Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3461 E. 2023/548 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3461 Esas
KARAR NO: 2023/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2019
NUMARASI: 2019/1 Esas, 2019/890 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait … adlı işletmenin, 18/12/2017 – 18/12/2018 döneminde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 09/04/2018 tarihinde işyerinde hırsızlık olayı yaşandığını, ayrıca demirbaş eşyaya ve emtiaya zarar verildiğini, ekspertiz raporunda hasar bedeli 241,720,00 TL tespit edilmekle birlikte, araştırma raporuna göre hasarın teminat kapsamında olmadığının ifade edildiğini, ekspertiz raporunda müvekkiline çeşitli isnatlarda bulunularak, hasarın teminat kapsamı dışında bırakılmasının amaçlandığını, işyerinde teminat altına alınan riziko gerçekleştiğinden hasar bedelinin ödenmesi gerektiğini, ekspertiz raporundan sonra 08/06/2018 tarihinde delil tespiti için başvurduklarını, delil tespitinde alınan rapora göre amortisman bedeli düşüldükten sonra, zarara uğrayan eşya ve emtia bedelinin 187.909,50 TL olarak hesaplandığını, ayrıca hasar bedelinin ödenmemesi nedeniyle işyerinde tadilat ve tamirat yapılamadığını ve çalışmayan işyeri için kira bedeli ödemek zorunda kalındığını, bu kira bedelinden sigorta poliçesi gereği davalının sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 100.000,00 TL sigorta tazminatının riziko tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 21/06/2019 tarihli dilekçesi ile taleplerini 149.847,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP Davalı … şirketi, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; sigortalı işyerine giren hırsızın ızrar kastı ile de hareket ettiği ve demirbaşa zarar verdiği, poliçede kötü niyetli hareketler klozunun da bulunduğu, bu nedenle zararın teminat kapsamında kaldığı, rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükü üzerinde olan davalı … şirketinin bu hususu ispatlayamadığı, demirbaş ve çalınan et bedeli olarak toplam zararın 193,909,50 TL olduğu, poliçe özel şartları ve muafiyet hükmü gereğince yapılan hesaplamalar sonucunda davacının 149,847,00 TL talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 149,847,00 TL sigorta tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİKarar, yasal süre davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; hasarın bildirildiği şekilde olmadığını, ekspertiz raporunda hasarın gerçeği yansıtmadığı ve teminat kapsamında olmadığının belirtildiğini, mahkemenin bu hususta herhangi bir inceleme yapmadığını, eşyaların orada bulunup bulunmadığı, faturaların birbirini tutup tutmadığı yönünde herhangi bir inceleme yapılmadan sadece tespit raporu üzerinden değerlendirmede bulunulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, “Restoranım Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında sigorta tazminatı talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında başlangıç tarihi 18/12/2017, bitiş tarihi 18/12/2018 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, 09/04/2018 tarihinde sigortalı işyerinde demirbaş eşyaya ve emtiaya zarar verildiği, ekspertiz raporunda, araştırma raporuna göre hasarın teminat kapsamında olmadığının belirtildiği ve davacıya ödeme yapılmadığı, bunun üzerine sigorta tazminatı ödenmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, rizikonun teminat dışında kaldığının ispat yükünün davalıda olduğu ancak davalının bu hususu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. Taraflar arasında sigorta poliçesi bulunduğu, poliçede kötü niyetli hareketler klozunun teminat altına alındığı, ayrıca zararın miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; sigortalı işyerinde yaşanan olayın teminat kapsamı dışında bulunup bulunmadığı ile hasara uğrayan malların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1-Sigorta poliçesinde Kötü Niyetli Hareketler klozunun 330.000,00 TL bedelle sigorta teminatına dahil edildiği görülmektedir. Yangın Sigortası Genel Şartlarında Kötü Niyetli Haraketler Klozu başlığı altında “Grev, Lokavt, Kargaşalık, Halk Hareketleri klozunda belirtilen olaylarla ilgili olmaksızın, sigortalı ve sigortalının usul ve füruu dışındaki herhangi bir kimsenin kötü niyetli hareketi ile bu olayları önlemek ve etkilerini azaltmak üzere yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelen yangın ve infilak sonucu hariç bütün zararlar teminata ilave edilmiştir” hükmü düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesinde, sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olacağına yer verilmiştir. Somut olayda, davalı … şirketi tarafından alınan ekspertiz raporunda, olay şüpheli görüldüğünden, hasarın teminat dışında olduğu belirtilmiştir. Ancak davalı … şirketi, rizikonun teminat dışında kaldığına dair savunmada bulunmadığı gibi bu hususta dayanağı bulunmayan eksper raporu dışında herhangi bir bilgi ve belgede sunulmamıştır. Bu durumda davalı … şirketinin rizikonun teminat dışında kaldığına dair ispat yükünü yerine getirmemesi nedeniyle, mahkemece rizikonun teminat kapsamında kaldığını kabul etmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 2-Diğer taraftan davalı … şirketi zarar miktarına açıkça itiraz etmemekle birlikte, eşyaların bulunup bulunmadığı, faturaların birbirini tutup tutmadığı yönünde herhangi bir inceleme yapılmadığını belirterek hükmü istinaf etmiştir. Mal sigortaları kapsamında davacıya ait işyerini sigortalayan davalının, poliçedeki limitlerle sınırlı olmak kaydıyla, yangın rizikosu nedeniyle fiilen oluşan gerçek zarar miktarını tazminle yükümlü olduğu; zararın hesaplanmasındaki tek kriterin, riziko tarihinden önce mevcut olup da davaya konu yangın olayı nedeniyle hasar gören sigortalı unsurların bedellerinin hesaba dahil edilmesi olduğu gözetilmelidir. Ticari defterlerde görülmese ya da alım faturası sunulmasa dahi, olaydan hemen sonra eksper tarafından fiilen tespit edilen zarar görmüş unsurlar için hesaplama yapılmalıdır. (Yargıtay 17. HD’nin 2020/868 Esas, 2021/2695 Karar sayılı kararı) Somut olayda, ekspertiz raporunda, sigortalı işyerinde zarara uğarayan demirbaş ve eşya ile hırsızlanan mal bedeli 241.720,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı tarafından sunulan delil tespiti raporunda ise hasar miktarının 221.000,00 TL olduğu, ancak % 15 eskime payı düşüldükten sonra zararın 187.909,50 TL olduğu belirtilmiştir. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; delil tespiti raporunda belirtilen hasar miktarı esas alınarak, ayrıca poliçede düzenlenen müşterek sigorta ve tenzilat gereği sigorta tazminatı 149.847,00 TL olarak hesaplanmıştır. Ekspertiz ve delil tespiti raporlarına göre sigortalı işyerindeki demirbaş ve eşyada fiilen zarar bulunduğu tespit edildiğine göre, davalı … şirketinin eşyaların mevcudiyetine yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir. Ayrıca alım faturası sunulmasa dahi, sigortalı işyerinde fiilen tespiti yapılmış demirbaş ve eşyaların zarar hesabına dahil edilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ve özellikle davalı … şirketinin zarar miktarının hesaplanma yöntemine yönelik istinaf nedeni bulunmamasına göre ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/1 Esas, 2019/890 Karar ve 18/07/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 2.604,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.424,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.18/05/2023