Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3655 E. 2023/753 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3655 Esas
KARAR NO: 2023/753
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Temlik eden davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile … AŞ arasında bir kaç sinema filmi çekmek için Ortak Girişim Sözleşmesi düzenlendiğini, sonradan… Yapımcılık şirketinin birleşme usulü ile tüzel kişiliğini kaybettiğini ve hak ve borçlarının davalı şirkete geçtiğini, müvekkilinin danışmanlık hizmeti nedeniyle düzenlediği 5 adet ödenmemiş fatura ve giderlerin yansıtılmasına dayalı olarak 46.690,21 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ve takibe itiraz günü düzenlenen 14/07/2014 tarihli ihtarname ile iade faturası düzenlediğini, davalının faturalara süresinde itiraz etmeyip defterlerine kaydettikten sonra düzenlenen iade faturasını davalıya iade ettiklerini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalının en yüksek icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; takip konusu faturaları iade ettiklerini, ispat yükü üzerinde olan davacının dava konusu faturaların dayanağı hukuki ilişkiyi ve faturalara karşı hangi hizmeti ifa ettiğini ispat edemediğini belirterek davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalının takip konusu 5 adet faturayı defterlerine işledikten ve itiraz süresi geçtikten sonra iade faturası düzenlediği, bu nedenle fatura konusu işlerin yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, yine 955,28 TL gider yansıtmalarına ilişkin kaydın davalı defterlerinde itiraz edilmeden kaydedildiğini, bu kayda ilişkin sonradan temlik eden davacı şirket aleyhine borç kaydı yapılmasının davacı aleyhine borç yaratmayacağı, buna göre davacının toplam 46.690,21 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; yargılama sırasında tespit ettikleri ödeme makbuzlarını sunmak için süre talep etmişlerse de, bu hususta bir ara karar verilmeden davanın kabul edildiğini, borcu sona erdiren ödeme definin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini ve ödeme savunmasının, savunmanın genişletilmesi sayılmayacağını, sundukları dekontlara göre dava konusu borcun ödeme ile son bulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili için ya.pılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; temlik eden davacı şirketin 5 adet ödenmemiş fatura alacağı ve giderlerin yansıtılmasına dayalı olarak 46.690,21 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının süresinde takibe itirazı üzerine, itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında davacının alacağını temlik ettiği görülmektedir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinafa konu edilen uyuşmazlık; davalının takip konusu alacağı ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf davaya cevabında, temlik eden davacı şirket ile müvekkili arasında hukuki ilişki bulunmadığını ve fatura konusu hizmeti almadığını savunmuş iken, yargılama sırasında alacağı ödediklerini beyan etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde de borcun ödendiğini ileri sürmüş, ödemeye dair banka dekontları sunmuştur. HGK’nın 26.10.2005 tarih ve 9-546/611 sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ödeme savunması borcu sona erdiren bir savunmadır. Bu nedenle, ödeme savunmasının temyiz aşamasında dahi ileri sürülmesi ve bu kapsamda delil ikame edilmesi, savunmanın genişletilmesi sayılmaz. Buna göre davalının borcu ödediklerine dair savunmasının dinlenmesi gerekir. Ancak takibe dayanak 5 adet fatura 2014 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait olup, süresinde itiraz edilmeden davalı defterlerine işlenmiş, davalı 14/07/2014 tarihinde sözkonusu faturalara karşılık iade faturası düzenlemiştir. Davalı giderlere ilişkin kayıtları da 02/04/2014 tarihinde itiraz edilmeksizin defterlerine işlemiştir. Davalının sunduğu ödeme dekontları ise, 2012 ve 2013 yıllarına ait olup, henüz fatura düzenlenmeden yapılan ödemelerin takip konusu borca ilişkin olduğu kabul edilemez. Tarafların defterlerinin incelenmesinde, takip konusu borcun ödendiğine dair kayıtta yer almamaktadır. Bu durumda davalının borcu ödediğine yönelik savunması yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak mahkemece davalının ödeme savunması değerlendirilerek, ödeme savunmasının yerinde bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ödeme savunması tartışılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile mahkemece kararın gerekçesinde hata edilmesi nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın kabulü ile itirazının iptaline, alacak likit olduğundan davacı lehine icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1675 Esas, 2019/551 Karar, 20/06/2019 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KABULÜ İLE, a)İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takibene yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, b)Alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA, c)Davacı lehine hükmedilen 46.690,21 TL asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 3.189,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 797,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.392,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4)Davacı tarafından karşılanan 25,20 TL başvurma harcı, 797,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 822,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5)Davacı tarafından karşılanan bilirkişi ücreti, posta masrafları olmak üzere toplam 991,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan maktu 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, İstinaf Giderleri Yönünden 7-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 797,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 527,50 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 8-Davalı tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 269,85 TL istinaf karar harcı ile 31,50 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 422,65 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 9-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 10-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.13/07/2023