Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/320 E. 2022/343 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/320 Esas
KARAR NO: 2022/343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI: 2014/543 Esas, 2018/874 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereğince davalıya servis hizmeti verdiğini, bu sebeple düzenlenen 04/03/2013 tarih, … seri no.lu ve 4.569,11 TL tutarlı faturanın usulüne uygun olarak 14/01/2013 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin ödemeden imtina ederek ilgili faturayı iade ettiğini, akabinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin müvekkili şirketin ticaret merkezinin bulunduğu Bursa mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete olan üyeliğinin taraflar arasındaki 29/04/2004 tarihli Reuters Servisleri Kontratının 3.4/b-c maddelerine uygun olarak iptal edildiğini, söz konusu iptal tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak taraflarına verilmeyen hizmetin faturasının gönderildiğini belirterek davanın reddine davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının sözleşmeyi, sözleşmenin 3.4 ve 4.1 maddeleri gereğince haklı olarak 28/11/2012 tarihinde feshettiği, bu sebeple de 11/05/2015 tarihli bilirkişi heyet raporu ve ek raporun, sözleşmenin normal yolla feshine ilişkin önellere uyulmaması sebebiyle davalının fesih iradesinin yerinde olmadığına dair görüşüne iştirak edilmediği, aksi kabul edilir ise de, servis hizmeti sağlandığına ilişkin ispat külfeti ve delil sunma yükümlülüğünün davacıda olduğu halde somut olayda bu yönde bir tespitin söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararın 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine aykırı olarak düzenlendiğini, yeterli gerekçeyi içermediğini, mahkemenin fesih konusundaki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, anılan Kontrat’ın 3.4/a, b ve c maddelerinde öngörülen feshin koşullarının gerçekleşmediğini, maddedeki düzenleme gereğince müvekkili şirkete 3 ay önceden bildirimde bulunmak koşuluyla temel servis ücretlerinde artış yapma imkanı verdiğini, bir fiyat artışı uygulaması söz konusu olursa bu artışı müteakiben müşterinin sözleşmeyi feshedebileceğini, ancak söz konusu iptal,/fesih işlemi için, müşterinin, müvekkili şirketin ücret artışını bildirdiği tarihten itibaren 30 gün için yazılı iptal bildiriminde bulunması gerektiğini, bu koşulların gerçekleşmesi halinde, söz konusu hizmetin, ücret artışının gerçekleştirileceği tarih itibari ile iptal edilebileceğini, müvekkili şirket yetkilisi …’in 28.11.2012 tarihinde söz konusu fiyat artışına ilişkin teklifini davalı yan çalışanı …’e ilettiğini, ancak davalı yanın itirazı üzerine, müvekkil şirketin 2013 yılı için herhangi bir artış uygulamayacağını belirttiğini ve davalı yana hiçbir artış söz konusu olmadan daha gelişmiş bir versiyonda hizmet sunmayı kabul ettiğini, hiçbir artış uygulamadan da dava konusu faturayı düzenlediğini, buna rağmen davalının 20.12.2012 tarihinde üyeliğinin iptaline ilişkin bildirimde bulunduğunu, bir an için aksi varsayıldığında dahi sözleşmenin fesih tarihinin 28.11.2012 tarihi olmayacağını, 28.11.2012 tarihinde davalı yanın çalışanı … tarafından gönderilen e-posta iletisinin fesih bildirimi olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı şirket çalışanı …’in şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, Kontrat’ın 3.4. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca bir iptal durumu olduğu varsayımında dahi, işbu Kontrat’ta öngörülen bildirim sürelerine uyulmadığını, davalı yanın keşide ettiği Bursa … Noterliği’nin 15.05.2013 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesiyle; 20.12.2012 tarihli dilekçe ile iptal bildiriminde bulunduklarını, 31.12.2012 tarihi itibariyle de üyeliklerinin iptal edilmesini istediklerini ifade ettiklerini, kontratın 2.2. Maddesi (c) bendi kapsamında tarafların her ikisinin de 12 ay önceden yazılı bildirimde bulunarak hizmetin iptalini sağlayabileceğini, bu nedenle davalı tarafından yapılan 20.12.2012 tarihli iptal bildiriminin, servisin 20.12.2013 tarihinden itibaren iptal edilmesini sağlayacağını, dava konusu 04.03.2013 tarihli faturanın kapsadığı dönemde verilen hizmet süresince taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, müvekkili tarafından davalı yana sağlanan aboneliğin, davalı yanın sisteme bağlanıp bu verilere erişim sağlamasından ibaret olduğunu, müşterinin