Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3298 E. 2020/246 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3298 Esas
KARAR NO : 2020/246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI : 2019/96 Esas, 2020/96 Karar
TALEP : Teminat Mektubunun Nakde Çevrilmesinin Önlenmesi
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 04/09/2019 tarihli dilekçesi ile; … Anonim Şirketi lehine 08.08.2016 tarihinde teminat mektubu verildiğini, iş bu teminat mektubunun süresi 07/09/2019 tarihinde dolacağını, şirketin konkordato sürecinde olması sebebiyle teminat mektubunun yenilenmesinin mümkün olmadığını, bahse konu teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde müvekkil şirketin hem bankalar nezdinde hem de mali açıdan çok zor duruma düşüreceğini ve alacaklılar arasında dengesizlik yaratacağını belirterek teminat mektubunun nakde çevrilmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi 09/09/2019 tarihli ara kararı ile talebin reddine karar vermesi üzerine, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi sırasında davacı vekili 20/01/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket hakkında 17/07/2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilmişse de, komiser heyetinin 20/01/2020 tarihli raporunda 31/12/2019 tarihi itibarıyla müvekkili şirketin borca batık durumda olmadığını tespit ettiğini belirterek konkordato talebinden feragat etmiştir. Buna göre, mahkemece, davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesinin engellenmesi talebi reddedilmiş ve bu karara karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuşsa da, davacı vekilinin 20/01/2020 tarihli dilekçesi ile konkordato talebinden feragat ettiği ve vekilin davadan feragat hususunda özel yetkisinin de bulunduğu görüldüğünden tedbire yönelik uyuşmazlığın konusu da kalmamıştır. Bu durumda, davacı konkordato talebinden feragat etmekle, tedbirin reddi kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusununa ilişkin talep konusuz kaldığından istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 352. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile hakim … muhalefeti ile karar verildi.30/01/2020
MUHALEFET ŞERHİ 28.0.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki ihtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi, yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir. Bu sebeple istinaf incelemesi yapılması yasal olarak mümkün değildir. Sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.