Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3284 E. 2023/413 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3284 Esas
KARAR NO: 2023/413
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2018/994 Esas, 2019/571 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya özel güvenlik hizmeti verdiğini, müvekkilinin hizmet edimini yerine getirdiğini, sunulan hizmete ilişkin davalı adına fatura tanzim edildiğini, fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKMESİ KARARI: Mahkemece; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendi lehlerine delil vasfında olduğu, davacının düzenlediği faturaların ve yaptığı tahsilatların taraf defterlerine kayıtlı olduğu, bu kapsamda davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının 2018 yılından itibaren verdiği özel güvenlik hizmeti karşılığı 47.369,28 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, takibin haksız başlatıldığını, mahkemece tarafların ticari defterleri göz önüne alınarak hazırlanan bilirkişi raporu kapsamında karar verildiğini iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava; özel güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamında davacı tarafından verilen hizmet bedelinin ödenmediği gerekçesiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında; özel güvenlik hizmeti sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince aldırılan 30/03/2019 tarihli raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacı defterlerine göre, davacının davalıya 2018 yılından itibaren sekiz adet fatura düzenlediği, fatura karşılığında 29.800,00 TL ödeme yapıldığı, davalının davacıya 17.569,28 TL borçlu olduğu, yine davalı ticari defterlerininde usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfında bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen sekiz adet toplamda 47.369,28 TL’lik faturaların davalı defterlerine kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 29.800,00 TL ödeme yaptığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacıya 17.569,28 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, müvekkilinin defterlerinde belirtilen 47.369,28 TL borcun tamamının ödendiğini, bilirkişi raporunu bu konuda kabul etmediklerini beyan etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında özel güvenlik hizmet sözleşmesi yapıldığı, davacının davalıya hizmet verdiği, aldırılan bilirkişi raporuna göre, sözleşme kapsamında davacının davalı adına toplamda 47.369,28 TL bedelli sekiz adet fatura düzenlediği, bu faturaların her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturalar karşılığı davacıya 29.800,00 TL ödemede bulunduğu, ödemenin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı, fatura bedellerinin tamamının ödendiğini iddia etse de bu ididasını ispat edemediği, zira her iki tarafın ticari defterlerininde usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalı taraf istinaf dilekçesinde de borcunun tamamını ödediğini iddia etse de Türk Medeni Kanunun 6.maddesi ve HMK’nın 190.maddesi gereğince bu iddiasını ispatla mükellef olduğu, bakiye borcunu ödediğini bu kapsamda ispat edemediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/994 Esas, 2019/571 Karar ve 28/05/2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/04/2023