Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3454 E. 2023/622 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3454 Esas
KARAR NO: 2023/622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2018/593 Esas, 2019/829 Karar
DAVA: MENFİ TESPİT (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi …’ın 04/05/2011 tarihinde … numaralı işyerini devraldığını ve davalı kooperatifin ortağı olduğunu, murisin 08/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin işyerini 14/07/2014 tarihinde tapu devri yoluyla dava dışı …’a devrettiğini, …’ın işyerini Kooperatifler Kanunu, Yönetim Planı ve Yargıtay kararları gereğince bütün hak ve borçlarıyla birlikte devraldığını, müvekkillerin mezkur işyerinin borçlarından sorumlu olmadığını, işyerinin 01/08/2013-30/04/2014 dönemine ait aidat borcunun kiracı tarafından senet verilerek, Mayıs 2014-Mart 2016 dönemine ait aidat borcunun … adlı kişi tarafından, dava tarihine kadar olan aidat borcunun da yine … ve … adlı kişiler tarafından ödendiğini, ancak davalı kooperatifin 2013 yılı Temmuz ve 2016 yılı Aralık ayına kadar aidat borcu ile gecikme faizi olarak toplam 10.276,84 TL alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, aidat borcunun ödendiğini ve müvekkillerinin taşınmazı devrettiğini bilmesine rağmen takip başlatan davalının kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini ve takip miktarının %20’si oranında icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacıların kooperatif ortağının mirasçıları olmaları nedeniyle aidat bedellerinden sorumlu olduklarını, davacıların kooperatif ortaklığından çıktıklarına ve ortaklığı bir başkasına devrettiklerine dair kooperatife bilgi vermediğini, kooperatife verdikleri dilekçede ortak olarak bilgi ve belge istediklerini, kooperatife ve icra dairesine herhangi bir ödeme yapmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacıların murisi taşınmazı devretmişse de, ortaklığı devretmediği, ortaklık hak ve borçlarının davacı mirasçılara intikal ettiği, kooperatif sitesi için yapılan hizmetlerden yararlananların, hizmetin finansmanına katılması gerektiği, davacıların takip konusu alacak nedeniyle borçlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak; hükme esas alınan raporda müvekkillerinin kooperatif ortağı olduklarına dair hiçbir ibare olmadığını, bilirkişinin başka dosyalarda genel kurul kararı olmadan ortaklardan ödeme alınamayacağını belirtmesine rağmen, bu dosyada kooperatif hizmetinden yararlananların hizmet finansmanına katılması gerektiğini ileri sürerek, karar alınmayan dönemler içinde aidat alınması gerektiğini ifade etmesinin bu dosyada taraflı davrandığının kanıtı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava; kooperatif ortaklık aidat bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davalı kooperatifin 2013 yılı Temmuz ve 2016 yılı Aralık ayına kadar aidat borcu ile gecikme faizi olarak toplam 10.276,84 TL alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacıların murisi aleyhine takip başlattığı, takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, davacı mirasçıların, ortaklığın devredildiği ve ayrıca aidat borçlarının da ödendiği iddiasıyla borçlu olmadıklarının tespiti için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacıların sadece işyerini devrettiği, ortaklığı devretmedikleri, kooperatif hizmetlerinden kaynaklanan aidat borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık davacıların kooperatif üyeliğini devredip devretmediği, davalı kooperatifin davalıdan aidat alacağı bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacıların işyerini 10/07/2014 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye devrettiklerini, ancak işyerinin satışı konusunda kooperatife bilgi verilmediğini, satın alanın ortaklık için kooperatife başvurmadığını, kooperatifte genel kurul kararı alınmadığı dönemlere ilişkin, kooperatif hizmetleri yapılmadığına veya bir kesimin hizmetten yararlandığına dair iddianın bulunmadığını, kooperatifin takip tarihi itibarıyla 7.636,00 TL aidat alacağı bulunduğu, ödenmeyen aidat alacağı için aylık % 1,5 oranında gecikme faizi talep edildiği belirtilmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, yapı kooperatiflerinde, ortağa intikal eden taşınmazın yanında, ayrıca ortaklık payının da devri yapılmadığı takdirde, eski ortağın kooperatif ortaklığı devam edeceğinden, kooperatife borçlu olan, bağımsız bölümün devredildiği kişi olmayıp eski ortak olacaktır. Buna göre ortak adına tescil edilen taşınmazın ortak tarafından üçüncü kişiye satışı halinde ortaklık payı da kendiliğinden satın alana geçmez. Somut olayda, davacılar bağımsız bülümü üçüncü kişiye devretmişlerse de, ortaklık payını devretmediğinden, kooperatife karşı ortaklık sıfatı ve sorumlulukları devam edecektir. Bu nedenle davacılar vekilinin işyerini devretmeleri nedeniyle aidat borcundan sorumlu olmayacaklarına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir Diğer taraftan davacılar vekili, kooperatif genel kurul kararı alınmadığı dönemlere ilişkin ortaklardan aidat istenemeyeceğini de belirterek hükmü istinaf etmiştir. Aynı kooperatife ilişkin Dairemizin 2019/2776 Esas 2023/147 Karar sayılı kararında; “..kooperatifin 22/02/2014 tarihli genel kurulunda 01/03/2014 tarihine kadar eski aidat miktarı üzerinden aidat alınmasına, 01/03/2014 tarihinden sonra aidat miktarının % 25 düşürülerek ödenmesine karar verilmiştir. Söz konusu kararda aidatın bitiş tarihinin gösterilmemesi, ayrıca 01/03/2014 tarihinden önce eski aidatların aynı miktarda ödeneceğinin belirtilmesi karşısında, kooperatifte aidat alacağının bir yıllık süre ile belirlendiği yönünde fiili uygulama olduğundan söz edilemez. Nitekim kooperatifin 31/03/2018 tarihli genel kurulunda da karar alınmayan ve aynı miktarda devam eden ödemelerin uygulandığı şekliyle kabul edilmesine karar verilmesi, karar alınmayan yıllarda da aidat ödenmesine dair uygulama olduğunu göstermektedir.” denilerek kooperatifte aidat alacağının bir yıllık süre belirlendiği yönünden uygulama olmadığı belirtilmiştir. Kooperatif genel kurulunun yönetim kurulunun yaptığı işlere sonradan icazet vererek geçerli hale getirmesi mümkündür. Kaldı ki kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda kooperatif hizmetlerinden yararlanan ortağın ödeme yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bu nedenle davacıların aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğundan, mahkemece davanın reddedilmesi yerindedir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/593 Esas, 2019/829 Karar ve 24/09/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 150,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,90 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.25/05/2023