Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3586 E. 2023/680 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3586 Esas
KARAR NO: 2023/680
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2019
NUMARASI: 2018/38 Esas, 2019/773 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı … tarafından ihale edilen … sayılı hizmet alım işi için ihaleye katılarak ve en uygun teklifi vererek ihaleyi kazandığını, sözleşme bedelinin 35.448.822,59 TL olarak belirlendiğini, bu tutara karşılık gelen 336.055,00 TL damga vergisi ve 201.704,00 TL ihale karar pulu bedelininin Fatih Vergi Dairesine ödendiğini, akabinde müvekkili şirket ile davalı arasında 25/11/2016 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, fakat bu arada ihaleye katılan üçüncü şahısların ihale sonuç kararına İSKİ nezdinde itiraz ettiğini, itirazın reddi üzerine bu sefer de Kamu İhale Kurumu nezdinde yapılan itirazın da reddine karar verildiğini, bu karara karşı açılan davada Ankara 15. İdare Mahkemesi 22/01/2017 tarih ve 2016/5102 Esas 2017/421 Karar sayılı kararı ile, Kamu İhale Kurulunun kararının hukuka uygun olmadığına karar verildiğini ve Kamu İhale Kurulu tarafından işbu Mahkeme ilamı doğrultusunda yeni bir karar alınarak ihalenin iptaline karar verildiğini, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından da işbu ihalenin iptaline ilişkin karar esas alınarak müvekkili şirketle imzalanan … İhale kayıt numaralı sözleşmesinin 16/05/2017 tarihi itibarı ile feshedildiğini, müvekkili şirketin sözleşme için ödemiş olduğu ihale karar pulu bedelinin Rami Vergi Dairesinden iade alınmasına rağmen sözleşme damga vergisini geri alamadığını, taraflar arasında akdolunan hizmet alım sözleşmesinin 7. maddesi ile, sözleşmenin yerine getirilmesine ilişkin ödenecek vergilerin sözleşme bedeline dahil olduğunun hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin sözleşme süresi boyunca davalı … Genel Müdürlüğüne yapmış olduğu hizmetin karşılığı olarak toplam 10.265.467,63 TL bedelli fatura keşide ettiğini ve karşılığını aldığını, şu halde müvekkili şirket sözleşmenin 7. maddesi gereği 10.265.467,63 TL hizmet bedeline karşılık gelen sözleşme damga vergisi tutarı olan 97.316,63 TL’yi (10.265.467,63 TL x 0,948 / 1000) davalı … Genel Müdürlüğünden aldığını, buna göre müvekkilinin davalıdan alamadığı miktarın 238.738,37 TL olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 53/j maddesi uyarınca sözleşme bedeli olan 35.448.822,59 TL’nin %0,05’i olan 17.724,41 TL KİK katılım payının Kamu İhale Kurumuna müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşmenin 10.265.467,63 TL’lik kısmı ifa edildiği için bakiye sözleşme miktarı olan 25.183.354,96 TL’lik kısmın %0,05’i olan 12.591,67 TL KİK katılım payı masrafının alınamadığını, sözleşmenin feshi nedeniyle müvekkili şirketin toplam zararının 238.738,37 TL damga vergisi ve 12.591,67 TL KİK katılım bedeli olmak üzere toplam 251.330,04 TL olduğunu, davalı … Genel Müdürlüğünün işbu zarardan sorumlu olduğunu, davalının fesih olunan sözleşmeye ait ihale şartnameleri ve ihale sürecini Kamu İhale Kanununun getirdiği kurallar çerçevesinde hazırlayıp yönetmiş olsaydı sözleşmenin fesih olmayacağını veya sözleşmenin hiç imzalanmamış olacağını, davalı kurum yetkililerinin ihale işlemlerini usulüne uygun şekilde yürütmedikleri için işbu ihalenin iptaline karar verildiğini ve dolayısıyla müvekkili şirketin sözleşmesinin fesholunduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket tarafından yapılan fakat sözleşmenin feshi nedeniyle gerçekleşmeyen kısım masraflardan 238.738,37 TL damga vergisi ve 12.591,67 TL KİK katılım payı olmak üzere