Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3410 E. 2023/557 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3410 Esas
KARAR NO: 2023/557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2015/114 Esas, 2019/390 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında 01/11/2010 tarihinde akdedilen Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi ile müvekkili şirketin maliki olduğu İstanbul İli Sancaktepe İlçesi … Mah. … pafta … Ada, … Parsel sayılarında kayıtlı 11.385 m2 lik arsa vasıflı taşınmaz üzerine inşa edilecek olan yapının projelerinin incelenmesi, inşaatın yapı ruhsatının eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi hizmetlerinin görülmesi için anlaşma sağlandığını, sözü edilen inşaat için bilahare proje tadili yapılarak davalı şirket ile l2/09/2013 tarihnide yeniden yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, her ne kadar imzalanan sözleşmelerin Hizmet Bedelinin Ödenmesi başlıklı 5. maddesinde “yapı denetimi hizmet bedeli ile ilgili idaresince denetim kuruluşuna ödenir” ibaresi yer almakta ise de ilk sözleşmenin yapılmasından sonra davalı şirketin talebi ile … AŞ nezdindeki hesabına 10/01/2012 tarihinde 30.000,00 TL havale yapıldığını, havalenin açıklama kısmına sözleşmeye konu taşınmazın bilgilerinin yazıldığını, bu hususun söz konusu ödemenin taraflar arasındaki sözleşmeye dayanılarak yapıldığının kanıtladığını, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanunun 5. maddesinde yer alan “Yapı denetim hizmet bedeli yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedellerinin ödenmesinde kullanılmak üzere yapı sahibince il muhasebe birimlerinde açılacak emanet nitelikli hesaba yatırılır, yatırılan tutarların % 3’ü ruhsatı veren idarenin, % 3’ü Bakanlık bünyesinde bulunan döner sermaye işletmesinin hesabına aktarılır.” hükmüne rağmen denetim hizmet bedeli ödemelerinin davalı tarafa yapılmasından sonra geri ödenmek üzere davalı şirketin talebi üzerine nakit sıkıntısında olması sebebiyle söz konusu bedelin davalı şirketin hesabına ödendiğini, yapı denetim hizmet bedeli olarak ödenmesi gereken 20.718,00 TL’nin 26/11/2010 tarihinde Sancaktepe Belediyesi Yapı Denetim hesabına, 114.705,00 TL’nin 21/05/2014 tarihinde Sancaktepe Mal Müdürlüğüne, 45.952,00 TL’nin ise aynı tarihte Sancaktepe Belediyesi Yapı Denetim hesabına müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından iyi niyetle yapılan 30.000,00 TL fazla ödemenin iadesinin istendiğini ancak davalı şirketin ödememesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini, ancak davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında 2010 yılında bir yapı denetim sözleşmesi imzalandığını, ancak ardından 25/09/2013 tarihinde inşaat alanının artması ve proje tadiline gidilmesi ile toplam 14.512,54 m2’lik inşaatın yapı denetimi için yeni bir sözleşme yapıldığını, söz konusu yeni sözleşme çerçevesinde dava dışı … San. Ltd. Şti. bünyesinde çalışan proje müellifi … tarafından hazırlanan statik proje tadilatı ve müvekkili şirketin proje onayı ile davacı şirketin adına yapı ruhsatı alındığını, müvekkili tarafından yapı denetim hizmetinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini ve Sancaktepe Belediyesi tarafından onaylandığını, Yapı Denetim Kanunu çevçevesinde yapı denetim şirketinin Belediye tarafından onaylanan hakediş alacaklarının doğrudan yapı denetim şirketine ödenmemekte olduğunu, ancak ilgili Belediye ve Mal Müdürlüğü hesabına ödenebildiğini, dolayısıyla davacı tarafın, müvekkilinin hakediş bedelini doğrudan müvekkilinin hesabına ödemesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirket hesabına ödenen 30.000,00 TL bedel davacı