Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3706 E. 2023/833 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3706 Esas
KARAR NO: 2023/833
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2014/1100 Esas, 2018/1198 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline Yangın Konut Paket Sigortası ile sigortalı bulunan ve … San. ve Tic. A.Ş.’nin maliki bulunduğu, … Küçükçekmece/İstanbul adresinde bulunan konutta 01/06/2013 tarihinde dahili su hasarı meydana geldiğini, hasarın, sigortalı konutun atık su hattının yapımı aşamasında atık su hattında unutulan moloz ve benzeri yabancı cisimlerin atık su attını tıkaması ve neticede buradan sızan suların konut içerisine sirayet edip sigortalıya ait konuta ve konutta bulunan emtiaya zarar vermesi neticesinde meydana geldiğini, hasarın meydana geldiği gayrimenkulun atık su tesisatının davalı şirket tarafından yapıldığını, hasar neticesi yapılan ekspertiz çalışması sonucunda hasarın davalı tarafından yapılan atık su tesisatının tıkanmasından kaynaklandığının ve toplam hasar miktarının 8.327,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve tespit edilen bu tutarın 03/09/2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek davanın kabulü ile, 8.327,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; hasarın meydana gelmesine … nolu binanın önündeki … arasındaki logar hattının tıkanmasının sebebiyet verdiğini, … logarı da dahil olmak üzere … bacaları arasındaki hat hizmetinin de başka bir yüklenici firma tarafından üstlenildiğini, kaldı ki davacının, tıkanarak hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini iddia ettiği bacalar hattının müvekkili tarafından yapıldığına ilişkin bir belge sunamadığını, … arasındaki hattın bulunduğu yerdeki akış yönünün … bacasından … bacasına doğru olduğunu, bu nedenle hasara müvekkilinin yükümlülüğündeki … bacasının sebebiyet vermesinin mümkün olmadığını, … bacasından moloz, atık, halıfleks ve diğer maddelerin eğim yönünde sürüklenerek müvekkili şirketin sorumluluğundaki … bacasını tıkamasına ve dava konusu … nolu villanın hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, işveren firmaya, müvekkilinin sorumluluğundaki logar hatlarının temiz alarak sunulması yükümlülüğü bulunuduğunu ve bu amaçla 23/08/2011 tarihli … firması tarafından düzenlenen görüntüleme raporunda da görüleceği üzere 2. Etap 1. Kısımda müvekkilinin sorumluluğundaki bölüm olan … boruları arasındaki bölümde herhangi bir hasara rastlanmadığını, hasara sebebiyet veren hattın yapımının başka bir müteahhide ait olmasından ötürü pasif husumet yokluğunun söz konusu olduğunu, hasara neden olan atık su hattındaki tıkanmaya neden olan eylemlerin başka bir yüklenicinin veya site sakinlerinin haksız eylemi neticesinde meydana gelmiş olup müvekkilinin kusurlu bir eylemi bulunmadığından haksız fiilin şartlarının oluşmadığını, kaldı ki atık su hattının temizliği ve kontrolünün site yönetiminin sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:İlk derece mahkemesince; benimsenen 04/09/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere alınan kanal görüntülerinde dava dışı şirket tarafından yapıldığı belirtilen … arası hattın içerisinin sağlam olduğu, dava konusu hasara sebep olan tıkanıklığa davalı şirketin üstlendiği … rögarı tarafından (akıntının etkisi ile) … arası hat içine giren ve burayı tıkayan arnavut kaldırım taşları, moloz ve atıkların sebep olduğu, söz konusu tıkanıklığın diğer bir sebebinin de site sakinleri tarafından hattın kullanımı sırasında atıldığı anlaşılan halıfleks vb. türü malzemeler olduğu, bu nedenlerle davalı şirketin hasar tutarının yarısından sorumlu olmasının hakkaniyetli olacağı, ekspertiz raporunda hesaplanan toplam 8.326,72 TL hasar tazminat tutarının piyasa rayiçlerine uygun ve doğru hesaplanmış bir bedel olduğu, buna göre davalı şirketin bu tutarın yarısından sorumlu olacağı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile 4.163,36 TL’nin 03/09/2012 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu hasara sebebiyet verdiği iddia edilen altyapı işlerinin müvekkili şirketçe yapılmadığını, müvekkili şirketin aynı projede hasarın meydana geldiği alanda herhangi bir inşaat faaliyeti yürütmediğini, yerel mahkemece proje sahibi … A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabında da, hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiği iddia olunan alanda müvekkili şirketin herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunmadığının ifade edildiğini, söz konusu alandaki işin dava dışı … San.Tic. A.Ş. ve … San. Tic. Ltd. Şti İş Ortaklığı tarafından yapıldığına, dolayısıyla açılan davada müvekkili şirketin pasif husumet ehliyetinin olmadığını, ekspertiz raporu ile yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporlarının çeliştiğini, ancak bu yöndeki itirazlarına rağmen mahkemece herhangi bir inceleme yapılmadığını, ayrıca müvekkilinin kendi sorumluluğunda bulunan … bacaları arasındaki bölümün temiz olarak teslim edildiğinin de cevap dilekçesi ekinde sunulan dava dışı … firmasının görüntüleme raporu ile sabit olduğunu, bu nedenle bilirkişi raporunun eksik inceleme ile tesis edildiğini, müvekkili şirket tarafından natamam olarak teslim edilen dairelerin içlerinde yapılan dekorasyon işlerinden kaynaklı olarak ilgili tıkanıklığın yaşandığının sabit olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, sigortalıya ödenen tazminatın hasar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkindir.İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/03/2013 tarih ve 2013/75 Esas 2013/58 Karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup buna karşı İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/2013 tarih ve 2013/217 Esas 2013/290 Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine merci tayini için dosyanın gönderildiği Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07/02/2014 tarih ve 2014/1300 Esas 2014/1361 Karar sayılı kararı ile İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.Dava dışı sigortalı … San. ve Tic. A.Ş. ile davacı sigorta şirketi arasında 24/01/2012 başlangıç, 24/01/2013 bitiş tarihli … İşyeri Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiği, riziko adresinin … Küçükçekmece/İstanbul olduğu, 19/05/2012 tarihinde dava konusu … numaralı villanın bağlı olduğu atık su hattının tıkanması sebebi ile geri tepen pis suların bodrum katına yayılarak hasara sebebiyet verdiği, tıkanan kanalın temizlenerek açılması için yapılan işlemler sebebiyle masraflar harcandığı, 03/07/2012 tarihli eksper raporunda, kanal açma ile ilgili maliyetin, kanalın içerisinden arnavut kaldırım taşları, moloz ve atıklar çıkması nedeni ile bir kısmının müteahhit firma tarafından inşaat aşamasında önlem alınmaması ve/veya işçilik esnasında hattın kısmen tıkanmasına sebebiyet vermesi nedeni ile meydana geldiği ve yarı yarıya rücu edilebileceği, hattın site sakinleri tarafından kullanımı esnasında atılmış olan malzemelerle de tıkanmış olduğunun görüldüğü (halıfleks malzeme doğrudan müteahhit firmanın kullandığı malzeme değildir), bu nedenle hasarın diğer yarısının rücu edilemeyeceği ve hasarı durdurmaya yönelik alınan tedbirler sebebiyle yapılan harcamaların makul olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı sigorta şirketinin 03/09/2012 tarihinde sigortalıya 8.327,00 TL hasar tazminatı ödediği ve ödenen bedelin rücuen tahsili için işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 10/08/2015 tarihli raporda; … A.Ş. ile davalı şirket arasında imzalanan inşaat işleri müteahhit ana sözleşmesi gereğince davalı şirketin … 2. etap 1. kısım inşaat işlerini alt yapı da dahil olmak üzere yapmayı üstlendiği ve bu işi de taşeron … San.Tic. Ltd. Şti.’ye verdiği, dava konusu hasarın taşeronun yapmış olduğu alt yapı inşaat işinin tesliminden sonra meydana geldiği, davacı şirkete dahili su teminatı ile sigortalı bulunan konuta giren pis suyun vermiş olduğu zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu, davacı şirkete sigortalı olan konuta giren pis su alt yapısının tıkalı olmasından meydana geldiği tespit edildiğinden suyun vermiş olduğu zarardan alt yapıyı yapan davalının sorumlu olduğu, davacının sigortalısına ödemiş bulunduğu 8.327.00 TL tazminat tutarının dosyadaki belgelere göre uygun bulunduğu bildirilmiştir.Aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/02/2017 tarihli raporda, kök raporda vardıkları sonuca yönelik herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.Farklı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 21/02/2018 tarihli raporda; dava konusu uyuşmazlıkta taraflarınca görüş belirtilebilmesi için davalı şirket tarafından cevap dilekçesinde belirtildiği üzere … rogarının kendilerince yapıldığını, … rogarının başka bir yüklenici tarafından yapıldığını ve bu iki rogar arasındaki (tıkanıklığın yaşandığı hattaki) akıntının … bacasından … bacasına doğru olduğunu ispatlar tüm hakediş belgeleri, tutanaklar, teknik çizimler, teknik yazılar vb. ilgili tüm belgelerin incelenmek üzere dava dosyasına sunulması gerektiği bildirilmiştir.Aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/08/2018 tarihli raporda, site inşaatının tamamını üstlenen … A.Ş. tarafından Mahkemeye sunulan 09.07.2018 tarihli yazı ekinde yer alan söz konusu hatta ait akıntı yönünü gösterir kesitten …-… arası hatta akıntının davalı şirketin yapımını üstlendiği …’ den …’e doğru olduğunun görüldüğü, alınan kanal görüntülerinde dava dışı şirket tarafından yapıldığı belirtilen … arası hattın içerisinin sağlam olduğu, dava konusu hasara sebep olan tıkanıklığa davalı şirketin üstlendiği … rögarı tarafından (akıntının etkisi ile) …-… arası hat içine giren ve burayı tıkayan arnavut kaldırım taşları, moloz ve atıkların sebep olduğu, söz konusu tıkanıklığın diğer bir sebebinin de site sakinleri tarafından hattın kullanımı sırasında atıldığı anlaşılan halıfleks vb. türü malzemeler olduğu, bu nedenlerle davalı şirketin hasar tutarının yarısından sorumlu olmasının hakkaniyetli olacağı, ekspertiz raporunda hesaplanan toplam 8.326,72 TL hasar tazminat tutarının piyasa rayiçlerine uygun doğru hesaplanmış bir