Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/354 E. 2022/402 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/354 Esas
KARAR NO: 2022/402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI: 2014/630 Esas, 2018/726 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirkete de kentsel dönüşüm proje geliştirme uzmanı olarak danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin 3 adet fatura alacağını müvekkiline ödemişse de, 03/06/2013 tarih ve … nolu 177.000 TL bedelli faturanın ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptalini ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı şirket vekili cevabında; davacı şirketin müvekkili şirkete 03.06.2016 tarihli 177.000 TL bedelli fatura düzenleyerek gönderdiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun bulunmaması nedeniyle bu faturaya süresinde itiraz ederek faturayı davacıya iade ettiğini, faturanın tek taraflı olarak her zaman düzenlenebileceğini, faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığını, alacağın varlığı ve miktarının davacı şirket tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu faturaya karşılık müvekkili şirket tarafından hiçbir hizmet alınmadığını, davacıdan alınan hizmet karşılığı fatura bedellerinin ise müvekkili şirket tarafından ödendiği belirterek davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı şirketin ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davalı tarafın ticari defterlerinde, davaya konu faturanın kayıtlı olmadığı, davacı şirketin icra takibine konu faturayla ilgili hizmeti davalıya verdiği hususunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalı şirketin üç adet faturayı ödediğini, ancak müvekkilinin hizmeti gereği gibi ifa etmesine rağmen takip konusu fatura bedelini ödemediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı şirketin 03/06/2013 tarihli ve 177.000,00 TL bedelli fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı şirket hükmü istinaf etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya fatura konusu hizmeti verip vermediği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınana bilirkişi raporunda, taraflar arasında her hangi bir yazılı sözleşmenin mevcut olmadığı, davacının ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının ticari defterlerinde dava konusu fatura kaydına rastlanmadığı, takip tarihi itibariyle davacı şirkete ait cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirket tarafından davacıya toplam 100.000 TL.+KDV ödeme yapıldığı, ancak davalı şirketin dava konusu 03/06/2013 tarihli … nolu 177.000 TL. tutarlı faturaya itiraz ederek iade ettiği belirtmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190/1. fıkrasında, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Benzer düzenlemeye, TMK’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbirinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür ifadeleri ile yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, takip konusu faturanın davacıya iade edildiği ve davalının defterlerine işlenmediği görülmektedir. Tek başına fatura düzenlenmesi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp, davacı, fatura konusu hizmeti verdiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/630 Esas, 2018/726 Karar ve 16/10/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak karşılanan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.