şirketin inşaatı için yapılan statik tadilat proje ücreti olup bu bedelin de müvekkilinin birlikte çalıştığı şirketlerden olan ve tadilat projesiini gerçekleştiren … Ltd. Şti.’ne davacı adına müvekkili tarafından ödendiğini, davacı tarafın gerek müvekkilinin gerekse dava dışı … şirketin uyarılarına rağmen toplam 85.795,44 TL statik tadilat proje ücretini ödemediğinden müvekkili ve … şirketi tarafından davacı şirkete Kadıköy … Noterliğinin 14/10/2015 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek bugüne kadar ödenen 30.000,00 TL dışında başka bir ücret ödemesi yapılmadığı belirtilerek 55.795,44 TL tutarlı statik tadilat proje bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davacı tarafın bu ihtarnameye cevaben müvekkili şirkete keşide ettiği 22/10/2015 tarihli ihtarname ile söz konusu statik proje tadilat bedelini proje müellifi …’a şahsen ödediğini ve bu kişinin kendilerini ibra ettiğini belirterek hiçbir borcu olmadığını savunduğunu ve hemen arkasından bu davayı açtığını, bu durumun dava dışı … proje şirketine sorulduğunu, … şirketinin, …’un kendi kadrosunda sigortalı çalışan inşaat mühendisi olduğunu, hukuken …’a şirket harici ödeme yapılmasının mümkün olmadığını beyan ettiğini ve …’a ait ücret bordrosunu sunduğunu belirterek davanın reddi ile takibinde kötüniyetli olduğundan davacının takip konusu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı ile davalı arasında statik proje tadilatına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığı, davacının, davalıyla yaptığı sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin tamanını ilgili idareye ödediği, davacının, davalı hesabına ödediği 30.000 TL’nin yapı denetim hizmet bedeliyle ilgisinin olmadığı, davalı her ne kadar davacı ile yapılan yeni sözleşme kapsamında dava dışı … Ltd. Şti. bünyesinde çalışan proje müellifi … tarafından statik proje tadilatı hazırlandığını ve davacı tarafından yapılan 30.000 TL ödemenin bu proje bedeli olduğunu iddia etmiş ise de, davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında statik tadilat projesi yapımına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığı, kaldı ki … tarafından statik proje hazırlandığı iddia edilmiş ise de, davacı tarafından dosyaya sunulan alındı belgesi ve ibranamenin … tarafından imzalandığı ve davacının maliki olduğu, İstanbul İli, Sancaktepe ilçesi … mah. … sok. Parfa; … Ada, … parsel;…, … sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilen yapıyla ilgili hazırlanan her türlü proje, proje tadilatlarıyla sair işlerden kaynaklı müellif ücret ve alacaklarının tamamını davacı şirketten almış olduğunu, yapı sahibi olan şirketten hiçbir hak ve alacağın kalmadığını ve kendilerini gayri kabili rücu ibra ettiğini beyan ettiği, ibraname tarihinin sözleşme tarihlerinden sonraki tarih olan 17/03/2014 tarihi olduğu 30.000,00 TL bedelli ödeme dekontunun ödeme tarihinin 10/01/2012 tarihi olduğu ve ödemenin dava dışı … San. Ltd. Şti.’ne değil, davalı şirket hesabına yapıldığı, davacı şirket ile davalı şirket arasında statik tadilat projesi yönünde bir sözleşme yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği, bilirkişi raporları alındıktan sonraki tarihte davacı tarafından statik proje örneğinin sunulduğu, sunulan projede davacı ile ibralaşan …’un proje sorumlusu olarak imza ve kaşesinin olduğu, Sancaktepe Belediyesinden celp edilen CD’de yer alan yapı kullanma izin belgesinin yapı kullanma bölümünde statik bölge sorumlusunun … olduğu, davacı tarafından yapılan 30.000,00 TL’lik ödemenin davalıyla yapılan yapı denetimi hizmet sözleşme kapsamında davalıya ödendiği, davalının bu ödemeyi yaptıktan sonra sözleşme bedelinin tamamını da sözleşmenin 5. maddesinde belirtildiği şekilde ilgili idareye ödediği, davacının gerek davalı gerek dava dışı … San. Ltd. Şti. ile statik tadilat projesi kapsamında bir sözleşme imzalandığının davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçelerine istinaden davanın kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 30.000,00 TL yönünden iptali ile, takibin bu tutar üzerinden devamına, alacağın % 20 si olan 6.