bu bilgilere erişip erişmediği hususunun müvekkilinin takibinde olan bir husus olmadığını, müşterinin “söz konusu verileri kullanmadığı ve bu nedenle bunlara ilişkin faturalama yapılamayacağı” yönündeki olası bir savunmanın hukuken bir değerinin bulunmadığını, davalı yanın abonelik süresince sisteme hiç bağlanmaması durumunda hizmet almadığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından abonelik süresince sistemin davalı yanın kullanımına “bağlansa da bağlanmasa da” açık tutulduğunu, davalının hizmet almadığını ispatlayamadığını, davalının müvekkilden hizmet “almadığını” ifade etmesine rağmen bu konuda müvekkili şirkete herhangi bir arıza kaydı bildirmediği gibi herhangi bir şikayette iletmediğini, Kontrat konusu hizmetin doğrudan sadece davalı için üretilmiş bir hizmet olmadığını, … Bilgi Servisinin tüm dünyadaki günlük anlık para kur altın emtia vs. tüm finansal verilerin toplanarak abone olan müşterilerine sağlanmasından ibaret olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davacının İİK’nun 67. maddesi gereğince faturadan kaynaklı olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde başlattığı takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 04/03/2013 tarih 4.569,11 TL bedelli fatura gereğince asıl alacak ve faizi olmak üzere, toplam 4.643,12 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe, yetkiye, borcu ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece 05.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında “..Taraflar arasındaki sözleşmedeki hükümler uyarınca davalı tarafın yetki itirazının REDDİNE..” karar verilmiştir. Taraflar sözleşmenin 7.3 maddesinde, anlaşmazlık halinde İstanbul mahkemelerinin yetkisini kabul etmişlerdir. Bu sebeple davalının yetkisiz icra müdürlüğünde takip yapıldığı yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesiz olup, uyuşmazlık sözleşmenin davalı tarafından haklı olarak feshedilip edilmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 15/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından ibraz edilen edilen ticari defterlerin lehine delil vasfı bulunduğu, takibin dayanağı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, takip tarihi itibarı ile davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilmiştir. 11.05.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; yanlar arasında 29.07.2004 tarihinde “Reuters Servisleri Kontratı” adı altında bir sözleşme akdedildiği, sözleşmenin konusunu davacı tarafından davalıya sağlanacak olan enformasyon hizmetleri olduğu, davalı tarafından davacıya gönderilen 28.11.2012 tarihli mail yazışmasında,“2012 yılı sonunda sözleşmemizin fesih edilmesini rica ederiz.“ dendiği ancak davacı tarafından davalıya gönderilen 25.12.2012 tarihli mail’inde, “iptali istenen servislerin kullanım ve faturalandırılmasının 31.03.2013 tarihine kadar devam edeceği ancak iptal talebinize istinaden servisin bu tarihte kullanıma kapatılarak faturalandırılmasının durdurulacağı bilginize sunulur” şeklinde cevap verildiği, sözleşmenin 2.2.maddesinde; ” 2.3 ve 2.4 maddelerine bağlı kalarak herhangi bir birimiz herhangi bir servisi ya da bu servise erişimi diğer tarafa önceden yazılı olarak aşağıdaki sürelerden az olmayacak şekilde bildirmek kaydıyla iptal edebilir, a) Reuters Business Information ürünleri için 3 ay b) Reuters Shipping Servisi ve sipariş formunda belirtildiği servisler için 6 ay c) Diğer lüm servisler için 12 ay Sözleşmenin 3.4 maddesinde; “a) Her servis için temel servis ücretinin hesaplanma bazını üç ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla değiştirebilir veya ayarlayabiliriz. b) Madde 3.4-a’da belirtilen bildirmemizle herhangi bir servisin bu bildirime kadar ki 12 aylık toplam servis ücretinde mutabakat servisinin üzerinde bir artış meydana gelmesi halinde bu servisi iptal edebilirsiniz. c) Eğer yukarıdaki iptal etme hakkını kullanmayı seçerseniz 3.4 a maddesi uyarınca yapılan bildirimden sonraki 30 gün içerisinde bize yazılı iptal bildiriminde bulunmanız gerekmektedir ve ilgili servis, servis ücretinin artacağı tarih itibari ile iptal edilecektir.” hükmünün düzenlendiği, dava konusu faturanın 28.11.2012 tarihinde iptalini istemiş olduğu ve 2013 yılına ait Ocak-Mart dönemine ait bulunduğu, fatura son ödeme tarihinin 03.04.2013 olarak düzenlendiği, faturanın davalı tarafından Bursa …Noterliğinin 15.05.