Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3629 E. 2022/662 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3629 Esas
KARAR NO : 2022/662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 05.09.2012 tarihli genel kurul toplantısının usulsüz olarak yapıldığını, usulsüz olarak kayıt edilen 21 üyenin katılımıyla toplanıldığını, bu kişilerin, toplantıda karar sayısının sağlanmaya çalışılması amacı ile üye yapıldığını, toplantının başında bu 21 kişinin katılımına itiraz edildiğini, bilançonun gerçekleri yansıtmadığını, huzur haklarının 4 yıllık belirlenmesinin doğru olmadığını, üyelerden birinin alacağının bilançoda yer almadığını söylemesine rağmen bu hususta karar alındığını, 7. madde ile yeni üye alınmasının kararlaştırılmasının amaca aykırı olduğunu, çünkü herkesin tapularını aldığını, 8.maddede kooperatif arsalarının satılmasına karar verildiğini, bir taşınmazın da satıldığını, tasfiyeden dönülmesi kararının mevcut duruma uygun olmadığını ileri sürerek tüm kararların iptali ile kararların tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatife yeni üye kaydının, 18/05/2008 tarihli genel kurula dayanarak yapıldığını, kooperatif inşaatlarının tamamlanmadığını, inşaatların kaçak olduğunu, daha önce yapılan genel kurulların iptaline yönelik bir mahkeme kararının olmadığını, 33 ada 2 parselin satışına ilişkin daha önce 14/05/2005 tarihli genel kurul, 18/05/2005 ve 20/04/2007 tarihli yönetim kurulu kararları bulunduğunu, satışın zorunlu olarak yapıldığını, projeye aykırı inşaatlar için yıkım kararının mevcut olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda; Kooperatif yönetim kurulunun, üye sayısının arttırılmasına ilişkin genel kurul kararı olmaksızın 21 yeni ortağın kabulünü yaptığı, bu ortakların da katılımıyla kooperatif ortak sayısının 50 çıkarıldığı, iptali talep edilen 05/09/2012 tarihli olağanüst genel kurul toplantısına 50 ortaktan 44 ortağın katıldığı, yeni alınan ortakların ortaklığa kabullerinin usulsüz olduğu, yeni ortak sayısının nisabı etkilediği gerekçesi ile davanın kabulüne; dava konusu davalı kooperatifin 05/09/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların İPTALİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar, yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; daha önce yapılan genel kurulda alınan kararların iptali konusunda mahkemece verilen kararın Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2015/1378 Esas, 2015/833 Karar 21.12.2015 tarihli kararı ile bozulduğunu, Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2016/2771 Esas, 2019/454 Karar 13.02.2019 tarihli kararı ile davacının haksız ve hukuka aykırı karar düzeltme taleplerinin reddine karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2015 tarih ve 2015/1378 Esas 2015/8335 Karar sayılı bozma ilamına karşı direnildiğini, 14.11.2013 tarihli duruşmada 2012/248 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığını, bekletici mesele yapılan dosyanın kesinleşmesi ve sonucu beklenmeden yerel mahkeme tarafından davanın kabulüne karar verildiğini, genel kurulun yapıldığı tarihte üyelikleri devam eden üyelerin katılmış olduğu genel kurulun iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Hukuk Genel Kurulu tarafından Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/142 Esas, 2019/555 Karar 09.05.2019 tarihli direnme kararı hakkında verilecek kararın bu dosyayı etkileyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, Kooperatif Olağan Genel Kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