toplam 251.330,04 TL tutarındaki maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili idarece ihale edilen … kayıt numaralı … Genel Müdürlüğü ve Bağlı Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere Yardımcı Hizmet Alım İşinin en uygun teklifi sunan davacı firmaya verilerek 25/11/2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, ihale dokümanı alan ancak mali teklif sunmayan … Dan. Lti. Şti.’nin şikayet başvurusunun müvekkili idarece reddi üzerine Kamu İhale Kuruluna yapılan şikayet başvurusunun da reddedildiğini, akabinde bu karara karşı açılan davada Ankara 15. İdare Mahkemesi 22/01/2017 tarih ve 2016/5102 Esas 2017/421 Karar sayılı kararı ile, Kamu İhale Kurulunun kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, bunun üzerine Kamu İhale Kurulunun 29/03/2017 tarih ve 2017/MK-88 nolu kararıyla ihalenin iptaline karar vermesi üzerine müvekkili idare tarafından davacıya ihale sözleşmesinin 16/05/2017 tarihinde feshedildiğinin bildirildiğini, ihale sözleşmesi idari bir işlem neticesi fesholunduğundan bu davanın görüleceği yer idare mahkemeleri olduğundan görev itirazında bulunduklarını, ayrıca müvekkili idare açısından hak kaybı yaşanmaması için davacının tüm talepleri yönünden hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, ihalenin feshine kadar yapılan işin karşılığının davacıya eksiksiz ödendiğini, bunun dışında müvekkili idarenin davacıya ödemek zorunda olduğu bir bedel olmadığını, ilgili mevzuat gereği ihaleyi kazanan firma tarafından ödenmesi gereken damga vergisinin Fatih Vergi Dairesine ödendiğini, davacının, ihalenin feshi sebebiyle almadığını iddia ettiği damga vergisi ödemesi için müvekkili idareye husumet yöneltemeyeceğini, bu nedenle husumet itirazlarının olduğunu, sözleşme sebebiyle ödenmiş damga vergisinin tahsilinin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairesince yapıldığını, yapılan ihale sözleşmesi gereği ödenmiş olan damga vergisinin işin yapılamayan kısmı için iadesi mümkün ise, bunun muhatabının müvekkili idarenin değil tahsili yapan Maliye Bakanlığı olduğunu, müvekkili idarenin, İdare Mahkemesi kararına uyarak ihaleyi iptal eden Kamu İhale Kurulu Kararı gereği ihaleyi feshettiğini, ihalenin fesholunmasında müvekkili idareye kusur izafe edilemeyeceğini belirterek davanın görev, husumet, usul ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacının ödediği sözleşme damga vergisinin 336.055,00 TL, faydalandığı damga vergisinin ise 99.682.36 TL olduğu, bakiye kalan damga vergisinin ise 236.372,64 TL olduğu, davacının ödediği KİK payının 17.724,41 TL, faydalandığı KİK payının ise 5.257.51 TL olduğu, bakiye kalan KİK payının ise 12.466,90 TL olduğu bilirkişi raporları ile tespit edildiği nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının 236.372,64 TL damga vergisi, 12.466,90 TL KİK olmak üzere toplam 248.839,54 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Ankara 15. İdare Mahkemesi 22/01/2017 tarih ve 2016/5102 Esas 2017/421 Karar sayılı kararı ile, ihaleye yönelik şikayetin reddine ilişkin Kamu İhale Kurulunun kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi üzerine davacı ile akdedilen hizmet alım sözleşmesinin feshedildiğini, ihale sözleşmesi idari bir işlem neticesi fesholunduğundan bu davanın görüleceği yerin idare mahkemeleri olduğunu, davacının tüm talepleri yönünden hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, ihalenin feshine kadar yapılan işin karşılığının davacıya eksiksiz ödendiğini, davacının, ihalenin feshi sebebiyle almadığını iddia ettiği damga vergisi ödemesi için müvekkili idareye husumet yöneltemeyeceğini, bunun muhatabının müvekkili