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin ara kararı ile belirlenen günde bilirkişi incelemesinde hazır oldukları halde şirket defterlerinin incelemesi yapılmadan rapor hazırlandığını, dava dışı şirketin defterlerinin incelenmesi halinde dava konusu bedelin müvekkili şirket tarafından dava dışı şirkete gönderildiği ve dava dışı şirketin davacıdan alacaklı olduğunun görülecek olduğunu, davacının, müvekkili şirketten alacaklı olmadığını, statik tadilat projesinin dava dışı şirketin kendi sigortalısı olan … tarafından hazırlandığını ve müvekkili şirketin inşaat mühendisi … tarafından onaylanarak davacı şirketin de bu proje ile ruhsatını aldığını, bilirkişi raporunda, statik proje tadilat bedelinin 72.206,05 TL olarak hesaplandığı, dolayısıyla ödenen 30.000,00 TL’nin bu bedelden mahsup edilmesi neticesinde davacının alacaklı değil borçlu olduğunun açıkça görüleceğini, Mahkemece bu somut bulguları çürütecek hiç bir delil ve gerekçe gösterilmeden davanın kabulüne karar verildiğini, somut olarak ortada davacı yararına yapılmış statik tadilat projesinin bulunduğu ve bu projenin de dava dışı şirket tarafından yapıldığı sabit olduğuna göre Mahkemenin gerekçeli kararında dayandığı üzere artık davacı ile davalı müvekkili veya dava dışı şirket arasında statik tadilat projesi hazırlanması için bir sözleşme olup olmamasının hiç bir önemi olmadığını, davacı şirketin statik proje tadilat bedelini ödediğini iddia ettiği …’un dava dışı şirketin, sigortalı çalışanı olduğunu, şirkete ödenmesi gereken bir bedeli şahsen tahsil etme ve şirket adına davacıyı ibra etme yetkisinin bulunmadığını, gerçekliği dahi şüpheli ibraname ve ödeme iddiasının hiç bir hukuki değerinin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ödünç olarak verildiği iddia edilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, davalı hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 30.000,00 TL asıl alacak ve 14.837,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.837,26 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/06/2017 tarihli raporda özetle, davacının 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmadığından incelenemediği, mali yönden davacının 2012 yılı ticari defterlerinde davalının satıcılar hesabına 30.000 TL banka havalesi açıklamasıyla borç kaydedildiği, davacının 2014 yılı ticari defterlerinde 31/12/2014 tarihi itibariyle davalı tarafın 52.056,70 TL borçlu olduğu ve bakiyenin diğer çeşitli alacaklar hesabına virman yapıldığı, teknik inceleme ve değerlendirme yönünden ise, taraflar arasında yapılan 01/11/2010 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesinde bedelin 174.532,05 TL olduğu, belirlenen bu miktarın toplam inşaat alanın 1000 m2’yi geçmeyen yapılar için yapı sahibi tarafından yapı denetim hesabına defaten yatırılmasının esas olduğu, toplam inşaat alanı 1000 m2 üzerindeki alanın denetim hizmet sahibinin tercihine göre defaten ve 5. maddede belirtilen taksitler veya kısmi taksitler halinde hesaba yatırıldığı, buna ait ödeme makbuzunun bir suretinin yapı sahibi tarafından ilgili idareye ve yapı denetim kuruluşuna verileceği, yapı sahibinin taksitini peşin olarak yatırmadan, müteakip bölümün devamına ilgili idarece izin verilmeyeceği, sözleşmenin 