Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3215 E. 2020/1155 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3215 Esas
KARAR NO : 2020/1155
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2018
NUMARASI : 2014/423 Esas, 2018/968 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili idare tarafından ihale olunan İstanbul- Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. Bölge Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İnşaat işinin davalı şirketin yükleniminde kaldığını, davalının süresi içinde inşaatı tamamlayamaması üzerine sözleşmenin idarece feshedildiğini, sözleşmenin feshi üzerine söz konusu projeden konut alan ve bedelini müflis şirket hesabına yatıran tüketici … tarafından müflis şirket ve davacı idare aleyhine ödediği bedel için takip başlattığını, takibe itiraz üzerine de itirazın iptali davası açıldığını, açılan davanın sonuçlanması ve müvekkili kurumun ödeme yapması halinde müflis şirkete rücu hakları olduğunu, bu nedenle tüketici tarafından açılan davada hükmedilen tutar, inkar tazminatı, faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti toplamı 471.215,00 TL’nin iflas masasına kaydı için başvurduklarını, ancak iflas idaresinin yaptıkları kayıt kabul talebini haksız olarak reddettiğini ileri sürerek, 471.215,00 TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 11/01/2011 tarihli ıslahla talebini 515.800,21 TL’ye yükseltmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesi ile, … başlattığı takip dosyasında 15.554,25 TL daha ödediklerini belirterek bu alacaklarının da iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.Müflis davalı şirket iflas idaresi, davaya ve birleşen davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, masaya başvuru için alacağın muaccel olması gerektiğini, davacı kurumun masaya başvuru tarihi olan 18/12/2009 tarihinde müflis şirketten alacaklı olmadığı, en erken dava dışı … alacaklı olduğu takibe ödeme yaptığı 29/12/2010 tarihinde rücu edilebilir alacağın sahibi olacağı, muaccel olmayan alacak için masaya yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle erken açılan asıl davanın usulden reddine karar verilmiş; birleşen davada ise, kayıt kabul davası açılabilmesi için öncelikle masaya başvuru yapılması ve başvurunun reddi halinde dava açılması gerektiği, ancak davacı kurumun masaya başvurmadan dava açtığı gerekçesiyle birleşen davanın da dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile, dava dışı tüketicinin müvekkili ve müflis şirket aleyhine açtığı dava tarihi, 2009 yılı itibarıyla müvekkili kurum açısından riskin doğduğunu, benzer olaya ilişkin emsal Yargıtay kararlarına rağmen uzunca süren yargılamada mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı müfliş şirket iflas idaresi vekili davaya cevap vermemiştir.Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2018 tarih ve 2014/423 Esas, 2018/968 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.Asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız davalar olup, her bir kararın istinaf incelemesinin yapılabilmesi için ayrı ayrı istinaf harçlarının yatırılması zorunludur. Birden fazla uyuşmazlığın tek dosya üzerinden çözüme kavuşturulması da bu davaların bağımsız niteliklerinin ortadan kalkmasına neden olmaz. Asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı verilen kararları istinaf eden davacı ve birleşen davacı vekili, asıl dava yönünden istinaf harçlarını yatırmışsa da, gerek dosya üzerinde gerçekleştirilen fiziki inceleme sonucunda, gerekse de sistemde yapılan inceleme sonucunda, birleşen dava yönünden istinaf harçlarının yatırıldığına dair herhangi bir makbuza veya bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesinde, istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçların ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerlerin ödeneceği, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması halinde, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirileceği, verilen kesin süre içinde harç ve giderlerin tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. istinaf harçlarının bu şekilde tamamlandırıldıktan sonra dosyanın istinaf incelemesinin yapılabilmesi için dairemize gönderilmesi gerekir. Bu gerekçelerle dosyanın geri çevrilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Yukarıda açıklanan eksikliklerin ikmali amacıyla Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE,2-Eksiklikleri ikmal edildikten sonra istinafen incelenmesi için tekrar dairemize GÖNDERİLMESİNE,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 25/06/2020