Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3431 E. 2020/973 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3431 Esas
KARAR NO : 2020/973
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI : 2018/980 Esas, 2019/594 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 3. köprü ve çevre yollarının müvekkili şirket tarafından işletildiğini, davalıya ait araçların geçiş bedeli ödemeksizin anılan yoldan geçiş yaptığını, geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde geçiş bedelinin de ödenmediğini, bu nedenle 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk eden geçiş bedelinin ve 10 katı tutarındaki gecikme cezasının tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, yapılan yasal değişiklik ile 10 katı tutarındaki cezanın 4 katına indirildiğini, davalı borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkiline ait ihlalli geçiş yaptığı ileri sürülen 4 aracın hepsinin müvekkilinin ticari faaliyeti ile ilgili olmadığını, bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin adresi Başakşehir/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri ya da ticari dava olduğunun kabul edilmesi halinde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu belirterek öncelikle davanın görev ve yetki yönünden reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi; HMK’nın 6. maddesindeki genel yetki kuralı gereği uyuşmazlıkta davalının adresi mahkemelerin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; itirazın iptali davalarının takibin yapıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalı hakkında İstanbul İcra Dairesi’nde takip yapıldığını, davalı takibe itiraz etmediğinden icra dairesinin yetkisinin kesinleştiğini, bu nedenle itirazın iptali davasının da takibin yapıldığı İstanbul Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğini, ayrıca TBK’nın 89/1. ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca para borcunun müvekkilinin adresinde ifa edilmesi gerektiğinden, ifa yeri mahkemeleri olan İstanbul Mahkemelerinin davada yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevabında; Yargıtay emsal kararlarına göre itirazın iptali davasının takibin yapıldığı yer mahkemesinde görülmesi gerektiğine dair zorunluluk bulunmadığını, takipte yetkiye itiraz edilmemesi halinde icra dairesinin yetkisinin kesinleşeceğini ancak itirazın iptali davasına yetki yönünden itirazda bulunabileceğini, itirazın iptali davasında özel yetki şartı öngörülmediğinden genel yekti kuralının uygulanması gerektiğini, bu nedenle davanın genel yetkili müvekkilin adresi mahkemelerinde görülmesi gerektiğini ve yetki itirazlarının yerinde olduğunu belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE Dava, ihlalli geçiş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Dosya kapsamından davacı şirketin geçiş bedeli ile 10 katı ceza tutarı toplamı 15.725,45 TL’nin tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Dairesi’nde takip başlattığı, davalının, süresinde borca itiraz ettiği, takipte yetki itirazının bulunmadığı, takibe itiraz üzerine 1 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davada yetkili mahkemenin davalının adresi mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetki ilk itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuştur.İİK’nın 50. maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Bilindiği üzere tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı HMK’nın m. 6/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş ve sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Artık bu durumda, mahkemenin kendi yetkisine yapılan bir itiraz varsa bunu incelemesine gerek kalmamaktadır. İcra dairesinin yetkili olduğunun anlaşılması halinde, bundan sonra mahkemenin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, sonucuna göre gerekli kararı vermesi gerekmektedir. İİK’nın 67. maddesine dayanan davanın, mutlaka takibi yapılan icra dairesinin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla, başka bir yer mahkemesinin başka bir yer icra dairesindeki takibe yapılan borca itirazı incelemesinde yasal bir engel bulunmadığı da gözetilmelidir (Yargıtay 23. HD’nin 2015/6427 Esas, 2016/3930 karar sayılı kararı).YHGK’nın 24.04.2013 tarih ve 2012/9-1435 E., 2013/569 K. sayılı ilamında “İtirazın iptali davasının konusunu teşkil eden icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisine yönelik bir itiraz ileri sürmediğinden, takibin başlatıldığı yer ile itirazın iptali davasına bakan mahkemenin bulunduğu yerin aynı olması gerekmemektedir.” açıklamasına yer verilerek, bu uygulama benimsenmiştir.Somut olayda, davacı tarafın işlettiği köprü ve otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet ilişkisi bulunmaktadır. Davalı takipte yetkiye itiraz etmediğinden, İstanbul İcra Dairesinin takipte yetkisi kesinleşmiştir. Ancak İİK’nın 67. maddesine dayanan davanın, mutlaka takibi yapılan icra dairesinin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir hüküm bulunmamaktadır. Öte yandan HMK’nın 10. maddesi uyarınca dava da akdin ifa edileceği yer mahkemeleri de yetkilidir. TBK’nın 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Somut olayda, davacının yerleşim yeri ve hizmetin yapıldığı yer İstanbul olduğuna göre, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken yetki ilk itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığından, HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca davacının istinaf başvurusunun kabulü ile esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/980 Esas, 2019/594 Karar, 26/06/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 39,10 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,30 TL olmak üzere toplam 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/06/2020