bedel olduğu ve de davalı şirketin bu tutarın yarısı olan 4.163,36 TL tutardan sorumlu olacağı bildirilmiştir.6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür.Somut olayda, hasarın meydana geldiği tarihten giderilmesi tarihine kadar yapılan çalışmalar olaya ilişkin tutulan 24/05/2012 tarihli tutanak ile ortaya konulmuş olup işbu tutanak dikkate alındığında hasarın, … bacaları arasındaki hattın tıkanmasından meydana geldiği ve halıfleks ile bez parçaları ve molozların tıkanmaya sebep olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket ile … AŞ arasında yapılan müteahhit ana sözleşmesi ile … 2. Etap 1. Kısım inşaat işlerinin (konut, sosyal altyapı, teknik altyapı, çevre tanzimi, peyzaj ve gölet vb.) yapılmasının davalı müteahhit tarafından üstlenildiği, davalı şirket de yüklenici sıfatıyla yaptığı sözleşme ile bu işin yapımını dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye taşeron olarak vermiştir. Mahkemece hasarın meydana geldiği …-… bacaları arasındaki inşaat işlerinin sorumluluğunun hangi yüklenicinin sorumluluk alanında kaldığının bildirilmesi için … AŞ’ye müzekkere yazılmış olup verilen cevapta hangi firmanın hangi bacayı yaptığı konusunda bir çizim ve belge bulunmamakla beraber söz konusu bacaların davalı şirket tarafından yapıldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Ardından Mahkemece, cevabi yazıda yer alan ifadelerin hangi bilgi ve belgeye dayandırıldığının açıklanması ve söz konusu belgelerin gönderilmesi talepli yeniden müzekkere yazılmış olup verilen cevapta, önceki müzekkereye verilen cevap ile …-… bacaları arasındaki inşaat işlerinin sehven davalı şirket tarafından yapıldığı bildirilmiş ise de söz konusu işin …San. Tic. AŞ ve …. San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından gerçekleştiğini belirtmiştir. Öte yandan … AŞ tarafından 09/07/2018 tarihli yazı ekinde gönderilen projeye göre …-… hattı arasındaki akıntının …’den …’e doğru olduğu görülmektedir. Yapılan tüm açıklamalar bağlamında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, ispat külfeti üzerinde olan davacı sigorta şirketinin, hasarın meydana gelmesine sebep olan …-… bacaları arasındaki hattın tıkanmasının davalı şirketten kaynaklandığını başka bir deyişle kusurun varlığını ispatlaması gerekir. Çünkü davalının ancak kusuru varsa oluşan zarar kapsamanda sorumluluğundan bahsedilebilir. 03/07/2012 tarihli ekspertiz raporu, daha çok olaya ilişkin tutulan 24/05/2012 tarihli tutanaktaki tespitlere dayalı olup bunun dışında herhangi bir teknik veri yada tespit içermediği gibi ekspertiz raporunda davalıya rücu imkanı olduğuna yönelik atfedilen kusur tespiti de davalının net ve kesin bir kusurlu eyleminden ziyade inşaatın yapılması aşamasına ilişkin bir varsayıma dayanmaktadır. Hasarın, …-… bacaları arasındaki hattın tıkanmasından meydana geldiği, bu hattın inşaat işlerinin ise dava dışı … San. Tic. AŞ ve … San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından yapıldığı, bu hattın davalı şirket tarafından yapılmasının söz konusu olmadığı gibi esasen kanal hattının yapımından kaynaklı bir hatanın da bulunmadığı, bu hususun 24/05/2012 tarihli tutanakta belirtildiği üzere alınan kanal görüntülerinde kanal hattının sağlam olduğuna yönelik tespitler ile sabit olduğu, tıkanıklığa …-… hattına giren bir takım malzemelerin sebep olduğu, bu anlamda bilirkişi raporunda belirtildiğinin aksine …-… hattı arasındaki akıntının davalı tarafından yapıldığı belirtilen …’den …’e doğru olmasının bir öneminin bulunmadığı, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre tıkanıklığın davalıdan kaynaklanan sebeple oluştuğu hususu tam ve kesin olarak ispat edilemediğinden davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve zarardan sorumlu tutulamayacağı dikkate alındığında davanın reddi yerine Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar isabetli olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir. Açıklanan sebeplerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1100 Esas, 2018/1198 Karar ve 18/12/2018 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın REDDİNE,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 142,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 127,60 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,5)Davalı tarafından karşılanan 1.744,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,6)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 8.327,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
İstinaf Başvurusu Yönünden;7-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 97,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 172,05 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 8-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,9-Davalı tarafından karşılanan 49,50 TL istinaf yargılama gideri ile 219,10 TL istinaf başvuru ve karar harcı olmak üzere toplam 268,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,10)Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.2 bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/09/2023