Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3727 E. 2020/146 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3727 Esas
KARAR NO : 2020/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2017
NUMARASI : 2014/1510 Esas, 2017/491 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı vekili 31.12.2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı ile aynı holding bünyesinde yer alan farklı şirketlerin Ankara’daki şubesinde 22.08.1996 tarihinden 25.10.2005 tarihine kadar çalıştığını, davalı şirketin zor duruma girip işçilerin maaşlarını ödeyemez duruma gelince Ankara Şubesini kapatarak müvekkili ile olan iş akdini feshettiğini, o dönem yönetim kurulu başkanı olan … imzası ile müvekkilinin …Tic.A.Ş ‘den 01.10.2005 tarihi itibarı ile maaş, vergi iadesi, kıdem ve ihbar tazminat toplamı 21.193,79 TL alacaklı olduğuna dair taahhütname verdiğini, taahhütnameye rağmen alacağının ödenmediğini, davalı hakkında 13.05.2008 tarihinde İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/159 Esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiğini, taleplerinin İflas idaresi tarafından 25.11.2014 tarihinde reddedildiğini, yasal süresi içinde başvurma zorunluluğu doğduğunu belirterek, müvekkilinin iflas idaresince reddedilmiş olan 27. sırada kayıtlı 26.248,91 TL ‘nin en yüksek faizi ile kaydının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacının, müflis şirkette çalıştığının tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta belgeler ile sabit olmadığından, talep edilen alacağın İİK 206. maddesi uyarınca iflastan önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş olmaması ve alacağın varlığının ve miktarının tespitinin muhakemeyi gerektirmesi nedeniyle talebin reddine karar verildiğini, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacının 22.08.1996 tarihinden, 25.10.2005 tarihine kadar müflis … Tic.A.Ş ‘de çalıştığı, bilirkişilerce davacının çalıştığı döneme ilişkin olarak ikili ayrıma giderek hesaplama yapıldığı, birinci ayrımda davacının sunmuş olduğu belgelere göre davacının İflas masasına kaydettirebileceği 26.248,91 TL alacağının olduğu, asgari ücrete göre, yapılan hesaplamaya göre ise toplam alacağının 8.211,92 TL olduğunun hesaplandığı, mahkeme tarafından davacının ibraz ettiği bilgi ve belgeler, müflis şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından imzalanmış 01.10.2005 tarihli taahhütname, kıdem ve ihbar tazminat hesabı gereğince davanın kabulüne, 26.248,91 TL davacı alacağının müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal sürede davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, talep edilen alacağın İİK 206. madde uyarınca bir yıl içinde tahakkuk etmediğini, bu yüzden talep edilen alacağın kaydının mümkün olmadığını, davacının ibraz ettiği belgelerin dava konusu alacağın varlığını ve miktarını kesin ve tartışmasız deliller ile ispat edebilecek nitelikte olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının başka grup şirketlerde çalıştığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir.Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235. maddede açıkça 223. maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK 223/3 . fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için, sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/159 Esas sayılı dosyasında, 13.05.2008 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilen … A.Ş ( eski ünvanı …A.Ş ) nin tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas dosyasında devam ettiği, davacının 21 ve 27 olmak üzere iki adet alacak kayıtları için, 21 için ilan edilen ek sıra cetvelinin 27.09.2011 tarihli … Gazetesinde, dava konusu 27 için ilan edilen ek sıra cetvelinin 29.11.2014 tarihli … Gazetesinde ilan edildiği, tebligatın ise 18.12.2014 tarihinde yapıldığı, İstanbul … İflas Dairesinin 27.11.2019 tarihli cevabı yazısında ise, alacaklının kayıt sırasında 500.00TL masraf avansını yatırdığı, müdürlüğün … Esas sayılı İflas dosyasında 27 sıra numarasına ait alacak kaydı ile 25.11.2014 tarihinde düzenlenen ek sıra cetveli ilanının İstanbul Ticaret Odasına teslim edildiği ancak yayımlanan Ticaret Sicil Gazetesi’nin müdürlüğe gönderilmemesi nedeniyle ek sıra cetveli ilanının hangi tarihte ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğinin tespit edilemediğinin belirtildiği, bu durumda ,kayıt sırasında masraf yatıran davacı alacaklı yönünden sürenin başlangıç tarihi, tebliğ tarihi olan 18.12.2014 tarihi olacağından ve davacının davasını 31.12.2014 tarihinde yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açmış olduğu anlaşıldığından işin esasının incelenmesine geçilmiştir.Uyuşmazlık, talep edilen alacağın İİK 206. madde kapsamında iflastan önceki bir yıl içinde tahakkuk etmemiş olmasının sonuca etkili olup olmadığı, davacı delillerinin alacağını ispata yeter olup olmadığı ile husumet ve zamanaşımı itirazlarınızın değerlendirilmemiş olmasının sonuca etkili olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davacı adına, …Tic.A.