Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3643 E. 2020/425 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3643 Esas
KARAR NO: 2020/425
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/798
KARAR NO: 2019/1090
KARAR TARİHİ: 15/10/2019
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesi ile, davadışı … Ltd. Şti.’ne ait hisselerden %95’inin kendisine ait olduğunu, 30/03/2009 tarihinde davalıya emanetçi sıfatıyla hisse devrinin yapıldığını, ancak hak edişlere ilişkin dava bedeli üzerinden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, hak kayıpları yaşadığını, davalılardan … ve … aleyhine Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, davaya konu alacağın doğum tarihi itibariyle davalının tacir olduğunu, bu hususun mahkeme kararı ile de sabit olduğunu, olası bir derdestik itirazının tarafların aynı olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, alacağının tahsilinin hileli işlemler nedeniyle ödenmediğinden bahısle davalının İİK 177/1 md. uyarınca doğrudan iflasını talep etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi tebliğ edilmeden konu dosya üzerinden karara bağlanmıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, İİK’nun 177/1 maddesi gereğince davalının iflası istemiyle işbu dava açılmış ise de, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/127 Esas sayılı dosyasının davacı tarafından, davalı hakkında aynı alacak iddiasına dayalı olarak iflas istemli olarak açıldığı, yargılama aşamasında yapılan araştırma ile davalının tacir ya da tacir sayılan kişilerden olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, verilen kararın henüz kesinleşmediği, bu haliyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 12/1. maddesi kapsamında davalının tacir ya da tacir sayılan kişilerden olmadığı gibi Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/127 esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşıldığından derdestlik dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davalının tacir olduğu sabit olup bu hususta gerekli inceleme yapılmadığını, davaya konu gerekçeli karara dayanak teşkil eden davanın tarafları huzurda görülmekte olan dava dosyasından farklı olduğunu, huzurdaki davanın yalnızca davalı … aleyhine açıldığını, oysa bu iki davanın tarafları birbirinden farklı olduğunu, dolayısıyla derdestliğe ilişkin itirazın yerinde olmadığını belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasını, dosyadaki eksiklikler tamamlanarak esas hakkında yeniden hüküm tesis edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davalının 177/1 maddesi uyarınca doğrudan iflası istemine ilişkindir. Bakırköy, 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/127 Esas 2019/681 karar sayılı dosya incelendiğinde; davacının aynı alacak iddiasına dayalı olarak davalılar … ve … aleyhine İİK’nun 177.maddesi gereğince iflas istemiyle dava açıldığı, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine ayrı ayrı yazılan müzekkere cevaplarına göre davalı …’ın en son 2009 döneminde gelir vergisi beyanında bulunduğu, 31/08/2009 tarihinde terkettiğinin bildirildiği, davalıların tacir ya da tacir sayılan kişilerden olmadıklarından bahisle davanın reddine karar verildiği, verilen kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartları başlıklı 114/1-ı maddesinde, davanın derdest olmaması dava şartlarından sayılmıştır. Derdestlik, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus re’sen veya talep üzerine dikkate alınır ve ikinci dava, dava şartları yokluğundan esasa girilmeksizin reddedilir. Bu nedenle aynı yasanın 115/1. maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak durumundadır. Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır. 1-)Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması; 2-)Davanın görülmekte ( derdest ) olması; 3-)Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır. Birinci davanın halen görülmekte olmasından, ikinci davanın açıldığı tarihte birinci davanın henüz karara bağlanmamış bulunması veya karara bağlanmış bulunmakla beraber verilmiş olan kararın henüz şekli anlamda kesinlik kazanmamış olması anlaşılmaktadır. Birinci ve ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için gerekli ilk şart her iki davanın taraflarının aynı kişiler olmasıdır. Tarafların aynı sayılması, tarafların her iki davada da aynı sıfatla, yani davacı ve davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Birinci davada; davacı olan taraf, ikinci davada, davalı olabileceği gibi, tam tersi de söz konusu olabilir. Davaların aynı dava sayılabilmesinin bir diğer şartı her iki davanın sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebinin aynı olmasından kasıt hukuki sebepler değil, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Son şart ise; davaların konularının aynı olmasıdır. Dava konularının aynı olup olmadığını tespit edebilmek için davaların ilkinde verilebilecek kararın, ikinci davada verilebilecek kararı gereksiz hale getirip getirmeyeceği, ya da ikinci davada verilebilecek kararla aynı sonuçların sağlanıp sağlanamayacağına bakılmalıdır. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 20.6.2016 tarihli, 2016/5999 Esas – 2016/10149 Karar sayılı ilamı)Yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; davacı, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/127 Esas sayılı dosyasında aynı vakıa ve talep sonucu ile davalının, İİK’nın 177 maddesi gereğince iflasını talep ettiği, davalının tacir ya da tacir sayılan kişilerden olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, verilen kararın henüz kesinleşmediği bu itibarla Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/127 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşıldığından mahkeme kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen açıklamalar karşısında incelenen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 66,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 164/2 bendi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/02/2020