Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3392 E. 2023/510 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3392 Esas
KARAR NO: 2023/510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2015/1068 Esas, 2019/806 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan 08/04/2011 tarihli sözleşme ile davalı şirketin müvekkili şirketin araçlarına akaryakıt ikmali sağlaması ve data hizmeti vermesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 9. maddesi uyarınca % 5,5 oranında iskonta yapılması gerekirken % 2 oranında iskonto yapıldığını, bu nedenle 30/12/2014 tarihli ihtarname ile iskonto oranının sözleşmede kararlaştırılan oran üzerinde uygulanmaması halinde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, ihtara rağmen sözleşmedeki iskonto oranı uygulanmadığından, sözleşmeyi 26/01/2015 tarihli ihtarname ile feshettiklerini, sözleşmenin haklı nedenle feshetmelerine rağmen davalı şirketin 6.658,14 TL tutarında Automatic Sözleşme Fesih bedeli ve 634,11 TL tutarında Araç Çıkarma Bedeli olarak iki adet fatura düzenlediğini, müvekkilinin faturaları iade etmesine rağmen, fatura bedellerinin banka hesaplarından tahsil edildiğini, müvekkilinin kabul etmediği faturalar nedeniyle borcu bulunmayıp, ödemelerin kontrolü dışında yapıldığını, bu nedenle yapılan ödemenin ve işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi uyarınca müvekkili şirketin satış koşullarında değişiklik yapma imkanına sahip olduğundan, sözleşmedeki iskonto oranının uygulanmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi feshin haksız olduğunu, sözleşme kapsamında davacıya ait araçlara taşıt kimlik ünitesi takılmış olup, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca bunların iade edilmemesi halinde cezai şart ödenmesi gerektiğini, ayrıca münhasıran davalıya yapılan satışlara ilişkin ödemelerde kullanılmak üzere davalının …bank nezdinde kredili hesap açtırdığını, sözleşmenin 17. maddesinde bu hesaptaki kredi limitinin sıfırlanacak olmasının de hem cezai şart, hem de fesih nedeni olarak sayıldığını, davalının kredili hesap limitini sıfırlaması ve taşıt kimlik ünitelerini iade etmemesi nedeniyle 634,11 TL cezai şart tahakkuk ettirildiğini, 21 araç için hesaplanan “Auto Araç Çıkarma Bedeli” 6.658,14 TL içinde fatura düzenlediklerini, alacakların davalının kredili hesabından tahsil ettiklerini belirterek davanın reddine ve davacının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalının sözleşmede kararlaştırılan % 5,5 iskonto oranını değiştirmesini gereken bir neden olmadan, iskonto oranını % 2 olarak uyguladığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemenin, iskonto oranının geçerli bir neden olmadan değiştirdikleri yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkili şirketin satış koşullarında değişiklik yapabileceğini, sektörel uygulama değişikliklikleri ve yaşanan ekonomik olumsuzluklar nazara alınarak iskonto oranını değiştirdiklerini, kredi limitinin sıfırlanması ve taşıt kimlik ünitelerinin iade edilmemesi nedeniyle sözleşmenin 17. maddesi kapsamında düzenledikleri fatura gereği alacakları bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, haksız tahsil edildiği ileri sürülen fatura bedellerinin iadesi için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında düzenlenen 08/04/2011 tarihli sözleşme ile davalı şirketin davacı şirketin araçlarına akaryakıt ikmali sağlaması ve data hizmeti vermesinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşmede kararlaştırılan iskonto oranının uygulanmadığı gerekçesiyle 26/01/2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, fesihten sonra davalının, 634,11 TL cezai şart ücreti ve 21 araç için hesaplanan “Auto Araç Çıkarma Bedeli” 6.658,14 TL için fatura düzenlediği, fatura bedellerinin davacının banka hesabından tahsil edildiği, davacının, davalıya yaptığı yapılan ödemenin iadesi ve işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. Davalı alacak iddiasını; davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini beyanla, sözleşmenin 17. maddesine aykırı olarak davacının kredi hesabını sıfırlaması ve taşıt kimlik ünitelerini iade etmemesinden doğan cezai şart ile sözleşme fesih bedeline dayandırmıştır. Sözleşmenin 17. maddesinde sözleşme gereği açılan kredi hesabı limitinin yetersiz olması ve taşıt kimlik ünitelerinin iade edilmemesi halinde cezai şart uygulanacağı kararlaştırılmış olup, davalı tarafından düzenlenen 634,11 TL fatura bu madde kapsamında düzenlenmiştir. Bunun yanında davalı sözleşmenin feshi nedeniyle araç için hesaplanan “Auto Araç Çıkarma Bedeli” 6.658,14 TL için de fatura düzenlemiş, söz konusu faturalar davacının sözleşmeyi feshinden sonra hesabından tahsil edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesinde yer alan düzenlemede, davacının sözleşmenin feshine sebep olması halindeki hukuki sonuçlar düzenlenmektedir. Ancak, somut olayda sözleşme davacı tarafından feshedilmekle birlikte, uyuşmazlık davalının iskonto uygulamasına ilişkin uygulamasının sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı noktasındadır. Sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 9. maddesinde, “Fatura bedeli, pompa satış fiyatının KDV’siz tutarında %5,5 tutarında istonto yapılarak hesaplanır. Ancak …, beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar veya yetkili merciler tarafından yürürlüğe konulan sektörel uygulama değişiklikleri, akaryakıt sektörünün uymakla tabi olduğu kurumların alacağı kararlar, tavan taban fiyat uygulamaları, vergi oranlarında yapılacak değişiklikler, döviz kurları ve faizlerde yaşanabilecek aşırı değişimler sonucu kar marjında oluşan anormal değişiklikler nedeniyle değişen piyasa koşullarına bağlı olarak veya müşterinin ilk altı aylık akaryakıt alımları baz alınarak hesaplanan aylık yakıt ortalamasında %30 nispetinde azalma olması durumunda satış koşullarında değişiklik yapma hakkına sahiptir ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Davalı, akaryakıt dağıtım şirketi olup, sözleşmenin 9. maddesinde belirtilen nedenlerle iskonto oranını değiştirdiğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz etmemiş ve satış koşullarında değişiklik yapma hakkının dayanağını açıklayamamıştır. Diğer taraftan sözleşmede belirtilen mücbir sebepler kapsamında herhangi bir durumun mevcut olduğuna ilişkin olarak da herhangi bir iddia yer almamakla, mevcut dosya itibariyle mücbir sebebin varlığına ilişkin bir değerlendirme de yapılamamaktadır. O halde davacı, haklı sebeple aradaki sözleşme ilişkisini sona erdirdiğinden, davalının, fesih sonrasında davacının akde aykırı davranışlarıyla sözleşmenin feshine sebebiyet verdiği gerekçesiyle keşide etmiş olduğu dava konusu faturaların herhangi bir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Diğer taraftan alacağını ispat yükü davalıdadır. Davalı, taşıt kimlik ünitelerinin iade edilmemesi nedeniyle de fatura düzenlemişse de, söz konusu ünitelerin iade edilmediğini de ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1068 Esas, 2019/806 Karar ve 17/09/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 127,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 52,90 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.11/05/2023