Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3421 E. 2022/1550 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3421 Esas
KARAR NO: 2022/1550
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2014/955 Esas, 2019/373 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı nezdinde sağlık sigortası ile sigortalandığını, davalı şirket tarafından, ömür boyu yenileme garantisi ile poliçe düzenlendiğini, müvekkilinin sağ memesinde”kuşkulu anormallik” tespit edildiğini, yapılan tespit neticesinde operasyon geçirdiğini ve tedavi olduğunu, 19.917,35 TL tedavi harcaması yapıldığını, davalının tedavi giderlerini ödemediği gibi eksik beyanda bulunduğu iddiası ile sözleşmenin de iptal edildiğini, yıllarca sağlık sigortası primlerini düzenli ödeyerek aldığı ömür boyu yenileme garantisinin davalı şirketin bu haksız eylemi ile kaybetmiş olmaktan dolayı ayrıca zarara uğradığını, maddi ve manevi kayıpların oluştuğunu, hiçbir sigorta şirketinin müvekkilini sigortalamak istemediğini, yada geçirmiş olduğu operasyonla ilintili her türlü işlemin kapsam dışı tutulduğunu ve çok fahiş primler talep edildiğini belirterek, 19.917,35 TL’lik hastane masrafının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, ömür boyu yenileme garantisinin kaybedilmesi ve poliçe yaptırılamaması nedeniyle ortaya çıkan ve ilerde çıkması muhtemel zararı nedeniyle şimdilik 10.000.00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yine 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davalı şirket tarafından haksız olarak iptal edilen poliçenin ömür boyu yenileme garantisi ile birlikte yeniden yürürlüğe alınmasına, bunun mümkün olamaması halinde de tüm zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilk defa 06.05.2012 tarihli … Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacının beyan yükümlülüğü yerine getirmediğini, poliçe tanzim edilirken meme hastalıkları ile ilgili herhangi bir bulgunun bulunmadığını beyan ve iddia ettiğini ancak böyle bir iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacıya ait … Hastanesinin 08.12.2010 tarihli Mamaografi ve meme ultrason raporunda, her iki memedeki normalden farklı bulgular nedeniyle takip edilmesi gerektiğinin rapor edildiğini, ayrıca … Hastanesine ait 03.05.2011 tarihli epikriz raporunda”’meme açışından takipli, takipli lezyon mevcutmuş” ifadesinin yer aldığını, ayrıca davacı sigortalı tarafından doldurulmuş bulunan 16.05.2012 tarihli formda, yer alan 5 nolu soruda “Sigorta kapsamında alınacak bireyler bu güne kadar labaratuvar tetkikleri,. ..MR,…. Mamaografi…. yaptırdı ve bu tetkiklerden, sonucu normal değerler dışında çıkanı oldu mu? Sorusuna“hayır” cevabını verdiğini, sigortalının, poliçe ve eklerinde beyan edilen hususlar değiştiği taktirde sigorta ettireni en geç 8 gün içinde durumu sigortacıya ihbarla yükümlü olduğunu, davacının herhangi bir değişikliği sigortacıya bildirmediğini, müvekkili şirketin süresinde iptal ve cayma hakkını kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında ömür boyu yenileme garantili sağlık sigorta poliçesi olduğu, doktor bilirkişilerden alınan rapora göre; davacının rahatsızlığıyla ilgili ilk bulgunun 07.06.2013 tarihine ait … Radyoloji Merkezine ait meme ultrasonografı ve mamografisiyle ortaya çıktığı, davacının zaten 06.05.2012-06.05.2013 tarihleri arasında da davalı sigorta şirketinden aynı koşullara haiz sağlık sigortası sahibi olduğu, 08.12.2010 tarihli … Hastanesi meme ultrason raporunun davacının mevcut rahatsızlığıyla bir ilgisinin olmadığı, bu tetkikte saptanan bulguların iyi huylu olup pek çok kadında görülebilen, özel bir tedavi veya cerrahi girişi gerektirmeyen bulgular olduğu, 03.05.2011 tarihli … Hastanesi epikriz raporunun kadın hastalıkları ve doğum uzmanına ait olup, davacının ailesiyle ilgili hala ve teyzesinde meme kanseri olduğu, kendisinin meme açısından takipli lezyonu olduğu, davacının … Flastanesine Jinekolojik muayene için gittiği ve kendisinde endometrial polip saptandığı, davacının daha sonra buna yönelik bir cerrahi müdahale geçirdiği ve bunu da sigorta poliçesinde belirttiği, dolayısıyla bunun da mevcut rahatsızlığıyla bir ilgisinin olmadığı, davacının poliçe tarihi olan 06.05.2013 itibariyle beyanda bulunmasını gerektirecek bir meme hastalığının bulunmadığı, bir memede ve süt kanallarında minimal genişleme şeklinde tespit edilen anormallik ve diğer memede gelişen kitle arasında illiyet bağı olmadığı gerekçesi ile davacı tarafça ödenmiş