idarenin değil tahsili yapan Maliye Bakanlığının olduğunu, ihalenin fesholunmasında müvekkili idareye kusur izafe edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmesi sebebiyle davacı yüklenici tarafından yatırılan damga vergisi ve KİK payı bedellerinin sözleşmenin feshi sebebiyle tahsili istemine ilişkindir. Bilirkişi tarafından sunulan 03/12/2018 tarihli raporda, davacı yüklenici tarafından ihale iptal oluncaya kadar davalı idareye toplam 13.561.280,85 TL bedelli 5 adet fatura düzenlendiği, buna göre davacının yaptığı işin bedeline göre faydalanılan damga vergisinin 128.560,94 TL ve faydalanılan KİK payının 6.780,64 TL olduğu, buna göre bakiye damga vergisinin 207.494.06 TL ve bakiye KİK payının 10.943,77 TL olduğu ve sonuç olarak davacının dava konusu ettiği alacağın toplam 218.437,83 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan 03/04/2019 tarihli ek raporda, kök raporda davacının düzenlediği faturaların KDV dahil olarak hesaplama yapıldığı, ancak ihale bedeli ve sözleşmenin KDV hariç değerler üzerinden hesaplandığı ve vergilerin de bu bedeller üzerinden ödendiği, İSKİ İş bitirme belgesinde gerçekleşen iş bedeli miktarının da 10.515.016,42 TL olduğu dikkate alınarak yeniden yapılan hesaplamaya göre faydalanılan damga vergisinin 99.682,36 TL ve faydalanılan KİK payının 5.257,51 TL olduğu, buna göre bakiye damga vergisinin 236.372,64 TL ve bakiye KİK payının 12.466,90 TL olduğu ve sonuç olarak davacının dava konusu ettiği alacağın toplam 248.839,54 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.Davacı yüklenici ile davalı idare arasında … Genel Müdürlüğü ve Bağlı Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere Yardımcı Hizmet Alımı ile ilgili 25/11/2016 tarihli Hizmet Alımına Ait Sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin 35.448.822,59 TL olduğu, davacı tarafından 336.055,00 TL damga vergisi ve 201.704,00 TL ihale karar pulu bedelinin 25/11/2016 tarihinde Fatih Vergi Dairesine yatırıldığı, yine 17.724,41 TL KİK payının 24/11/2016 tarihinde davacı tarafından Kamu İhale Kurumu hesabına havale edilerek ödendiği, dava dışı … Des. Dan. Lti. Şti.’nin ihaleye karşı itirazen şikayet başvurusunun reddine yönelik Kamu İhale Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada Ankara 15. İdare Mahkemesi 22/01/2017 tarih ve 2016/5102 Esas 2017/421 Karar sayılı kararı ile, itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi üzerine Kamu İhale Kurulu kararı ile ihalenin iptaline karar verilmesi üzerine davacı yüklenici ile akdedilen hizmet alımına dair sözleşme davalı idare tarafından 16/05/2017 tarihinde feshedildiği anlaşılmıştır. “…Bütün bu genel açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; dava dışı … San. Tic. Ltd Şti. tarafından açılan iptal davasının kabul edilmesi sonucunda idari yargı kararı gereğince … Tic. Ltd Şti. ile sözleşme imzalanmış olup; bu halde ilk olarak kendisi ile sözleşme imzalanıp yer teslimi yapılan davacı yüklenici ile sözleşmenin uygulanma imkanı kalmamış sözleşmenin ifası imkânsız hale gelmiş ve hukuki imkânsızlık doğmuştur. Davalı idarenin sözleşmeyi fesih iradesinin varlığı iddia ve ispat edilmiş olmadığı gibi uyuşmazlık konusu da değildir. Uyuşmazlık, mahkeme ilâmına dayalı imkânsızlıktan idarenin sorumlu olup olamayacağı noktasındadır. Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı neticesinde Kamu İhale Kurulu tarafından da düzenleyici işlem yapılması yönünde karar verilmesi sonucunda davacı yüklenici ile yapılan sözleşmenin fiilen uygulanma imkanı kalmayıp, idareye kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. O halde sözleşmenin hukuki imkânsızlık sonucu ifa edilemeyeceği kabul edilmeli, sözleşme sonrası objektif imkânsızlık haline göre uyuşmazlık sonuçlandırılmalıdır. Buna göre de davacı ancak verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerince geri isteyebilir, kâr kaybı (olumlu zarar) isteyemez. (15. HD 12.06.2017 gün ve 2017/121 Esas 2017/2508 Karar sayılı kararı) Davacı yüklenici, menfi zarar kapsamında yapıp da ödenmeyen iş ve imalat bedeli, noter masrafı, damga vergisi, teminat mektubu için yapılan masraf, faiz ve komisyonları, sözleşmenin imzası için gerekli sigorta poliçesi masrafı, karar pulu bedeli ve Kamu İhale Kurumu payını isteyebilir. ( 15. HD 16.09.2020 gün ve 2020/1557 Esas 2020/2455 Karar sayılı kararı)…” (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/325 Esas 2021/749 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, taraflar arasında hizmet alımına dair sözleşme imzalanmış olup daha sonra bu sözleşme davalı idare tarafından, Kamu İhale Kurulunun, idari yargı kararı gereği ihalenin iptaline yönelik kararı doğrultusunda feshedilmiştir. Sözleşmenin feshedildiği zamana kadar yapılan iş sebebiyle davacı yüklenici, düzenlediği faturaların bedellerinin davalı idare tarafından ödendiğini belirtmiş olup davacının yapılan iş sebebiyle bakiye alacak talebi yoktur. Zaten davalı idare de ihalenin feshine kadar yapılan işin karşılığının davacıya eksiksiz ödendiğini savunmuştur. Buraya kadar anlatılan hususlar bakımından esasen taraflar arasında bir çekişme bulunmayıp çözülmesi gereken asıl uyuşmazlık dava konusu edilen damga vergisi ve KİK payı bedellerinin davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hukuki imkânsızlık, sözleşme gereği ortaya çıkacak olan borcun ifasının hukuk kurallarıyla yasaklanmış yahut bu tür bir kuralın uygulanması nedeniyle ifa edilebilirliğinin mümkün olmaması olarak tanımlanabilecek olup buradaki imkânsızlık hukukî bir nedenden kaynaklanır (Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 906). Bu bağlamda bir edimin, maddi olarak var olabilmekle beraber herhangi bir sözleşme kapsamına alınması veya sözleşme konusu olabilmesi emredici bir hukuk kuralıyla yasaklanmış olması durumu hukukî imkânsızlığı ortaya çıkarır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(19)11-58 Esas 2022/40 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, taraflar arasında imzalanan hizmet alımına dair sözleşme bakımından da bir hukuki imkansızlık hali mevcuttur. Şöyle ki sözleşme, davalı idare tarafından, Kamu İhale Kurulunun, idari yargı kararı gereği ihalenin iptaline yönelik kararı doğrultusunda feshedilmiş olup davalı idareye bir kusur yüklenemeyecek ise de artık sözleşme hukuki imkânsızlık sonucu ifa edilemeyeceğinden davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında dava konusu ettiği damga vergisi ve KİK payı bedellerini istemesine yasal olarak bir engel yoktur. Buna göre sözleşme bedeli, ödenen damga vergisi ve KİK payı bedelleri ile sözleşmenin feshi anına kadar yapılan işlerin bedelleri dikkate alındığında faydalanılan damga vergisinin 99.682,36 TL ve faydalanılan KİK payının 5.257,51 TL olduğu, sonuç olarak bakiye damga vergisinin 236.372,64 TL ve bakiye KİK payının 12.466,90 TL olmak üzere toplam 248.839,54 TL alacağın davacı tarafından talep edilebileceği anlaşılmakla Mahkemece tesis edilen karar isabetli olup davalının istinaf başvurusu yerinde değildir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/38 Esas, 2019/773 Karar ve 23/09/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 4.250,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.070,10 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/06/2023