeki hissesine (9.261,58m2) karşılık olarak, … ada … parsel veya müteahhitin kendisine ait bitişikteki ticari alan olan … ada …. parselde (bilahare parsel numarası 4 olarak değişmiştir) ofis blokları inşaa etmeyi üstlendiğini, sözleşme gereğince kooperatifin 3. ve 8. ofis katları dahil aradaki 6 tam kat ve toplam 24 adet bağımsız bölümü alacağını, ofislerin hangi bloktan olacağına, hepsi aynı bloktan olmak şartıyla münhasıran … karar vereceğini, …’ya öncelikli olarak … ada … parseldeki ofis katlarının verileceğinin kararlaştırılığını, Proje tadilatı sebebiyle …’nun alacağı brüt yapı alanının 7.500 m2’nin altına düşürülemeyeceğini, yüklenicinin edinimini yerine getirmemesi ve gecikmesi durumunda teminat olarak verilecek ipotek bedelinin 1/2 sinden (6.000.000,00-TL’den) az olmayan miktarda cezai şart ve gecikmeden kaynaklı kira kaybını ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu cezai şart bedelinin ödenmesinin zarar eden tarafın müspet ve menfi zararlarını talep ve dava hakkını ortadan kaldırmayacağını, sözleşmede cayma durumunda 2.500.000,00 USD cezai şart kararlaştırıldığını, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, inşaatı süresinde bitiremediğini, yüklenicinin taahhütlerine aykırı bir şekilde sözleşme ilişkisini sona erdirmek istediğini, davalı …’ ya çeşitli teklifler önerdiğini, … tercihleri görmezden gelinerek farklı bağımsız bölümlerin … verilmek istendiğini, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart, tazminat ve ipotek haklarından vazgeçirilmeye çalışıldığını, …. üyelerinin haklarını savunmakla görevli … yönetimlerinin, bu teklifleri hiç bir zaman kabul etmediğini, … yönetim kurulunun değişmesiyle … nun teklifinin kabulü yönünde ortaklara baskı yapılmaya başlandığını, …’nun 20/03/2019 tarihli olağan mali genel kurul tutanağına göre, genel kurul gündeminin 8. maddesinde olmamasına rağmen, genel kurula sunulan bir ara ‘önergeyle’, Beyoğlu … Noterliği’nin 14/12/2010 tarih ve … yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Sözleşmesinin ve bu sözleşmeye ek sözleşmenin tamamının feshi, mütahhit … firması ile sulh olunması ve müteahhit firmanın ibrasına yönelik sözleşme taslağı şeklinde düzenlenmiş metinin sunulduğunu, kararın, sözleşme gereği kooperatifin tercihine göre alması gereken bağımsız bölümler yerine, inşaat firmasının keyfi bir şekilde vermeyi kabul ettiği bağımsız bölümlere katlanması, … dan talep hakkı doğan cezai şart ve tazminat haklarından vazgeçmesi, sözleşmeden kaynaklanan haklarının teminatı durumunda olan ipotek hakkından vazgeçmesi, açılmış olan icra takiplerinden kaynaklanan alacaklarından vazgeçmesi ve sözleşme nedeniyle … ’ nun ibrası sonucunu doğurduğunu, tedbir karar verilmemesi durumunda sözleşme gereği ….’ ya verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerin, dava dışı yüklenici tarafından 3.kişilere satılabileceğini, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fek edileceğini, sözleşmenin süresinde yerine getirilememesinden kaynaklı zararların tazmin edilemeyeceğini, ortaklara duyurulan gündem maddesinde kooperatif ve ortakları yönünden çok ciddi ve önemli telafi edilemez mali ve ekonomik sonuçları olan ve haklarından feragat içeren bu kararların alınacağına ilişkin açıklık bulunmadığını, Kooperatifler Kanunu’ nun 46/3 maddesindeki yasal şartların oluşturulmadan görüşme yapıldığını, kaldı ki, alınan kararın kanuna, Kooperatif Esas Sözleşmesi’ ne ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu, dosyaya ibraz edilen İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi tarafından hazırlanan 09/01/2018 tarihli rapor, Yeminli Mali Müşavir raporları gözetildiğinde talebin haklı olduğunun görüleceğini, çok basit bir inceleme ile dahi davanın esası yönünden haklılıklarının yaklaşık olarak anlaşılması mümkün olduğu halde ilk derece mahkemesi tarafından tedbir talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasıyla tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, davacı tarafça talep edilen tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar ret oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Anılan yasanın 46. maddesine göre kural olarak gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak aynı maddenin 3. fıkra hükmüne göre burada sayılan hususlarda, gündemdeki maddelerin görüşülmesine geçilmeden önce ve ortakların 1/10’unun teklifi üzerine gündeme madde ilavesi mümkündür. 2. fıkra hükmüne göre ise dörtten az olmamak üzere ortakların 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur. Aynı düzenlemenin Kooperatif Ana Sözleşmesinin 31. Maddesinde olduğu görülmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile uygulanması gereken. 6102 sayılı TTK’nın, “Kararın yürütülmesinin geri bırakılması” başlıklı 449. maddesi, “(1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.” hükmünü, “Kararın etkisi” başlıklı 450 maddesi,”(1) Genel kurul kararının iptaline veya butlanına ilişkin mahkeme kararı, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade eder. Yönetim kurulu bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koymak zorundadır.” hükmünü içermektedir.TTK’nun 449. Maddesindeki, “genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına” ilişkin düzenleme, sadece dava açıldıktan sonra ve yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra verilebilen kararlardan olup, özel geçici hukuki korumalardandır, yani bir başka anlatımla özel bir ihtiyati tedbirdir. İhtiyati tedbire ilişkin genel düzenleme, HMK’nın 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir. Gerek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, gerekse de Yargıtay 23. Hukuk Dairesince, prosedür ve kanun yolu bakımından HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerine tabi olacağı kabul edilmiştir.Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nun 389 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, anılan düzenleme “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü haizdir. Anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki korumadır. İhtiyati tedbir verilebilmesinin en önemli şartlarında biri, ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır.(m. 389/1). Kanun, burada “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi hâlinde,hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hâle gelmesi,gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Hâkim kararında somut sebep gösteremiyor, bunu en azından açıklayacak veya asgari ölçüde ikna edecek delil değerlendirmesi yapamıyor, yaklaşık ispat ölçüsünü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir. Ancak bu da hiçbir zaman tam bir ispat seviyesinde ispat şartına dönüşmemelidir.(Pekcanıtez,Hakan/Atalay,Oğuz/Özekes Muhammet; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, Ankara 2011-Sh.715-717) (Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 24/04/2012 gün ve 2011/15388 esas,2012/6651 karar sayılı ilamında belirtildiği gibi)Somut uyuşmazlıkta, Kooperatif Ana Sözleşmesinin, iptale konu Genel Kurul Toplantısına ilişkin tüm kayıtların (toplantı tutanağı, hazirun cetveli..vb) dosya kapsamında bulunduğu, iptali istenen kararın içeriği, alınış şekli, inşaat sözleşmesi ile genel kurulda kabul edilen karardaki düzenlemelere göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi imkansız zararların doğma ihtimali gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince tesis edilen ara kararın usul ve yasaya uygun olmadığından ara kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/05/2019 tarih ve 2019/276 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA,3-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davalı … 23/03/2019 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan 8 nolu kararın UYGULANMASININ TEDBİREN GERİ BIRAKILMASINA, HMK ‘nun 392/1. maddesi gereğince taktiren davacılardan 20.000,00 TL teminat alınmasına, tedbire ve teminata ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına ve hükme bağlanmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2020