05.09.2012 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı incelendiğinde; gündemin 7. Maddesi ile ortak sayısının 65’e çıkarılmasına, 8. Gündem maddesi ile kooperatife ait 133/2 ile 131/6 parselin m2 sinin 500 TL’den aşağı olmamak üzere satılmasına, kooperatif adına m2’si 1500 TL’yi geçmemek üzere arsa alınmasına, gündemin 9. Maddesinde tasfiyeden dönülmesine, gündemin 10. Maddesi ile huzur hakkı konusunda karar alındığı, kooperatife 21 yeni üyenin kabulü ile üye sayısının 50’ye ulaştığı kooperatifte toplantıya 50 üyeden 44 üyenin katıldığı, toplantıda kararların 28 üyenin kabul oyu ile alındığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık,, tasfiye halinde bulunan kooperatife 21 kişinin üye olarak alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yokluk ile malul olup olmadığı, toplantıda karar nisabının sağlanıp sağlanmadığı, alınan kararların yasa, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, 05.09.2012 tarihli genel kurul kararlarının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır.27.05.2013 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davanın 14/09/2012 tarihinde 1 aylık yasal hak düşürücü süre içinde açıldığı, Kooperatiflerde ortak sayısını belirleme yetkisinin genel kurullarda olduğu ve genel kurullarca bu sayının sınırlanabileceği hususunun Yargıtay uygulamalarında kabul edildiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42.maddesine 06/10/1988 tarih 3476 sayılı yasa ile eklenen 8 no.lu bendinde: “Yapı kooperatiflerinde kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut ve işyeri sayısını tespit etmek” yetkisinin genel kurullara verildiği, bu konudaki yargı içtihatlarının da kanunun bu amir hükmüne paralel olarak geliştiği, somut olayda davalı kooperatifin 18/05/2008 tarihli genel kuruldan sonra bu genel kurulda seçilen yönetim kurulunca alınan kararla; Kooperatif adına alınan arsalarda inşaat yapmaya, yaptırmaya, firma ve şirketlerden teklif almaya, firma seçmeye, gerekirse azletmeye, üyelerine kooperatif arsaları karşılığı veya üye kaydı yaparak ev yaptırmaya, Kooperatif üyelerinden yükümlülüklerini yerine getirmeyenleri üyelikten çıkarmaya, kooperatifin belli parsellerine yeni üye kaydı yaptırmaya yönetim kurulunun yetkili olacağı konusunda karar alındığı,, bu kararın altında o tarihte yönetim kurulu başkanı olan ve bu davada davacılar arasında bulunan …’in de imzasının bulunduğu, gündemin 3’ncü maddesinde bir önerge verildiği ve bu önergede ortak sayısının ve yeni kaydedilen 21 ortağın durumunun zikredildiği ve alınan tüm kararlara bu yönden itiraz edildiği, incelenen genel kurul tutanağında gündemin 3’ncü maddesinden sonra alınan kararların hiçbirisinde karar alındıktan sonra ayrıca bir muhalefet şerhinin mevcut olmadığı, böyle bir durumda başlangıçta verilen itiraz dilekçesinin sonraki bütün kararlarda geçerli bir muhalefet şerhi sayılıp sayılmayacağı konusundaki taktirin mahkemeye ait olduğu, davacıların gündem maddelerinden 5 no.lu gündemde kooperatifin bilançosunun gerçeği yansıtmadığı şeklinde itirazda bulundukları, TTK.420.md, (eski 377.md) gereğince bilançonun gerçeği yansıtmaması iddialarının 1/10 ortak tarafından ileri sürülebileceği ve bu halde bilanço müzakerelerinin hiçbir başka sebep gösterilmeksizin 1 ay süre ile ertelenmesi gerektiği, itiraz sahiplerinin 1/10’unun üzerinde oldukları halde bilançonun görüşülmesinin ertelenmesini talep etmedikleri, bu sebeple gündemin 5’nci maddesi ile ilgili itirazların geçerli bulunmadığı, gündemin 7’nci maddesi ile kooperatif ortak sayısının 65’e çıkartılmasına karar verildiği, esasen bu hakkın genel kurula ait olduğu, Kooperatifin mevcut arsalarına imara uygun inşaat yapılması izninin alınmış olması halinde genel kurulca alınan kararın iyiniyet kurallarına aykırı bir karar olmayacağı, gündemin 8’nci maddesinin kooperatife ait bazı parsellerin satışı ile ilgili olduğu, bu konuda satılacak gayri menkulün asgari fiyatını belirlemek yetkisinin genel kurula ait olduğu, asgari fiyatın belirlendiği kararda kanun, anasözleşme ve iyiniyet kuralına bir aykırılık bulunmadığı, ancak ilan edilen gündemde arsa alımı ile ilgili bir gündem maddesi mevcut olmadığı, Kooperatif genel kurullarında gündemle bağlılık ilkesinin esas olduğu, gündemde olmayan böyle bir arsa alımı kararının yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğu, dolayısı ile 8 no.lu gündem maddesi ile alınmış bulunan 1.500 TL.ye geçmemek üzere arsa alımı ile ilgili genel kurul kararının iptali gerektiği, gündemin 9’ncu maddesi ile tasfiyeden dönme kararı