Ş adına Yönetim Kurulu Başkanı … tarafından, 01.10.2005 tarihli “TAAHHÜTNAME “ başlıklı adi yazılı belge ile, davacının şirkete yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı, 2004, 2005 yıllarına ait maaş alacakları, vergi iadeleri, ihbar / kıdem tazminatı olarak toplam 21.193.79 TL alacağının olduğunun belirtildiği, belgede, şirket kaşesi ve imzanın bulunduğu, şirket hakkında 13.05.2008 tarihinde İflas kararı verildiği, davacı tarafından, İflas tasfiyesinin yürütüldüğü İstanbul …. İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına, taahhütname, sigorta hizmet döküm belgesi ile birlikte, 21.193,79 TL ana para ve 5.055,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.248,91 TL işçi alacağının masaya kaydı için başvuruda bulunduğu, 07.06.2012 havale tarihli başvuru hakkında, 27 kayıt no ile kayıt yaptıran …’nun müflis şirkette çalıştığı hususunun tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta belgeler ile sabit olmadığı, şirket yetkililerinin alacak kaydı konusunda bilgilerinin olmadığını beyan etmeleri ve ibraz edilen internet çıktıları ile müflis şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından imza edildiği beyan edilen belgelerde yer alan işe giriş / işten çıkış tarihleri itibarıyla talep edilen alacağın İİK 206 madde uyarınca iflastan önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş olmaması ve alacağın varlığının ve miktarının tespitinin muhakeme gerektirdiği ve aynı alacağın 12.09.2011 tarihli sıra cetvelinde reddine karar verildiği gerekçesiyle 26.248,91 TL alacak kaydının sıra cetveline kabul edilmesi talebinin reddine karar verildiği, İş bu red kararına karşı kayıt kabul davası açıldığı anlaşılmıştır.Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacıya ait sigorta hizmet döküm cetveli dosyaya ibraz edilmiştir. Mahkemece tanıklar dinlenmiştir.Tanık …, talimatla alınan 14.07.2016 tarihli yeminli beyanında, davacının kendi yanında çalışan şahıs olduğunu, İflas eden şirketin içinde bulunduğu şirketler topluluğu içinde çalıştıklarını, Ankara grubu olarak işleyişi takip eden grup arasında olduklarını, davacının bildiği kadarı ile 1997’de çalışmaya başladığını, kendisinin iflas sürecinde şirketten ayrıldığını, davacının halen çalışmaya devam ettiğini, içerde kalan maaşlarını alamadan veya eksik alarak ayrıldıklarını, şirket patronlarının bunu kabul ettiklerini bu konuda bir ihtilaf olmadığını, davalı şirkete dava açmadığını, diğer grup şirketlerden birine dava açtığını beyan etmiştir.12.04.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, müflis ticari defterlerinin yasal sürede açılış tasdiklerinin bulunmadığı, usulüne uygun tutulmadığı, talep konusu alacağın 2004/2005 yıllarına ait olduğu hususunun belirlendiği, dosyaya celbedilen belgelerden davacının, 22.08.1998 tarihinden 25.10.2005 tarihine kadar çalıştığı, kıdem ve ihbar tazminatının 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, zamanaşımı süresinin 31.12.2004 tarihinde başlayacağı, ancak işçinin henüz o tarihte çalışmasının devam ettiği göz önüne alındığında zamanaşımı süresinin henüz dolmadığının tespit edildiği, hizmet süresinin 9 yıl 2 ay 3 günlük bulunduğunun tespit edildiği, iki ayrıma göre hesaplama yapılacağı, davacı elindeki belgelere göre talebinin 26.248,91 TL olacağı, ikinci ayrıma göre yapılan hesapta, kıdem ve ihbar alacağı ile faiz alacağı toplamının 2.993,69 TL olduğu, İİK 206. maddenin 4. fıkrasının A bendi uyarınca, işçilerin, İş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile İflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının sıra cetvelinin 1. sırasına kaydedilir hükmünün bulunduğunu, somut olayda davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile maaş alacaklarının iflastan çok daha önce 2005 yılında tahakkuk etmiş olduğu, 1. sıraya kaydedilip kaydedilmeyeceğine mahkemenin karar vereceği belirtilmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporunda ki, davacı elindeki belgelere göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, alacağın 1. sıraya kabul edilip edilmeyeceği konusu tartışılmamış olup, doğru olarak kabul kararında sıra belirtilmemiştir. Diğer yandan, davacının alacağının 1. sıraya kabulüne dair bir talebi olmadığına göre mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmamasında da bir isabetsizlik görülmemiştir. Yine, dava konusu alacağın niteliği ve davacının şirketten ayrılış tarihi dikkate alındığında, bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere uygunlanması gereken 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Davacının elindeki şirket kaşesini ihtiva eden yazılı belge ve belge içeriğine açıkça itiraz edilmemesi ile tanık beyanı, diğer bilgi ve belgeler, dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının alacağının sübuta erdiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1510 Esas, 2017/491 Karar ve 12.06.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.