Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3207 E. 2020/1154 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3207 Esas
KARAR NO: 2020/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2014/425 Esas, 2018/799 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili idare tarafından ihale olunan İstanbul- Bahçeşehir Toplu Konut Alanı VII. Bölge Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İnşaat işinin davalı şirketin yükleniminde kaldığını, davalının süresi içinde inşaatı tamamlayamaması üzerine sözleşmenin idarece feshedildiğini, sözleşmenin feshi üzerine söz konusu projeden konut alan ve bedelini müflis şirket hesabına yatıran … tarafından müvekkili idare ile davalı şirket aleyhine açılan davada konut bedeli olarak ödenen 48.500,00 TL’nin tahsiline karar verildiğini, müvekkili idarece ödenecek olan bu bedelin başvuru tarihi itibari ile faiziyle birlikte oluşan miktar olan 49.767,00 TL yönünden iflas masasına yaptıkları kayıt kabul talebinin haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, 49.767,00 TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP Müflis davalı şirket iflas idaresi vekili; davanın 15 günlük süre içinde açılmadığı takdirde reddi gerektiğini, Tüketici Mahkemesi’nde açılan davanın kabulü halinde dahi davacı şirketin müflis şirkete rücu edemeyeceğini, aksi kabul edilse bile kayıt başvuru tarihi itibarıyla müflisin davacı şirkete borcu bulunmadığını, davacının alacağının ihtilaflı alacak olarak dahi değerlendirilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ Mahkemece, masaya başvuru için alacağın muaccel olması gerektiğini, davacı kurumun masaya başvuru tarihi olan 18/12/2009 tarihinde müflis şirketten alacaklı olmadığı, en erken dava dışı …’nın alacaklı olduğu takibe ödeme yaptığı 09/06/2014 tarihinde rücu edilebilir alacağın sahibi olacağı, muaccel olmayan alacak için masaya yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle erken açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile, dava dışı tüketicinin müvekkili ve müflis şirket aleyhine açtığı dava tarihi, 2009 yılı itibarıyla müvekkili kurum açısından riskin doğduğunu, benzer olaya ilişkin emsal Yargıtay kararlarına rağmen uzunca süren yargılamada mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davalı müfliş şirket iflas idaresi vekili davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava dışı tüketicinin, davacı TOKİ ile müflis şirket arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle, daire bedeli olarak ödediği 48.500,00 TL’nin iadesi için açtığı davanın kabul edilerek kararın kesinleştiği ve davacı kurumun icraen 84.090,14 TL ödediği, davacı tarafça 49.767,00 TL’nin kaydı için davalı iflas idaresine başvurulduğu, başvuru sırasında tebliğ gideri verildiği ve sıra cetvelinin davacı vekiline 16.03.2010 tarihinde tebliğ olunduğu, davanın 49.767,00 TL’nin masaya kayıt ve kabulü için tebliğden itibaren başlayan yasal 15 günlük süre içerisinde, 18.03.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ileride verilecek karara dayanılarak doğacak alacak için masaya başvuru yapılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, dava dışı tüketici tarafından daire bedelinin iadesi için müflis şirket ile birlikte davacı kurum aleyhine de dava açıldığı sabittir. Tüketici tarafından açılan davanın davacı aleyhine sonuçlanma ihtimali bulunduğundan, dava edilen bu muhtemel alacağın masaya nizalı alacak olarak kaydının yapılması mümkündür. Hal böyle olunca, mahkemece yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacı kurumun masaya başvuru tarihi olan 18/12/2009 tarihinde müflis şirketten alacaklı olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, tarafların davanın esası ile ilgili gösterilen delilleri hiç değerlendirilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/425 Esas, 2018/799 Karar, 24/10/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 39,10 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,30 TL olmak üzere toplam 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/06/2020