Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/377 E. 2019/853 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/377 Esas
KARAR NO : 2019/853
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2017/519 ESAS
ARA KARAR TARİHİ: 23/11/2018
DAVA: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı vekili, 05.05.2017 tarihli dava dilekçesinde, taraflar arasında akdedilmiş olan 09.12.2015 tarihli İttifak Holding Yeniden Yapılanmasının Uygulanması ve İzlenmesine Yönelik Danışmanlık ve Rehberlik Sözleşmesinin 14. maddesi gereğince, ihtilaf yönünden İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili kılındığını, sözleşme, faturalar ile ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında taraflar arasındaki ticari ilişkinin anlaşılacağını, müvekkili şirketin sözleşme gereğince düzenlenen faturalardan kaynaklanan bakiye alacağından dolayı borçlu şirketten alacaklı olduğunu, davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu İtirazının haksız olduğunu iddia ederek, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılmış olan İtirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı – karşı davacı vekili, müvekkili şirketin, sözleşmelerde belirlenen ödeme planlarına uygun olarak ödemelerini yapmaya devam ettiğini, son sözleşme bedeline istinaden de davacı firmaya ödemelerde bulunduğunu, her iki sözleşmeye istinaden davacıya ödenen toplam tutarın 715.145,00 TL olduğunu, ancak davacı karşı davalı tarafça yapılan son sözleşme ile ilgili ifa süresinin taahhüt edildiği gibi yürütülmemesi hiçbir somut sonucun bulunmaması nedeniyle müvekkilinin ödemeleri durdurduğunu, davacının işi teslime yönelik çalışma yapması beklenirken haksız ve iyi niyetten yoksun bir şekilde icra takibi başlattığını, davanın haksız olduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu toplam 715.145,00 + KDV ‘nin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ‘sinin tahsilini, haksız davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili; 23.11.2018 tarihli dilekçe ile, dosyaya gelen 02.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin müvekkiline 282.495, 00 TL borcu bulunduğunun tespit edildiğini, tespit edilen bu bedelin mahkeme tarafından hüküm altına alınması gerektiğinden, dava neticesinde hak kazanması muhtemel alacağını tazmin ve tahsil edemeyerek ciddi bir zararın doğmasının mümkün olduğunu, davalı şirketin piyasa şartlarında ekonomik durumunun kötüye gittiğinin öğrenildiğini iddia ederek, davalı şirketin malvarlıkları üzerine İhtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:Mahkemece, istinaf konusu yapılan 23.11.2018 tarihli ara karar ile, İhtiyati haciz isteyenin talebinin yerinde görüldüğü gerekçesi ile İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, rapora istinaden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hiçbir bilgi ve belge sunulmadığını, itiraza uğramış olan bilirkişi raporunun davacının haklılığını ortaya koymadığını, davacının tek yanlı beyanlarına dayanılarak karar verildiğini, haciz talebinin kabulünün yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, 23.11.2018 günlü kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, sözleşme kapsamında ödenmediği iddia edilen fatura bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.Bilirkişi raporu sonrasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen İhtiyati haciz kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.2004 sayılı İİK 257. vd maddelerinde İhtiyati haciz düzenlenmiştir. İİK 258/3. fıkrada, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceğine yer verilmiş, aynı yasanın 265/1. fıkrasında ise, borçlunun, kendisi dinlenmeden verilen İhtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, son fıkrada ise, itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, Bölge Adliye Mahkemesinin bu başvuruyu öncelikle inceleyeceği ve verdiği kararın kesin olduğu belirtilmiştir. Yasa koyucu, mahkemenin itiraz sonrasında verilen kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceğini düzenlemiştir. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 1. bendinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir.Açıklanan nedenlerle ve özellikle İİK ve HMK ‘nun belirtilen yasal düzenlemeleri karşısın da, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmayacak karara karşı istinaf başvurusunun yapılmış olduğu anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1- Davalı tarafın ,İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/519 esas sayılı dosyasında , 23.11.2018 tarihli ara kararla verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/1. fıkrada belirtilen istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan peşin olarak yatırılan 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/05/2019