Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3645 E. 2020/342 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3645 Esas
KARAR NO : 2020/342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/751
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
TALEP: BORÇLUNUN MALLARININ DEFTERİNİN TUTULMASI TEDBİR TALEBİ
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının, davacıdan teslim alıp ödemediği ürünlerden kaynaklı 4.709.480,41USD alacağının olduğunu, buna bağlı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından iflaslı takip başlatıldığını ve Bakırköy 5 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/1139 E. Dosyası ile itirazın kaldırılması ve iflas davası açıldığını, tensiple beraber davalı hakkında İİK 161/1 md uyarınca mallarının defterinin tutulmasına karar verildiğini, bedeli tahsil edilmeyen ana para alacağının 4.709.480,41USD olarak saptandığını, işlenmiş faizle beraber depo kararına esas alacağın 21.044.563,85TL hesaplandığını, tarafların aralarında anlaşarak parayı taksitlendirdiğini ancak davalının sulh protokolüne aykırı davranarak ilk senedi vadesinde ödemediğini, davalının temerrüde düştüğünü, ihtarname gönderildiğini, 1.000.000 USD ödemenin borçtan mahsup edilerek bakiye 4.184.041USD nin faiziyle birlikte tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden iflas yoluyla adi takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, bu sebeple iş bu davanın açıldığından bahisle öncelikle tensiple beraber İİK 159,161 md. uyarınca borçlunun mallarının defterinin tutulmasına karar verilmesini, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kaldırılmasını, borçlu hakkında depo emri kararı verilmesini ve iflasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 18/10/2019 tarihli ara karar ile, davacı tarafça borçlu hakkında İİK 159 ve İİK’nun 161.maddelerine göre tedbire hükmedilmesi talep edilmiş ise de, dava itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkin olup, icra takibinin kesinleşmediği, borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye, hileli anlaşmalar yaptığına dair iddiasını ispata ilişkin delil ibraz edilmediği, mahkememizce bu aşamada tedbir verilmesine yönelik yeterli kanaat oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde İİK’nın 161. Maddesi uyarınca defter tutma talebinde bulunmalarına rağmen yerel mahkeme kararında bu madde hakkında hiçbir açıklama yapmadan genel muhafaza tedbirleri başlığı hakkındaki İİK’nın 159. Maddesi gereğince talebin reddedildiğini, halbuki borçlunun mallarının defterin tutulması, İİK’nın 161. Maddesinde özel olarak düzenlendiğini, mahkeme İİK’nın 161. Maddesi kapsamında hiçbir değerlendirme yapmadığını, kararda belirtildiği gibi davalı hakkındaki icra takibinin kesinleşmediği, doğru olduğu, ancak davalı hakkında daha öncede iflaslı icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine Bakırköy ATM’de itirazın kaldırılması davası açıldığı, bu davanın başında borçlunun mallarının defterinin tutulmasına karar verildiği, iflas davalarında, olası bir iflas kararına karşı borçluların malları üzerindeki kötü niyetli tasarruflarda bulundukları aşikar olup esasında bu nevi muhafaza tedbirleri alacaklıların ve dolayısıyla kamu yararını korumak amacıyla ihdas edildiğini, dava dosyasına sundukları sulh protokolünden de anlaşılacağı üzere davalı şirket ve şirket ortakları borç karşılığında senet verdiğini, bu senetlerin ödenmemesi nedeniyle şirket ortakları hakkında da icra takibi başlatıldığını, şirket ortaklarında … adresini Azerbaycan’a aldırdığı görüldüğü, diğer ortak … hakkında haciz işlemi başlatıldığı, ancak haczi kabil hiçbir malı bulunmadığını, bu belgeleri de istinaf dilekçesine eklediklerini, şirket ortakları bile mallarını kaçırmaya başladığını, bu sebeple mahkeme kararının kaldırılmasını ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Talep, İİK 159, 161 md. uyarınca borçlunun mallarının defterinin tutulması istemine ilişkindir.İİK 159. maddesi ” İflas talebi halinde mahkeme ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse alacaklının talebi üzerine mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme defter tutmadan gayri bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere HMK 96.maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet veya Adli Yardıma nail kimselerde teminat göstermek mecburiyetinde değildir. ” , İİK 161. Maddesi ise ” İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait bir defterin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur” şeklinde düzenlenmiştir. İİK.nun 159.maddesi muhafaza tedbirlerinin uygulanmasını 161. maddesi borçluya ait malların bir defterinin tutulmasını düzenlemekte olup iflas talebi halinde mahkemenin, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebileceğini ve borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebileceği belirterek hakime takdir hakkı tanımıştır. Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkin olup icra takibi kesinleşmediği, borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye, hileli anlaşmalar yaptığına dair iddiasını ispata ilişkin delil ibraz edilmediği gerekçesiyle mahkemece, somut olayda bu yönde olumlu bir kanaat oluşmadığı belirtilerek yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 66,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/02/2020