olan 19.917,35 TL hastane masrafının fatura ve ödeme tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi tarafından iptal edilen … nolu sağlık sigorta poliçesinin ömür boyu yenileme garantisi ile birlikte yeniden yürürlüğe alınmasına, muhtemel zarar kalemleri adı altında talep edilen 10.000,00 TL’lik talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; poliçe tanzim edilirken, sigorta ettirenin, kendisine sorulan sorulara doğru cevap vermek ve rizikonun konusunu teşkil eden, rizikonun takdirine etkili olacak hususlardan kendisince bilinenleri de beyan etme yükümlülüğü altında olduğunu, davacının bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacıya ait … Hastanesinin 08.12.2010 tarihli mamaografi ve meme ultrason raporunda, her iki memedeki normalden farklı bulgular nedeniyle takip edilmesi gerektiğinin rapor edildiğini, ayrıca … Hastanesine ait 03.05.2011 tarihli epikriz raporunda ” meme açısından takipli, takipli lezyon mevcutmuş” ifadesinin yer aldığını, sigortalı tarafından doldurulmuş bulunan 16.05.2012 tarihli formda, yer alan 5 numaralı soruda ”Sigorta kapsamına alınacak bireyler bu güne kadar laboratuvar tetkikleri,…MR,. …Mamaografi, Ultrason…. yaptırdı ve bu tetkiklerden, sonucu normal değerler dışına çıkan oldu mu?” sorusuna ” hayır”cevabını verdiğini, Sağlık Sigortaları Poliçesinin 7. Maddesinde de belirtildiği gibi sigortalı, poliçede ve eklerinde beyan edilen hususlar değiştiği takdirde sigorta ettiren en geç 8 gün içinde durumu sigortacıya ihbarla yükümlü olduğunu, bir an için, sigortalının rahatsızlıklarının poliçe yapıldıktan sonra meydana geldiği farzedilse bile sigorta poliçesi yapılırken beyan edilen hususlar değiştiği için davacının bu değişiklikleri en geç 8 gün içinde sigorta şirketine bildirmek zorunda olduğunu, müvekkilinin süresinde cayma hakkını kullandığını, poliçenin 10.07.2013 tarihinde Beyoğlu …Noterliğinin 11.07.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iptal edildiğini, mahkemenin yenileme garantisi konusundaki hükmün reddi gerektiğini, bir an bu hükmün doğruluğu kabul görse bile hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere; bu poliçeyi yürürlüğe almada mahkemenin, bilirkişilere ne kadar prim ödenmesi ve farkları ile faizinin başlangıcının incelettirmesi gerektiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; sigorta sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının davalı sigorta şirketi nezdinde 06.05.2013-2014 vadeli … sigorta Poliçesi düzenlendiği, poliçe üzerindeki kayda göre davacının 06.05.2012 tarihinde “Ömür boyu yenileme garantisi” ne hak kazandığı, davacının 07.06.2013 tarihinde sağ memesinde solid lezyon ve bileteral fibrostik kararkterde meme parenkimi teşhisi konduğu, tedavisi için, 19.917,35 TL harcama yaptığı, bu hususlarda yanlar arasında çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın, davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, mahkemece tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 13.04.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının davaya konu poliçe tarihi olan 06.05.2013 tarihinden evvel 30.12.2014 tarihli … Hastanesine ait belgede belirtilen tetkik ve tedavilerine ilişkin rahatsızlığının bulunmadığı, hastanın rahatsızlığıyla ilgili ilk bulgunun 07.06.2013 tarihine ait … Radyoloji Merkezine ait meme ultrasonografi ve mamopgrafisiyle ortaya çıktığı, ayrıca davacının zaten 06.05.2012-06.05.2013 – tarihleri arasında da davalı sigorta şirketinden aynı koşullara haiz sağlık sigortası sahibi olduğu, 08.12.2010 tarihli … Hastanesi meme ultrason raporunun hastanın mevcut rahatsızlığıyla bir ilgisinin bulunmadığı, bahsolunan … hastanesindeki tetkikte saptanan bulguların iyi huylu,pek çok kadında görülebilen, özel bir tedavi veya cerrahi girişi gerektirmeyen bulgular olduğu, bu durumun 22.06.2013 tarihli … Hastanesi antetli ve Op. Dr. … kaşe ve imzalı yazıyla da teyit edildiği, 03.05.2011 tarihli … Hastanesi epikriz raporunun kadın hastalıkları ve doğum uzmanına ait olup, hastanın ailesiyle ilgili hala ve teyzesinde meme kanseri olduğu, kendisinin meme açısından takipli lezyonu olduğu, bilgilerin hasta Davacı …’dan alınan bilgiler olup bununla kastedilenin 08.12.2010 tarihli … Hastanesinde yapılan tetkikler olduğu, davacının … Hastanesine Jinekolojik muayene için gittiği ve kendisinde endometrial polip saptandığı, zaten davacının daha sonra buna yönelik bir cerrahi müdahale geçirdiği, ve bunu da sigorta poliçesinde belirttiği, dolayısıyla bunun da mevcut rahatsızlığıyla bir ilgisinin bulunmadığı, mevcut bilgilere göre, davacının poliçe tarihi olan 06.05.2013 itibariyle beyanda bulunmasını gerektirecek bir meme hastalığının bulunmadığı, 2010 yılına ait davacıya ait meme ultrason bulgularıyla 07.06.2013 tarihine ait bulguların birbirinden çok farklı olup ilki basit, birçok kadında görülen ve iyi huylu değişimlere işaret ederken sonraki ciddi ve güçlü meme kanseri düşündüren bulgular içerdiği belirtilmiştir. 