Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3650 E. 2023/974 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3650 Esas
KARAR NO: 2023/974
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2014/810 Esas, 2018/648 Karar
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ 05/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin parasını yatırıma dönüştürmek istediğini, … Bankası T.A.Ş’nin gurbetçiler için Türk gazetelerinde verdiği dövize yüksek faiz şeklinde yapılan reklamında etkisi ile döviz bazında yatırım yapmak amacıyla ve … Bankasında hesap açılmak üzere para yatırdığını, yatırdığı mevduat karşılığı … Bankası T.A.Ş bünyesinde hesap açıldığı ve kendisine … Bank yazan … Bankası logosu olan bir adet hesap cüzdanının verildiğini, müvekkilinin de Türkiye de kurulan bir bankada değerlendirildiğini düşünerek hesap cüzdanı ile yaptığı her işlemi … Bankası T.A.Ş’nin şubeleri aracılığıyla gerçekleştirdiğini, ancak … ait … ‘a ve … ‘e el konulması sonrası bankanın mevduatları ödemede sıkıntıya düştüğünü 03.07.2003 tarihinde alınan kararla TMSF’ye devredildiğini, devir sonucunda müvekkiline herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığı gibi ana paranın dahi iade edilmediğini, diğer yandan … Bankasına para yatıranlardan paraları … hesabına aktarılanlara bir ödeme yapılamayacağının, BDDK ve TMSF tarafından basın yolu ile ilgililere duyurulduğunu, müvekkilinin yatırdığı mevduatın ödenmemesi nedeni ile doğan zarardan … Bankası’nın, bankayı bünyesine alan TMSF’nin ve bankları denetleme görevi olan BDDK’nın sorumlu olduğunu, ayrıca … Bankası T.A.Ş ve … hakim ortağı …, BDDK çalışanı … Bankası yönetim kurulu üyesi ve daha sonra … Genel müdürü olan …’ın zararda sorumluluğu olduğunu ileri sürerek … Ltd. adlı bankanın dava tarihinde bankacılık izninin ve hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenle bu bankadan paranın tahsil edilmesinin mümkün olamayacağından müvekkiline ait paranın … Bankası A.Ş. bünyesinde bulunduğunun ve … Ltd.’ye aktarılmadığının tespitine, 84.617,61 Euro karşılığı 173.685,84 TL ‘nin diğer davalılardan faizi ile alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … İflas idaresi vekili cevebında; bankanın 08.06.2005 tarihinde iflasına karar verildiğini ve 11.06.2005 tarihinde iflas kararının … gazetesinde ilan edildiğini, 20.04.2006 tarihinde kesinleştiğini, davacının mevduatı ayrı bir tüzel kişilik olan … Ltd. Şti nezdinde olduğundan, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iflas eden … Bankası iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunmadığını, bunun bir dava şartı olduğunu savunmuş ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir. Davalı BDDK vekili cevabında; davanın hizmet kusurundan kaynaklandığını ve idari yargıda görülmesi gerektiğini savunmuş, ayrıca esastan da davanın reddini istemiştir. Davalı TMSF vekili cevabında; öncelikle fon aleyhine açılan bu davaya görev itirazında bulunduklarını emsal kararlara göre görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu savunmuş, ayrıca esastan da davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili cevabında; davanın müvekkili ile ilgisi bulunmadığı için müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zira 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 24/6. maddesi uyarınca da husumet düşmeyeceğini, husumetin şahsa değil atayan kuruma yöneltileceğini savunmuş, ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.Davalı … Ltd. davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı …yönünden dosya tefrik edilerek diğer davalılar yönünden yapılan yargılama sonucunda; davalılar BDDK ve TMSF yönünden davada idari yargının görevli olduğu, davalı …’ın müflis bankanın yönetim kurulu ve genel müdürlüğüne TMSF tarafından atandıkları, görevinin ifası sebebiyle açılmış davanın TMSF aleyhine açılması gerektiği, davalı … Bankası … Ltd’nin davacının mevduatını geri ödememesi nedeni ile zarardan sorumlu olduğu, davalı … bankanın ise davacının hesabının açılmasına aracılık edip yönlendirdiğinden zarardan sorumlu olacağı, davacının müflis … Bankası’na alacağa kaydı talebinin 2014 yılında reddedildiği gerekçesiyle davalılar TMSF ve BDDK yönünden davada idari yargı yerinin görevli olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalı … yönünden husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davacının alacağının iflas tarihine kadar işleyen faizi olarak 162.689,16 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 84.317,65 Euro karşılığı 173.685,84 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Bankası … ‘den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davalı … iflas idaresi vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı … iflas idaresi vekili istinaf nedenleri olarak; dava dilekçesinde paranın off shore hesabına aktarılmasından haberdar olunmadığı beyan edilmesine rağmen, mahkemenin iddianın ötesine geçerek, paranın müflis banka tarafından yurt dışı bankalara yönlendirdiğini kabul ettiğini, müflis banka ceza dosyasında katılan olduğundan, müvekkilinin sorumluluğunun tespit edilmediğini, davacının yüksek faizi getirisi beklentisi ile parayı … nezdindeki hesaba yatırdığını, davacının müvekkili banka nezdinde hesabı bulunmadığından, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, offshore bankasına para yatıran kişinin elde edeceği faizi karşılık doğabilecek riskleri de kabul ettiğini, kabul anlamına gelmemek üzere alacağın iflas tarihine kadar hesaplanması ve faiz oranı kararlaştırılmadan alacağa yasal faiz uygulanması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalı … banka yönünden İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası, davalı … Ltd. Yönünden tespit, diğer davalılar yönünden ise banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, BDDK’nın 03.07.2003 tarih ve 1085 sayılı kararı ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14/3. maddesine dayalı olarak davalı bankanın bankacılık işlemlerini yapma ve mevduat kabul izninin kaldırıldığı, yönetim ve denetimi aynı Kanun’un 16/1. maddesi uyarınca TMSF’na intikal ettiği, TMSF tarafından 4389 sayılı Kanun’un 16/3. maddesine dayalı olarak davalı bankanın doğrudan iflasının talep edildiği, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.06.2005 tarih ve 2004/132 Esas, 2005/361 E. sayılı kararı ile davalı bankanın iflasına karar verildiği, kararın 20.04.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacı, banka hesabına yatırdığı paranın tahsilini talep etmiş olup, mahkemece, müflis banka yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 162.689,16 TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 173.685,84 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Bankası LTD’den tahsiline karar verilmiş, davalı … iflas idaresi vekili hükmü istinaf etmiştir. Mahkemece müflis … Bankası hakkındaki kayıt kabul davası ile diğer davalılar hakkındaki alacak ve tespit davası birlikte görülmüşse de, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası basit yargılama usulüne tabi olup (İİK 235/3), HMK’nın 103/1-e bendi uyarınca adli tatilde de görülebilecek ve özellik arzeden işlerdendir. Ayrıca kayıt kabul davasında karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru süresi İİK’nın 164. maddesi uyarınca 10 gündür. Diğer davalılar yönünden açılan davada böyle bir özellik bulunmadığı ve istinaf süresi farklı olduğu gibi, alacak ve kayıt kabul davasının istinaf ve temyiz incelemesinde görevli BAM ve Yargıtay daireleri de farklılık arzetmektedir. Bu itibarla müflis banka yönünden tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamanın yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay 23. HD’nin 2015/6682 Esas ve 2016/3419 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.5 bendi gereğince kabulü ile esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı … iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/810 Esas, 2018/648 Karar ve 26/06/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından ve davacı kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/5 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/10/2023