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacıya iade edildiği, davacının faturayı tekrar Beyoğlu …Noterliğine ait 08.05.2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalıya gönderdiği, ödeme için 3 günlük süre verildiği, faturanın 13.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı alacağının 17.05.2013 tarihinde muaccel hale geldiği, sözleşmenin feshi için asgari 3 aylık süre verildiği, davalının ise sözleşmenin feshini 28.11.2012 tarihinde 1 ay 2 gün önce talep ettiği, davalının önele uymadığı, davalı her ne kadar hizmeti almadığını bildirmekte ise de sözleşmeye göre belirtilen süre içinde sözleşmenin feshini talep etmediği, davacının bu hizmeti verdiğine dair log bilgilerini dosyaya sunmadığı, mevcut durum itibariyle bu hizmetin verildiğine dair dosya içeriğinde bir bilgiye rastlanmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 4.56,11 TL asıl, 60,24 TL faiz olmak üzere 4.629,35 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. 05.02.2016 tarihli heyet ek raporunda; log kayıtları olmadan hizmetin verilip verilmediği konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı ifade edilmiştir. 22.05.2017 tarihli ikinci heyet ek raporunda; taraflar arasında mevcut bulunan 29.07.2004 tarihli sözleşmenin 4.7 maddesinde, “a) Anlaşma ile müsaade edilen zamanın dışında bir servis ya da servise erişimi iptal ederseniz veya b) Anlaşmaya göre bize anlaşmayı iptal etme hakkı tanıyan ödeme zorunluluğunuzu yerine getirmezseniz madde 2.de tarafınıza bildirilen uygun ihbar sürelerinin sonuna kadar geçerli olan ilgili servis ücretlerinin %75’lik kısmına eşdeğerdeki ödemeyi maddi zararımızın tazminat olarak sizden tahsil etme hakkına sahip olacağız. Her ikimizin de mutabık olduğu üzere zararımızın gerçekçi olarak önceden belirlenmesi olup, bu ödeme cezalandırma amacı taşımamaktadır.” Hükmünü düzenlediği, sözleşmenin bu hükmü ile başlangıç ve süre başlıklı 2.nci maddesi gözönüne alındığında davacının 01.01.2013 ile 20.03.2013 tarihlerinde oluşan ücret alacağının keşide edilen ihtarnameye göre muaccel olduğu tarih 17.05.2013 olduğundan takip tarihi 21.06.2013 itibariyle 4.569.11 TL asıl, 60,24 TL olmak üzere toplam 4.629.35 TL olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında akdedilen TK 352758 Kontrat no.lu Reuters Servisleri Kontratı gereğince davacının reuters servis (Reuters Dünya Servisi, dünyanın dört bir yanından gelen kapsamlı, gerçek zamanlı haberleri için temel kaynaktır. Newswire, siyasi, diplomatik ve sosyal konularda, doğal afetler, insan hikayeleri, bilim, çevre, spor, iş ve daha fazlası dahil olmak üzere küresel olaylar 24/7, raporları) hizmeti sağladığı, davalının Kontrat’a uygun olarak bu servisleri kullandığı ve sözleşmenin 3. Maddesinde belirlenen ücretleri ödediği, sözleşmenin davalı tarafından 28.11.2012 tarihinde, sözleşmenin 3.4/b-c maddeleri gereğince iptal edildiği, davacı tarafından düzenlenen faturanın 2013 yılına ait Ocak-Mart dönemine ait bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 2.2.maddesinde taraflara önel vererek sözleşmeyi fesih hakkı, ücretler başlığında düzenlenen sözleşmenin 3.4 maddesinde de, ücret konusunda mutabakata varılamaması halinde hizmet alana 30 gün önceden bildirim yapmak suretiyle sözleşmeyi iptal hakkı tanınmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirket yetkilisi …’in 28.11.2012 tarihinde söz konusu fiyat artışına ilişkin teklifini davalı çalışanı …’e ilettiğini, ancak davalının itirazı üzerine, müvekkil şirketin 2013 yılı için herhangi bir artış uygulamayacağını belirttiğini ve davalıya hiçbir artış söz konusu olmadan daha gelişmiş bir versiyonda hizmet sunmayı kabul ettiğini, davalının çalışanı …’in 28.11.2012 tarihinde fesih bildirimini yaptığını bildirmiştir. Davalı ücret artışını kabul etmediğini ve sözleşmeyi iptal ettiğini 28.11.2012 tarihinde davacı tarafa bildirmiştir. Davacının sonradan ücret artışı yapılmayacağı yönündeki kabulünün iptale etkisinin bulunmadığı açıktır. Sözleşme 31.12.2012 tarihi itibari ile son bulmuştur. Bu sebeple davacının 2013 yılına ait Ocak-Mart dönemine ait fatura düzenlemesi sözleşme hükümlerine aykırı olmuştur. Davalı çalışanı … davalı şirketin yetkilisi olmasa dahi yetkisiz işlem sonradan davalı tarafından icazetle geçerli hale gelmiştir. Bu sebeplerle, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,80 TL harcın mahsubu ile eksik kalan TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/03/2022