06.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda; tedavi giderlerinin sigorta poliçesi kapsamında ve limitler dahilinde ödenmesi gerektiği, ömür boyu yenileme garantisinin de poliçe iptal edilmesi nedeniyle kaldırılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, manevi tazminatın sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı ifade edilmiştir. 11.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı Sigorta Şirketinin/Satıcının, rizikonun gerçekleşmesinden sonra oluşan toplam 19.917,35 TL tutarlı hasarı, riziko tarihinde geçerli olan … poliçe nolu, 06/05/2013-06/05/2014 – vadeli “… Poliçesi Sigortalı Sertifikası” teminatı kapsamında ödemesi gerektiği ve sunduğu hizmetin ayıplı olduğundan davacı Sigortalının tüketicinin seçimlik hakkı olan ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakkı olduğu, satıcının aynı şartlarla poliçenin devamını sağlaması gerektiği belirtilmiştir. Aynı bilirkişiler ek raporlarında kök raporu aynen tekrar etmişlerdir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58.(mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49) maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre” Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” anılan madde uyarınca manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı aranmalıdır. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde eylem hukukuna aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Öyle ki manevi tazminatta kişinin bedensel ve ruhsal ve sosyal bireyliğinin korunması söz konusudur. Somut davada, poliçenin düzenlendiği tarihte davacının teşhis edilen bir rahatsızlığının bulunmadığı, beyan yükümlülüğüne aykırı davranmadığı, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, davacının sağlık poliçesi kapsamında 19.917,35 TL sağlık harcaması yaptığı, poliçe gereğince bedelden davalının sorumlu olduğu, mahkemece tedavi gideri ve yenilenme garantisi ile tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak akde aykırılığın tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, somut olayda davacının kişilik haklarının zarar gördüğü konusunda ispat vasıtası getirilemediği, manevi tazminat yönünden talebin reddi gerekirken kabulünün isabetli olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminat yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun kısmen KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/04/2019 gün ve 2014/955 Esas, 2019/373 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile, 19.917,35 TL’nin ödeme tarihi olan 26/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,b)Davalı sigorta şirketi tarafından iptal edilen … nolu sağlık sigorta poliçesinin ömür boyu yenileme garantisi ile birlikte yeniden yürürlüğe alınmasına, c)Davacının fazlaya ilişkin ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 1.360,55 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 256,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.104,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,4-Davacı tarafından yatırılan 256,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 392,00 TL, bilirkişi ücreti 3.050,00 TL olmak üzere toplam 3.442,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre taktiren 1.961,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen (maddi tazminata ilişkin) dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen (maddi tazminata ilişkin) dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen (manevi tazminata ilişkin) dava değeri üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 9-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının peşin alınan 381,12 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 300,42 TL harcın davalıya iadesine,2-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf harçları toplamı 202,00 TL ile 46,90 TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 248,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2022