5. maddesinde yapı denetim hizmet bedelinin yönetmelik eki form 22’ye uygun olarak düzenlenen hakediş raporuyla ilgil idaresince yapı denetim kuruluşuna ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 13 maddeden ibaret olduğu, taraflar arasında akdedilen 25/09/2013 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesi yapıldığı, davacının dava dilekçesinde tadilat projesiyle bu sefer 14.513 m2 inşaat alanı yapılması konusunda yapı denetim işlerini davalı şirketin üstlendiğini belirttiğini bu inşaat alanına göre yeniden yapılan hesaplamada yapı denetim hizmet bedeli tutarının 127.351,57 TL olduğu, sonuç olarak davacının davaya konu ettiği 30.000 TL tutarındaki meblağın yapı denetim hizmet sözleşmesiyle ilgisinin bulunmadığı, davalının belirttiği gibi söz konusu meblağın statik tadilat projelerininin yapım bedeline ilişkin beyanın irdelenmesi için dosyada geçerli bilgi ve belge görülmediğinden bu konuda bir değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 31/05/2018 tarihli ek raporda özetle, tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi yönünden Sancaktepe Belediyesinden istenilen CD’nin incelenmesinde, CD içerisinde söz konusu inşaata ait yapı ruhsatları, yapı denetim hizmet sözleşmesi, yapı denetim inşaat tespit tutanakları, hakedişleri, yapı kullanma izin belgesiyle muhtelif yazışma belgelerinin mevcut olduğu, CD içerisinde ve dosyada herhangi bir mimari projeye rastlanılmadığı, dosyada mevcut yapı ruhsat belgeleriyle Sancaktepe Belediyesinden celp edilen CD’de yer alan yapı kullanma izin belgesinin yapı kullanma bölümünde statik bölge sorumlusunun … olduğu, taraflar arasında statik proje tadilatıyla ilgili düzenlenmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, ancak Mahkemece tespiti istenen dosyaya sunulan statik proje tadilat bedelinin tespiti kapsamında yapılan değerlendirmeye göre, inşaat mühendisleri odası proje ve fenni mesuliyet hizmet bedellerinin hesaplanmasına ilişkin formül kapsamında proje bedeli olarak yapılan hesaplama neticesinde davaya konu proje bedelinin 72.206,05 TL olarak hesaplandığı, Mahkemece dava dışı … San. Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin incelenmesine gerek duyulması halinde inceleme yapılması kararlaştırılmış ise de davanın çözümünün ticari defter kayıtlarıyla aydınlatılması mümkün olmadığından dava dışı şirketin ticari defterlerinin incelenmediği, sonuç olarak Sancaktepe Belediyesinden temin edilen CD içerisinde herhangi bir mimari, mimari tadilat ve statik projeye rastlanmadığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Yapı Denetimi Komisyon Başkanlığı tarafından düzenlenmiş bulunan 25/09/2013 tarih ve … sayılı yapıya ilişkin bilgi formunda statik bölge sorumlusunun … olduğu, yapı kullanma izin belgesinin yapı denetimi bölümünde statik proje sorumlusunun … olduğu, dava dışı … San. Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin incelenemediği, bu nedenle davaya konu edilen 30.000,00 TL tutarlı dava dışı … San. Ltd. Şti.’ne statik proje tadilat bedeli olarak ödendiğinin tespit edilemediği bildirilmiştir. Taraflar arasında akdedilen 01/11/2010 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesinin konusunu, İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, … Mh. … Cad. Adresinde bulunan ve tapunun … pafta, … ada, … parsel numarasında kayıtlı arsa üzerine yapılacak bodrum katları dahil 5 kat toplam 11385 m2 inşaat alanına sahip yapının, yapı denetim kuruluşu tarafından projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi hizmeti olduğu, taraflar arasında aynı yere ilişkin inşaat alanının 13983 m2 olduğu belirtilmek suretiyle 25/09/2013 