alındığı tasfiyeye girme gibi tasfiyeden çıkma kararının da genel kurulun yetkisinde olduğu, tasfiyeden çıkma kararı alan genel kurulun daha sonra her zaman yeniden bir tasfiye kararı almasının da mümkün olduğu, gündemin 10’ncu maddesi ile yönetim kurulu başkanı ve üyelerine verilecek huzur haklarının tesbit edildiği, bu hususun da genel kurulun yetkisinde olduğu, yapılacak işler ve yeni inşaatlar nazara alındığında tesbit edilen ücretlerin normal, rayiçlere uygun olduğu, davalı kooperatifin dava konusu genel kurul öncesi yeni ortak olarak kaydetmiş olduğu 21 yeni ortağın durumunun ne olacağı hususundaki takdir hakkının mahkemeye ait olduğu, yeni ortakların ortaklığa kabul edilmiş olmasının benimsenmesi halinde dava konusu genel kurulda alınmış bulunan kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı, genel kurulda 8 nolu gündem maddesi ile alınmış olan 1.500 TL.yi geçmemek üzere yeni arsa alınması konusundaki kararın gündemde olmayan bir hususla ilgili olması nedeni ile iptali gerekeceği belirtilmiştir. Aynı heyet itirazların değerlendirildiği ek raporlarında kök raporu aynen tekrar etmişlerdir. Mahkemece bekletici mesele yapılmasına karar verilen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/248 E. Sayılı dosyasında, asıl ve birleşen dosya davacıları 1-… 2-… 3-… 4-… 5-… 6-… 7-… 8-…1, 9-… 10-… vekilleri dava dilekçesinde ” müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatif yönetim kurulunun çağrısı ile 16.04.2012 tarihinde kooperatif genel kurulunun olağanüstü olarak toplandığını, müvekkillerinin toplantıda hazirûn cetvelini imzalarken kooperatifin 26 olan ortak sayısının yeni kayıtlarla arttırılarak 47’ye çıkartıldığını görerek bu duruma itiraz ettiklerini, ancak itiraza rağmen toplantının yapıldığını, genel kurullarda ve yüklenici ile yapılan inşaat sözleşmesinde ortak sayısının 29 ile sınırlandırıldığını, kooperatif yöneticilerinin sanki yeni inşaat yapılacakmış gibi kooperatife 21 yeni ortak kaydettiğini, kooperatif yönetiminin keyfi olarak dilediği sayıda kişiyi kooperatife ortak kaydetme hak ve yetkisinin olmadığını, usulsüz olarak ortak kaydedilenlerin katılımıyla yapılan genel kurulun mutlak butlanla malûl olduğunu, genel kurul tutanağının gerçeklere aykırı şekilde tanzim edildiğini, müvekkillerinin divan seçimi dahil tüm kararlara itiraz ve muhalefet ettiklerini, muhalefetlere rağmen çoğu kararın oybirliğiyle alınmış gibi tutanak tanzim edildiğini ileri sürerek, 16.04.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline, usulsüz olarak kaydedilen 21 yeni ortağın üyeliklerinin iptaline karar verilmesini” talep ve dava ettiği, mahkemenin 2014/411 K. Sayılı kararı ile ” davalı kooperatifin 24.04.2004 tarihli genel kurulunda ortak sayısının 29 ile sınırlandırıldığı ve bunun üzerinde ortak kabul edilmeyeceğinin belirtilmesine rağmen, tasfiye halinde bulunan ve inşaatları tamamlanan davalı kooperatifin yönetim kurulunca, genel kurul kararı olmaksızın ortak sayısının arttırılması suretiyle 21 yeni ortağın üye kaydının yapılmasının usulsüz olduğu, bu ortakların da katılımıyla yapılan genel kurul toplantısında, 21 kişi ile birlikte, genel kurul toplantısına itiraz eden 17 kişi çıkarıldığında alınan kararların sonucunun etkileneceği, bu durumda 16.04.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar vermek gerektiği; üyelik kayıtlarının iptali istenilen 21 ortağın, asıl ve birleşen davada davalı olarak gösterilmediği gibi, bu kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasının da mümkün olmadığı, ayrıca genel kurul kararının iptali ve genel kurula katılanların üyeliğin iptali taleplerinin aynı davada karara bağlanmasının da usul ve yasaya aykırı olacağı gerekçesi ile 21 üyenin üyeliğinin iptaline ilişkin talebin usulden reddine, davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline” karar verildiği, kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/1378 E. 2015/8335 K. Sayılı kararı ile “..Bir üyenin diğer bir üye aleyhine üyeliğin iptali konusunda dava açamayacağı, dolayısıyla bu konuda kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptal edilemeyeceği dikkate alındığında, mahkemenin üyelik iptali talebi konusunda verdiği kararın gerekçesi hatalı olmakla beraber, karar sonucu itibari ile yerinde olmuştur. Ne var ki, genel kurul kararlarının da iptaline karar verilmiş ise de; halen devam eden üyelikleri dolayısıyla bazı üyelerin genel kurulda hazır bulunması ve oy kullanmasında yasa ve anasözleşmeye aykırı bir yön bulunmadığı halde bu şahısların üyelikleri daha önceden iptal edilmişcesine üye olmayan şahısların genel kurula katıldığından bahisle genel kurul kararlarının tümünün iptaline karar verilmesi çelişkili ve hatalı olmuştur. İzah edilen sebeplerle karar bozulmalıdır…” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği, aynı dairenin 2016/2771 E. 2019/454 K. Sayılı kararı ile karar düzeltme taleplerinin reddine karar verildiği, mahkemece 2019/142 E, 2019/555 K. Sayılı kararı ile “… -Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2015 tarih ve 2015/1378 Esas 2015/8335 Karar sayılı bozma ilamına karşı DİRENİLMESİNE, direnme nedeniyle önceki hüküm gibi; Asıl davanın KISMEN KABULÜNE; a)Davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların İPTALİNE, b)Davacıların 21 üyeliğin iptaline ilişkin talebinin USULDEN REDDİNE, 2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE; a)Davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların İPTALİNE, b)Davacıların 21 üyeliğin iptaline ilişkin talebinin USULDEN REDDİNE..” karar verildiği, kararın temyiz edildiği, halen Yargıtayda olduğunun bildirildiği, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 esas 2018/831 K sayılı dosyasında; kooperatifin yönetim kurulunca 20/11/2011 tarihinde herhangi bir genel kurulu olmaksızın usulsüz şekilde davalı durumundaki 21 yeni üyenin kaydedildiği ve mevcut ortakların haklarına halel getirildiği, üye olarak kaydedilen 21 davalının kötü niyetli oldukları iddiası ile açılan davalı ortakların ortaklıklarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve ortaklıklarının/üyeliklerinin baştan beri iptali, 26 ortaklı (davalı) kooperatifin 29 hisseli bir kooperatif olduğunun tespiti talepli davada, mahkemece talebin kabulü ile üye alımına dair 20/11/2011 tarihli kararın batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği, yöneticiler hakkında C. Savcılığına yapılan şikayetle, kooperatif yöneticileri hakkında Büyükçekmece10. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, mahkemece “…Sanıkların 1163 Sayılı Yasanın 8/3 Maddesi gereğince yönetim kurulu kararı olmadan yeni üye kaydedilemeyeceği halde 26 üyelik kooperatife 21 yeni üye kaydı yaptıkları ve 16.04.2012 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde gösterdikleri ve bu yeni üyelerin toplantıya katıldıkları bu şekilde sanıkların atılı suçu işledikleri..” gerekçesi ile eylemlerine uyan 1163 Sayılı Kanunun ek 2/1, TCK nun 62/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına, yasal şartları oluştuğundan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 E. Sayılı dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda; 02.09.1995 Tarihli 1995 yılı Olağanüstü Genel Kurulunda yeni üye alınmasına karar verilmesine karşın, yeni üye yapılacak ortak sayısının belirlenmediği, 09.06.2001 tarihli 2000 hesap dönemine ait Olağan Genel Kurulunda ortak sayısının 64 olarak sınırlandırıldığı, 24.04.2004 tarihli 2003 hesap dönemine ait Olağan Genel Kurulunda okunup kabul edilen 58 villa yapımı için …. Ltd. Şti. ile 12.01.2004 tarihinde İstanbul 9.Noterliğinde …sayı ile imzalanan Kooperatif Hissesi Devir Vaadi Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde; bir kooperatif hissesi, B TİPİ bir villaya ve 674, 680 ve 681 numaralı parsellerde imar durumunun müsaade ettiği şekilde yapılacak sosyal ve sportif tesislerde tüm kooperatif hisseleri ile eşit bir paya karşılık geldiğinden kooperatif üye sayısının 58 olarak kabul edildiği ve 29 üyeliğin ….ve Tic. Ltd. ŞtLne, 29 üyeliğin de davalı Kooperatife ait olduğu şeklinde anlaşılması gerektiği, 18.05.2008 