Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/326 E. 2022/356 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/326 Esas
KARAR NO: 2022/356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2017/145 Esas, 2018/987 Karar
DAVA: MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin reklam hizmetleri işe ile iştigal ettiğini, taraflar arasında da 154.332,00 TL bedelli reklam hizmeti anlaşması akdedildiğini, sözleşmede hizmet bedelinin peşin ve nakden ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı hizmet bedelini peşin ödeyeceğinden hizmet sunumunu garanti etmek için müvekkilinin davalıya 05/05/2015 tarih, 21.350,00 TL bedelli ve 05/06/2015 tarih, 18.500,00 TL bedelli iki adet çek verdiğini, ancak davalının reklam hizmet sözleşmesi bedelini ödemediğini ve sözleşmeyi işlevsiz bıraktığını, müvekkilinin verdiği iki adet çeki de 3. şahsa ciro ettiğini, müvekkilinin hacizle karşılaşmamak için çek bedellerini ödemek zorunda kaldığını, yürürlüğe girmeyen reklam hizmet sözleşmesinin teminatı olarak düzenlenen çeklerden dolayı borçlu olmadıklarını belirterek anılan çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ödenen toplam 39.850,00 TL’nin her bir çek için ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacının 05/05/2015 tarih, 21.350,00 TL bedelli ve 05/06/2015 tarih, 18.500,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve 39.850,00 TL’nin her bir çek için ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelenmediğini, müvekkili şirket yetkilisinin yeminli beyanında davaya konu çek bedellerini davacıya ödediğini beyan ettiğini, buna rağmen davacı şirketin ödenen çek bedellerinin mükerrer tahsili için dava açtığını ve mahkemece da dava kabul edilerek hukuka aykırı hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava, davaya konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen çek bedellerin istirdadı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 22/01/2015 tarihli reklam sözleşme formu düzenlendiği ve sözleşmede hizmet bedelinin 154.462,00 TL olduğunun kararlaştırıldığı görülmektedir. Davacı reklam hizmeti veren şirket, reklam hizmeti verilmesinin teminatı olarak davalı tarafa iki adet çek verildiğini, davalının hizmet bedelini ödememesi nedeniyle sözleşmenin yürürlüğe girmediğini, ancak davalıya verilen çeklerin 3. şahsa ciro edilmesi nedeniyle çek bedellerini ödemek zorunda kaldıklarını belirterek çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini ve ödenen çek bedellerin istirdadını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacı şirket ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacı şirket ticari defterinde, dava konusu çeklerin davalı şirkete verildiğine ve çeklerin bankadan ödendiğine ilişkin muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davalı şirket ile ticari ilişki olduğuna ilişkin muhasebe kaydına rastlanılmadığı, dolayısıyla ticari defterlerde davalı şirketin borcu/alacağı bulunmadığı, ancak, davacı şirketin … Bağcılar İnönü Şubesinden gönderilmiş belgelerin incelenmesinde, dava konusu çeklerin davalı şirkete keşide edildiği, davalı şirketinde çekleri dava dışı kişilere ciroladığı ve çeklerin bankaya ibraz edilmesi ile ödendiğinin anlaşıldığı, davacı şirketin sözleşme kapsamında davalı firmaya hizmet verdiğine ilişkin düzenlenmiş fatura kaydına ticari defterlerde rastlanılmadığı, ayrıca davalı tarafın ödeme yaptığına ilişkin muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacı tarafın dava tarihindeki asıl alacağı iki çek toplamı 39.850,00 TL, talep edebileceği faizin ise 4.061,44 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf hükmü istinaf etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davaya konu iki adet çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ve ödenen çek bedelinin istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir. Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Bunun aksine senedin teminat amaçlı veya rehin amaçlı veya ileride yerine getirilecek bir hizmetin ifası veya malın teslimi amacıyla avans olarak verildiğinin yazılı delille ispatı gerekir (Yargıtay 2016/7946 Esas, 2019/4947 Karar sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta ispat yükü, davaya konu çeklerin hizmetin ifasının teminatı olarak verildiğini ileri süren davacı üzerindedir. Şirket yetkilisi yeminli beyanında, davaya konu çeklerin herhangi bir alacağa dayanmadan hatır çeki olarak aldığını kabul etmiş, çek bedellerinin davacı şirkete ödediğini savunmuştur. Davalı taraf, çeklerin herhangi bir alacağa dayanmadan aldığını kabul ettiğine göre, artık çek bedellerini ödediği savunmasını ispatlamalıdır. Ne var ki ödeme savunmasını ispata yarar usulüne uygun delil sunulmamıştır. Bu nedenle mahkemece davaya konusu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çek bedellerinin davalıdan istirdadına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı şirket vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İ İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/145 Esas, 2018/987 Karar ve 25/09/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan 644,48 TL+35,90 TL = 680,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 599,68 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a bendi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24/03/2022