Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3266 E. 2020/1458 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3266 Esas
KARAR NO: 2020/1458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/413 Esas
KARAR NO: 2018/969
KARAR TARİHİ: 12/12/2018
DAVA: İFLASIN ERTELENMESİ (Uzatım davası)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu 18.Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/68 Esas-2014/73 Karar sayılı, 19/03/2014 tarihli ilamı ile iflas erteleme kararı verildiğini, iflas erteleme kararının süresinin dolduğunu bahisle, alacaklıların menfaatleri dengesi, borçların tasfiyesi şirketin faaliyetine devamı için İstanbul Anadolu 18.Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/68 Esas-2014/73 Karar sayılı dosyasından verilen tedbir kararının ve kayyumun görevinin devamı hususunda tedbir kararı verilmesine, iflas erteleme kararının (birinci uzatma) 19/03/2015 tarihinden itibaren 1 yıl uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Müdahil vekilleri gerek yazılı, gerekse de zapta geçen beyanlarında davacı şirketin iflas erteleme kararının 1yıl süre ile ertelenmesi talebine karşı beyan itirazlarını bildirmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI : Mahkemece, davacı şirketin başvuru tarihine göre gerek banka borcu, gerek personel borcu sürekli arttığı, kar hedeflerinin ancak üçte biri gibi bir oranı gerçekleştirebildiği, sermaye artışı yapılmadığı, uzun vadeli borçlar hiç ödenmediği, finansal kiralamalardan kaynaklı borçlar da bu süreç içinde hiç ödenemediği, tedbirlerden itibaren hiç bir işleminde kayyım onayı da almayan davacı şirketin iyiniyetli olduğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, iyileşmenin de sağlanamadığı görülmekle, koşulları oluşmayan iflas ertelemenin uzatılması talebinin reddi ile borca batık olan davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar davacı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, müvekkil şirketin borca batık durumda olduğunu, müvekkil şirket tarafından iyileştirme projesi uygulandığını ve dünyada ekonomik olarak zorlu geçen bir dönem olmasına rağmen müvekkil şirketin başarılı sonuca ulaştığını, bir kısım borçlarını ödediğini, yapılan protokollerin yerine getirilmeye çalışıldığını ancak buna rağmen mahkemece usule ve hukuka aykırı şekilde iflas kararı verildiğini bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK nun 377. maddesinde düzenlenen iflasın ertelenmesinin, 1 yıl uzatılması istemidir. Dosya kapsamından, davacı şirketin, iflas erteleme davasını 2013 yılında açtığı, ilk tedbir kararının 27/09/2013 tarihinde verildiği, İstanbul Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/69 Esas, 2014/73 Karar ve 19/03/2014 tarihli kararı ile şirketin bir yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 15/05/2017 tarihinde kesinleştiği, ilk tedbir kararından itibaren 5 yıllık süre geçmesi nedeniyle 14/11/2018 tarihli celsede tedbirlerin kaldırıldığı görülmüştür. Davacı şirketin, taşınmazları, stokları, demirbaşları, araçları ve tüm mal varlığı üzerinde rayiç değer tespiti yapılmak üzere teknik bilirkişiden rapor alındıktan sonra şirketin ticari defter ve kayıtları, bilançoları üzerinde mali bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yapılmak suretiyle şirketlerin borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesinin istenen teknik koşulları içerip içermediği, taahhüt edilmiş sermayenin ödenip ödenmediği, iyileştirme projesinin şirketlerin mali durumunun düzelmesini sağlayıp sağlamayacağı, iflas ertelemenin koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında rapor alınmış, ayrıca şirkete atanan kayyımdan düzenli rapor alınmıştır. Üç kişilik mali bilirkişi heyeti, 25/06/2018 tarihli raporunda özetle, şirketin -2.062.415,18 TL borca batık olduğu, mevcut stok ürünü ve nakde çevrilecek taşınır taşınmaz malı olmaması nedeniyle borç ödeme kabiliyetinin olmadığını, hedeflenen karın gerçekleştirilemediği, sermaye artışı hedefinin sağlanamadığını, projenin ciddi ve inandırıcı olmadığını mütalaa etmiştir. Kayyım heyetinden alınan nihai raporda, davacı şirketin tedbir tarihinden itibaren hiç bir işlemini kayyım onayına tabi tutmadığını, mali kayıtların kayyım tarafından izlenmesi, incelenmesi imkanını ortadan kaldırdığını, bu durumun alacaklılar için ciddi tehdit oluşturduğunu, kayyım raporlarının mahkemeye sunulamamasına yol açıldığını, ücretlerin de yatırılmadığını belirtmişlerdir. İflas ertelemesinin amacı doktrinde farklı görüşlerle açıklanmıştır.Bu görüşlerden biri, erteleme kararının sermaye şirketi ve kooperatifin yararına olduğu, bir diğer görüş, burada ilk planda alacaklıların çıkarının korunduğu, bir diğer görüş, hem alacaklıların hem şirketin korunduğudur. Yargıtay uygulamalarında, erteleme kararının hem borca batık şirketin hem de alacaklıların yararına olduğu kabul edilmektedir. .İflasın ertelemesinin şartları ise, sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması, borca batıklığın mahkemeye bildirilmiş olması, alacaklıların iflasın ertelenmesi halinde iflasın derhal açılmasına nazaran daha kötü duruma düşürülmemiş olması, iyileştirme projesi ve bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunulması gerektiği, iyileştirme projesinin mahkemece ciddi ve inandırıcı bulunması gerektiği ve benzeridir. Bu şartlardan, borca batık olma, şirketin iyileşmesinin mümkün olması, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması, alacaklıların haklarının korunması, yani, İflas erteleme kararının alacaklıların haklarının iflasa göre daha kötü duruma sokmaması gerektiği ise İflas ertelemenin maddi (esasa ) ilişkin şartlarıdır. İflas erteleme talebinde bulunan şirket hakkında erteleme kararı verilebilmesi için öncelikle o şirketin borca batık olması gerekir. Somut olayda, iflas erteleme davasında verilen tedbir tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin geçmesine rağmen şirketin borca batıklık durumu devam ettiği, hedeflenen karın gerçekleştirilemediği, sermaye artışı hedefinin sağlanamadığı, mevcut stok ürünü ve nakde çevrilecek taşınır taşınmaz malı olmaması nedeniyle borç ödeme kabiliyetinin bulunmadığı, uzun zamandandır hiçbir işlemini kayyım heyeti denetimine ve onayına sunmadığı gibi iletişimini de kesmiş olduğu, işletme gideri mahiyetindeki kayyım ücretlerinin dahi yatırılmadığı nazara alındığında dosyaya sunulan iyileştirme projesinin bu anlamda ciddi ve inandırıcı olduğundan söz etmek mümkün değildir. Sonuç olarak dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da tespit edilememiş olmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1.b.1 bendi ve İİK’nun 164. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile kabul edildi.03/07/2020