Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3764 E. 2020/427 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3764 Esas
KARAR NO: 2020/427
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/462 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 14/11/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacılar hakkında İİK 287. Madde uyarınca, geçici mühlet kararı verilmesini, şartlar oluştuğu takdirde kesin mühleti kararı verilmesini ve akabinde konkordatonun tasdikini talep etmiştir. Mahkemece 01/07/2019 tarihli tensip ara karar ile borçluların, borçlu oldukların banka hesaplarına geçici mühletin karar tarihi ve sonrasında gelecek olan alacakları konusunda alacaklı bankaların kendi alacakları yönünden mahsup işlemi yapmalarının önlenmesine, hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasına karar verilmiştir. Müdahil … A.Ş. vekili 17/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile, mahkemece verilen tedbir kararına itiraz ederek, tedbirin kaldırılmasına, müdahil bankaya ciro yoluyla geçen müdahil bankanın hamili olduğu çeklerden yapılan ve bu tarihlerden sonra yapılacak tahsilatların mahsubuna hukuken bir engel olmadığına karar verilmesini talep etmiş olup mahkeme 01/10/2019 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiştir. … A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil bankanın hamili olduğu çeklerden yapılacak tahsilatların mahsubuna hukuken bir engel olmadığını, müvekkil bankanın söz konusu çeklerin iyi niyetli hamili olduğunu, müvekkil banka nezdindeki mevduat hesapları nezdinde müvekkil bankanın rehin, hapis ve mahsup hakları bulunduğunu, bu hakların kullanımını engeller şekilde maddi hukuka ilişkin tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğundan mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Mahkemece, davacı şirket yararına verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, itiraz üzerine verilen karar istinaf edilmiştir. 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki ihtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi, yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir. Bu sebeple müdahil vekilinin istinaf başvurusunun İİK 287/son maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı İİK nın 287/son fıkrası gereğince kesin olduğundan asli müdahilin istinaf başvurusunun usulden REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın müdahilce yatırılmış olan toplam 331,40 TL’ den mahsubu ile arta kalan 99,30 TL harcın karar kesinleştiğinden istem halinde müdahile iadesine, 4-Asli müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 352 ve İİK 287.son maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/02/2020