tarihli 2007 hesap dönemine ait Olağan Genel Kurulunda, kooperatifin amacına ulaşmasından dolayı tasfiye edilmesine karar verildiği, eski üyenin ortaklık şartlarının gerçekleşmemesi durumunda boş olan dairenin asgari 50.000,00 TL bedelle yeni ortak alınması hususunda Yönetim Kuruluna yetki verildiği, davalı Tasfiye Halinde S.S. Berkin Konut Yapı Kooperatifinin 20.11.2011 tarihli 21 yeni üye alımı ile ilgili dava konusu Yönetim Kurulu Kararını, defter ve belgeleri ibraz etmediğinden dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre; villalar sahiplerine teslim edildiğinden tasfiye sürecine giren kooperatife yeni üye almanın yararı olmadığı, yeni üye alımı yapılan 20.11.2011 tarihli Yönetim Kurulu kararından önce kooperatifin yeni bir faaliyette bulunacağına dair kararının olmadığı, yeni üyelerin mevcut üyelerin ödediği pay bedellerini ödediklerinin belgelenmediği, 02.09.1995 Tarihli 1995 yılı Olağanüstü Genel Kurulunda alınacak yeni üye sayısının belirlenmediği, 09.06.2001 tarihli 2000 hesap yılı Olağan Genel Kurulunda ortak sayısının 64 olarak belirlendiği, ancak 24.04.2004 tarihli 2003 hesap yılı Olağan Genel Kurulunda okunup kabul edilen 58 villa yapımı için imzalanan Kooperatif Hissesi Devir Vaadi Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde villa sayısı kadar üye sayısının olması gerektiği, 18.05.2008 tarihli genel kurul kararı uyarınca üyelikten çıkarılan ortağın yerine alınacak yeni üyeden 50.000,00 TL tahsil edilmesi gerektiği,1163 Sayılı kooperatifler Kanunu Md 8 ve S.S. Berkin Konut Yapı Kooperatifi ana sözleşmesi Md.12 “…Yönetim Kurulu Genel Kurulca Kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez” hükmü ve yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda Tasfiye Halinde S.S. Berkin Konut Yapı Kooperatifi 20.11.2011 tarihli 21 yeni üye alımı ile ilgili dava konusu Yönetim Kurulu Kararının batıl olduğu ve yok hükmünde kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 E. Sayılı dava dosyasında, bir kısım kooperatif ortakları husumeti kooperatif ve üyeliğe alınan 21 ortağa yönelterek “davalı ortakların ortaklıklarının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalıların ortaklıklarının baştan itibaren iptaline, 26 ortaklı kooperatifin 29 hisseli kooperatif olduğunun tespitine..” karar verilmesinin talep edildiği, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/313 E. Sayılı dava dosyasında da bir kısım ortakların husumeti kooperatife yönelterek “yönetim kurulunun 21 üye alımına dair 20.11.2011 tarihli kararının batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitine” karar verilmesinin talep edildiği, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/313 E. Sayılı dava dosyasının, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 E. Sayılı dosya üzerinden birleştirilmesine karar verildiği, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 E. 2018/831 K. Sayılı kararı ile; “asıl dosya 2015/148 E. Sayılı dava dosyası yönünden davanın açılmamış sayılmasına, birleşen 2015/313 E. Sayılı dava dosyası yönünden davanın kabulüne, kooperatif yönetim kurulunun 21 üye alımına dair 20.11.2011 tarihli kararının batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitine..” karar verildiği, kararın yasa yoluna gidilmeden 10.09.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut davada, Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 E. Sayılı dosyasında kooperatif yönetim kurulunun 21 üye alımına dair 20.11.2011 tarihli kararının batıl ve yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, Kooperatif yönetim kurulu tarafından üye olarak kabul edilen 21 yeni ortakla birlikte kooperatif üye sayısının 50 kişiye ulaştığı, toplantıya 50 ortaktan 44 ortağın katıldığı, ortaklığa alınan 21 üyenin ortaklığa kabullerinin yok hükmünde olduğu yönündeki mahkeme kabul kararı göz önüne alındığında geriye 23 ortak kaldığı, yeni üyelerin katılımı ile yapılan genel kurul toplantısında yeni üye sayasının nisabı doğrudan etkilediği, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/05/2022