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmesel ilişki ile dava konusu 30.000,00 TL bedelin davacı tarafından, davalının hesabına gönderildiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp çözülmesi gereken uyuşmazlık söz konusu bedelin ne amaçla gönderildiği ve iadesinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Somut olayda, davacı şirketin … Bankası hesabından davalı şirketin … hesabına 10/01/2012 tarihinde “Pafta:… Parsel:… Ada:…” açıklaması ile 30.000,00 TL gönderildiği sabittir. Davacı taraf, denetim hizmet bedeli ödemelerinin davalı tarafa yapılmasından sonra geri ödenmek üzere davalı şirketin talebi üzerine nakit sıkıntısında olması sebebiyle bu bedeli havale ettiğini iddia etmiş olup davalı taraf ise, söz konusu 30.000,00 TL’nin dava dışı … Ltd. Şti. tarafından statik tadilat projesi hazırlanmadan önce avans olarak kendilerine ödendiğini ve daha sonra bu bedelin adı geçen dava dışı şirkete davacı adına ödendiğini savunmuştur. Dava açıldıktan sonra davalı şirket ve dava dışı … San. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete keşide edilen Kadıköy … Noterliğinin 14/10/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, inşaatın statik tadilat projelerinin dava dışı şirketin kadrolu inşaat mühendisi … tarafından hazırlandığı ve projenin davacı şirket tarafından onaylandığı, yapı denetim hizmet bedeli ücretinin davalı şirkete ödendiği, dava dışı şirkete statik proje tadilat ücreti olarak verdiği hizmet karşılığında, davacı şirket tarafından davalı şirket hesabına yatırılan 30.000,00 TL dışında bir ödeme yapılmadığı belirtilerek statik tadilat projesi olarak ödenmesi gereken toplam 85.795,44 TL’den kalan 55.795,44 TL’nin tebliğden itibaren 7 gün içinde dava dışı şirket hesabına ödenmesi talep edilmiştir. Davacı tarafından, daha sonra ödenmek üzere borç olarak davalıya gönderildiği iddia edilen 30.000,00 TL davalının da kabulünde olup davalı, söz konusu tutarın borç olarak değil, statik tadilat projesi bedeli olarak ödendiğini savunmaktadır. Bu durumda davalı tarafın, havale edilen 30.000,00 TL’nin proje bedeli olarak gönderildiğini ispatlaması gerekir. İhtaratlı ara karara rağmen davalının, defterlerini ilk bilirkişi incelemesi sırasında hazır etmediği, ikinci bilirkişi incelemesi sırasında ise davalının hazır olmasına rağmen gerek görülmemesi sebebiyle defterler üzerinde bir inceleme yapılmadığı anlaşılmış olup söz konusu bedelin salt davalı … dava dışı şirketlere ait defterlerde kayıtlı olması ile davalının ispat külfetini yerine getirmiş sayılacağı söylenemez. Belirtildiği üzere defterlerin incelenmesi dışında davalının öncelikle, davacı tarafından kendisine havale edilen 30.000,00 TL’nin iddia ettiği üzere proje bedeli olarak gönderildiğini ispatlaması gerekir. Dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle davalı bu hususu ispatlayabilmiş değildir. Kaldı ki taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde statik tadilat projelerinin ücretinin davacı tarafından ödeneceğine yönelik bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca davacının, davalı tarafın iddia ettiği üzere statik tadilat projelerinin yapılması bakımından dava dışı şirket ile aralarında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığından söz konusu bedelin bu amaçla gönderildiğini kabul etmek de nispilik ilkesine aykırı düşecektir. Mahkemece tesis edilen karar isabetli olup davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/114 Esas, 2019/390 Karar ve 16/04/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 512,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 332,42 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.18/05/2023