Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3490 E. 2020/1435 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3490 Esas
KARAR NO: 2020/1435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2019/414 Esas, 2019/994 Karar
DAVANIN KONUSU : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti’ne ait hisselerin % 95’ine malik olduğunu, hisseleri 30/03/2009 tarihinde davalı …’a emanetçi olarak hisse devrettiğini, daha sonra hissenin %50’lik kısmının 09/12/2009 tarihinde sözleşme ile …’ye satıldığını, 30/01/2011 tarihinde hissenin %45’lik kısmının …’ya verilmesi konusunda karar alındığını, protokol gereği şirketin toplam değerinin 4.655.238,00 TL olduğunu, tehdit ve hileli işlemler nedeniyle devre ilişkin alacağının ödenmediğini, davalılardan … ve … aleyhine Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, kararı istinaf ettiğini, İstanbul Bölge Adliyesi 12. Hukuk Dairesinin 2017/893 Esas, 2018/579 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, yargılama sırasında davalı …in parayı kaçırmak için … şirketini kurduğunu, davalıların parayı buraya aktardığını, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/127 Esas numaralı dosyası ile eldeki dosya arasında bağlantı bulunduğunu belirterek davalıların İİK’nun 177/1-4 gereğince doğrudan iflaslarına, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile de sabit olan alacak miktarının kapak hesabının yaptırılarak, 30/01/2011 tarihinden itibaren en yüksek banka ticari rekont avans faiziyle birlikte hesabımıza yatırılması konusunda davalılara muhtıra gönderilmesine, dosyanın Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak iddiasının, davacı ile dava dışı müvekkilin şirketin ortağı … arasında akdedilen Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu 23/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesine dayandığını, kabul anlamına gelmemek üzere iddianın dava dışı …’a karşı ileri sürülmesi gerektiğini, davacının iflas davasına dayanak yaptığı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/12 (yeni esas 2018/650) E. sayılı dosyada bir alacağa hükmedilmediğini, müvekkilinin davacıya her hangi bir borcunun olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … Pet. Gıda Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak iddiasının, davacı ile dava dışı müvekkili şirketin eski ortağı … arasında akdedilen Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu 23/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesine dayandığını, müvekkilinin devraldığı hisselerin parasını nakden ödeyerek üzerine aldığını, eski şirket ortaklarının müvekkili şirketle hiçbir ilişkisi ve irtibatının kalmadığını, davacının müvekkili firmadan alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, tüm dosya kapsamına nazaran, “…davanın alacak bakımından dayanağı olan mahkememizin 2018/650 Esas sayılı dosyasında İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2017/893 E. sayılı dosyasından verilen kararda “…Davalı … yönünden yapılan incelemede; 23/3/2009 tarihli hisse devrinin 27/3/2009 tarihinde ortaklar kurulu kararı ile kabul edilerek 03/04/2009 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, hisse devir alacağına ilişkin 5 yıllık zamanaşımının 27/03/2009 tarihinde işlemeye başladığı, davanın açıldığı tarih itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır…” şeklindeki karar ile davalı şirketlerin ortağı olan dava dışı … hakkında açılan alacak davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına hükmederek kararın bu kişi yönünden kısmen kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının işbu iflas davasına dayanak yaptığı alacak iddiası, davacı ile dava dışı … arasında akdedilen Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu 23/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesine dayanmaktadır. Davalılar davacı ile dava dışı … arasında … yevmiye no ile 23/03/2009 tarihinde akdedilen hisse devri sözleşmesine taraf olmadığı anlaşılmıştır. Davacının bu şartlar altında kanunda belirtilen şekilde ve mevcut durum itibari ile ve halihazırda hukuken alacaklı konumunda bulunmadığı sabit iken iflas davası açması olanaklı değildir. Davacının diğer talebi ise dayandığı doğrudan iflas sebebinin (İİK’nun 177/1-4) somut davada bulunup bulunmadığı noktasında olup Davacı dava dışı ortak …’ın hisse devrine ilişkin satış bedellerini kendisine ödememek için gerek hileli işlemler yaparak gerekse mal kaçırarak kendisine ödenmesi gereken bedelleri ortağı ve yetkilisi bulunduğu davalı … İnşaata aktardığını iddia ettiğine göre İİK’nun 177/1 ifade edilen aynen “Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa” şeklindeki doğrudan iflas sebebine dayandığı görülmüş olup hem sözleşmenin tarafının şirketler olmaması hem de hileli işlemlere ve mal kaçırmaya dair davacı delil sunamadığından bu iddiası da yerinde görülememiştir” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin delilleri