Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3319 E. 2020/512 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3319 Esas
KARAR NO: 2020/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/447 Esas
KARAR NO: 2019/469
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
DAVA: ŞİRKETİN İHYASI
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının Beşiktaş …Noterliği’nin 13/07/2006 tarihli … yevmiye sayılı devir sözleşmesi ile …’ndeki haklarını …’a devrettiğini, davacının üyeliğine ilişkin durumun akıbetini araştırdığı esnada davalı kooperatifin ferdileşmeye gidildiğini, fakat ne davacıya ne de devralan …’a herhangi bir taşınmazın isabet etmediğinin anlaşıldığını, bu durumun ortaya çıkması üzerine kooperatife ilişkin incelemeler başlatıldığını ve kooperatifin tasfiye edildiğinin görüldüğünü, bu nedenle davacı ve devralan … adına tasfiye memuruna 10/02/2012 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderilerek 30/11/2011 tarihli olağan genel kurul toplantısı için davacı ve devralana yapılan tebliğ belgesinin, tasfiye raporunun, tasfiye sonu bilançosunun, cari hesabın, ferdileştirmeye ilişkin evrakların ve kooperatif uhdesinde bulunan evrakların talep edildiğini, verilen cevabi ihtarnamede, davacı …’nın kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğinin, kooperatif ile ilgisi olmadığının ve yapılmış bir ödeme bulunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine davacı ve devralan tarafından İstanbul 38.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/103 Esas sayılı dosyası ile kooperetif üyeliğinden ihraç kararının iptali talebi ile dava açıldığını, mahkemece yapılan yargılama sonucu davacı …’ının ihraç kararının iptaline ve kooperatif üyeliğinin tespitine karar verildiğini ve işbu kararın kesinleştiğini, yine mahkemece verilen kararda devralan …’ın kooperatif üyesi olduğuna ilişkin talebin reddine karar verildiğini, böylelikle davacının kooperatife ilişkin tek hak sahibi olduğunun ortaya çıktığını, dava dışı … tarafından davalı kooperatif adına …ne toplam 94.670,75 TL ödeme yapıldığını, davacı adına yapılan ödemelerin sabit olmasına rağmen kooperatif tarafından hiçbir gayrimenkul verilmediğini,, hiçbir ödeme yapılmadığını ve pay verilmediğini, anılan nedenlerle ferdileştirme yapılıp kooperatifin tasfiye edilmesi sebebi ile davalı kooperatifin ihyasına, ferdileştirme yapılmasına rağmen davacıya ödenmeyen şimdilik 10.000,00 TL’nin karşı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevabında; davalı kooperatifin, sicil kaydının 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi doğrultusunda resen terkin kapsamına alındığını, resen terk kapsamında bulunduğu esnada, devam eden davası olduğuna dair davalı kuruma herhangi bir bildirimde bulunulmadığından tebligat ve ilan prosedürleri yerine getirilerek davalı kooperatifin resen terkin edildiğini, ayrıca davanın açılmasına davalı kurumun sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru … dava tarihinden önce vefat ettiği anlaşıldığından diğer tasfiye memuru … davaya dahil edilmiş olup davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, Tasfiye Halinde …’nin son tescilinin 21/09/2011 tarihinde yapıldığı ve kooperatifin tasfiyesinin 21/09/2011 tarihinde tescil edildiği, kooperatifin yetkililerinin … ile … olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 547.maddesinde; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” yasa hükmü gereğince ihyası talep edilen Tasfiye Halinde …’nin mahkemenin 2018/413 Esas sayılı dosyası ile açılan dava ile sınırlı olmak üzere TTK 547/2. maddesi uyarınca ihyasına, tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru …’in atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Tasfiye Memuru … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı …’nın Yapı Kooperatifi Üyeliği’nin …’a devredildiği yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, Davacı … tarafından aynı iddialar, İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/103 Esas, 2012/241 Karar sayılı ilamı ile karara bağlanan dosyada da ileri sürüldüğünü, ancak söz konusu kararda; … yönünden dosyasının tefrikine karar verilerek İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/257 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılarak … yönünden tesis edilen kararda davanın reddine karar verildiğini, Davacı … tarafından Yapı Kooperatifi’ne Herhangi Bir Ödeme gerçekleştirilmediğini, çünkü ödenen miktarın … tarafından Yapı Kooperatifi’ne değil, …’ne yapıldığını, Davacı … ile dava dışı … arasında üyelik devrine ilişkin herhangi bir sözleşme olmamasına rağmen dava dışı … tarafından dava dışı …’ne dava dilekçesinde yer alan ödemelerin neye istinaden yaptığı anlaşılamadığını, davacı … Yapı Kooperatifi’ne herhangi bir ödeme yapmaması nedeniyle ihya davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bir an için davacının alacaklı olduğu kabul edilse bile alacak zamanaşımına uğramış olduğundan Yapı Kooperatifi’nin ihya edilmesi yönündeki karar hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, sicilden terkin edilen …’nin ek tasfiyesini sağlamak için kooperatifin ihyası Ticaret Siciline yeniden kayıt ve tescili ile tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinde hem alacak hemde sicilden terkin edilen davalı şirketin ihyasına karar verilmesi talep edildiği, ancak teknik ve hukuki olarak her iki davanın birlikte görülmesinin mümkün olmadığı, alacak davasının görülebilmesi için öncelikle sicilden terkin edilmiş davalı kooperatifin ihyasına karar verilmesi ve taraf teşkilinin sağlanmış olması gerektiği anlaşıldığından davacı tarafça açılan alacak davasının bu dosyadan tefriki ile mahkemenin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiş, tefrik işlemleri yapılarak alacak davasının mahkemenin 2018/443 Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Tasfiye Halinde …’nin sicil kayıtlarının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicilinde kayıtlı olduğu, şirketin son tescilinin 21/09/2011 tarihinde yapıldığı ve kooperatifin tasfiyesinin 21/09/2011 tarihinde tescil edildiği, kooperatif yetkililerinin … ile … olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ihyası istenen kooperatifin yetkililerine tebligat çıkartılmış, yetkilisi oldukları Tasfiye Halinde … aleyhine ihya ve alacak dava açıldığının bildirilerek kooperatife tasfiye memuru atanması gerektiğinden tasfiye memuru olarak atanmak isteyip istemedikleri sorulmuş, … mirasçıları vekili 13/02/2019 tarihli celsede …’nun davadan önce vefat ettiğini beyan etmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 547.maddesi; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı, davalı kooperatif üyesi olduğunu, davacı adına yapılan ödemelerin sabit olmasına rağmen kooperatif tarafından hiçbir gayrimenkul düşürülmediğini, hiçbir ödeme yapılmadığını ve pay verilmediğini, anılan nedenlerle ferdileştirme yapılıp kooperatifin tasfiye edilmesi sebebi ile hem alacak talebinde bulunmuş hem de sicilden terkin edilen davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacının, bu dosyadan tefriki ile mahkemenin 2018/413 esasına kaydedilen dosyasında kooperatif aleyhine alacak davası açması nedeniyle açılan davayla sınırlı olmak üzere kooperatifin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğundan ve davacının istinaf nedenleri alacak davasının konusunu oluşturduğundan mahkemece verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmakla HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı Tasfiye Memuru … tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davalı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 66,40 TL harcın davalı Tasfiye Memuru …’den alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Yargıtay’a Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/02/2020