değerlendirmediğini, gerekçeli kararda delillerin tartışılmadığını, gerek mahkeme dosyası kapsamına sunulan Bilirkişi Raporu gerekse de davalılar tarafından gerçekleştirilen hileli işlemler sebebi ile söz konusu alacağa ulaşmanın imkansız kılındığını, söz konusu borcun ödenmemesi hususunda davalıların işbirliği içerisinde olduklarını, hisseleri devir alan şirketin alınan şirketi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devir aldığını dolayısıyla söz konusu borçlardan sorumluluklarının bulunduğunu, Yargıtay ilgili dairesinin bir taraftan, “danışıklı işyeri devri” kavramı ile muvazaalı olduğunu kabul ettiği işyeri devirlerini deyim yerinde ise “yok hükmünde sayarak” alacaklılara karşı hüküm ifade etmeyeceğini kabul etmekte olduğunu, diğer taraftan muvazaalı işletme devrine girişen devralanı cezalandırmakta ve sanki geçerli bir işletme devri varmış gibi işletmenin borçlarından sorumlu tuttuğunu, dosya kapsamı ile işlemde muvazaa olduğunun açık olduğunu, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması ile davalıların sorumlu olduğunun anlaşılacağını, yargılama sürecinin hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde yürütülmediğini, hatalı hüküm tesis edildiğini, kararın yeterli gerekçeyi içermediğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nun 177. maddesinde düzenlenen doğrudan doğruya iflas davasıdır. Dosya kapsamından, davacının alacak iddiasının, davacı ile dava dışı … arasında akdedilen Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu 23/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesine dayandığı, sözleşme gereğince davacının … Pet. Gıda Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağı/yöneticisi … ve … Kuy. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı/yöneticisi … aleyhinde Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/12 E. sayılı dosyasında alacak isteminde bulunduğu, Bakirköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 26/09/2017 tarih, 2016/12 E, 2017/660 K. sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edildiği, İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesinin 2017/893 E., 2018/579 K. Kayalı kararı ile … hakkında açılan alacak davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davalı … yönünden zamanaşımının dolmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bu defa 17/09/2019 tarih, 2018/650 Esas, 2019/914 Karar sayılı kararıyla davalı … aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacının aynı alacak iddiasıyla Bakırköy 1. Ticaret mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dosyasında davalı şirketlerin ortak/yöneticileri … ve … aleyhinde İİK’nun 177. maddesi gereğince doğrudan iflas talepli dava açtığı, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/251 E. sayılı dosyasında da, aynı alacakla ilgili olarak … ve …’nun ortak/yöneticileri oldukları davalı şirketler aleyhinde İİK’nun 177. maddesi gereğince doğrudan iflas talepli dava açtığı, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince 08/04/2019 tarih 2019/251 E, 2019/415 K. sayılı kararı ile dosyanın Bakırköy 1. Ticaret mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Bakırköy 1. Ticaret Mahkemesince eldeki dosyanın 2019/127 Esas sayılı dosyadan tefriki ile davanın yukarıdaki gerekçelerle reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri“ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1. fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla,”1-Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308. maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Yasanın 181. maddesinde, 159,160,164,165 ve 166. maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslarada tatbik olunacağına yer verilmiştir. Uygulanması gerektiği belirtilen 160. maddede ise “masrafların peşin verilmesi“ üst başlığı ile iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumlu olduğu, mahkemenin, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini isteyeceği düzenlenmiştir. İİK’nun 160.maddesi kamu düzenindedir. İflas isteyen alacaklının, alacaklılar toplantısına kadar gerekli giderleri ödemek zorundadır. Mahkemenin, bu masrafların peşin verilmesini ara kararıyla istemesi, bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ancak davaya devam edilmesi gerekecektir. Çünkü, yasanın öngördüğü bu yükümlülük davanın görülebilmesi şartıdır. Bir diğer anlamıyla dava şartıdır. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece İİK’nun 160. maddesi gereğince gerekli masrafların peşin alınması konusundaki usulü işlemleri yerine getirmediği anlaşılmakla diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, mahkeme kararının kaldırılasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2- Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/414 Esas, 2019/994 Karar, 03/10/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,60 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2020