Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/316 E. 2019/1066 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/316 Esas
KARAR NO : 2019/1066
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2015/1423 Esas
KARAR TARİHİ: 28/11/2018(28/11/2018 tarihli duruşma ara kararı)
TALEP : İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILARAK- REHİNLİ ARACIN SATIŞI KONUSUNDA İZİN VERİLMESİ
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Müdahil …Bankası AŞ.vekili 07/11/2018 tarihli dilekçesiyle, davacı şirketin müvekkili bankaya 434.500,00 TL.ana para, 205.826,46 TL. Faiz olmak üzere toplam 640.326,46 TL. borcu bulunduğunu, kayyım raporlarında belirtilen davacının borçlarında meydana gelen azalma tutarına rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili banka lehine rehinli araçlar üzerinde tedbirlerin devam ettiğini, bu nedenle rehinli araçların satılamadığını, davacının müvekkili şirkete borcu faizler nedeniyle her geçen gün arttığı gibi araçların değerinin de her geçen gün kaybolduğunu, rehinli araçların değerinin müvekkilinin alacağını karşılamadığını, bu yüzden teminat dışı kalan alacak tutarı için depo kararı verilmesini aksi takdirde rehinli araçlar üzerindeki tedbir kararının kaldırılarak satışa izin verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça açılan iflasın ertelenmesi istemli davada, 16/06/2015 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile İİK.179/b maddesindeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle, davacı şirket aleyhindeki 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine; İİK.206. maddesine göre 1.sırada yer alan alacaklar için ihtiyati tedbirin uygulanmamasına, taşınır-taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklılar tarafından açılan icra takipleri yönünden ise sadece muhafaza tedbirlerinin uygulanmasının ve rehinli malların satışının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davacı şirkete ait menkul ve gayrimenkul malların, banka hesaplarındaki paralarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz uygulanmasının ve ihtiyati haciz yoluyla muhafaza altına alınmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, üçüncü şahıslar tarafından davacı lehine verilen ipotek ve rehinlerin, kefaletlerin ve banka teminat mektuplarının ihtiyati tedbir kapsamı dışında tutulmasına, davacı şirketin yönetim ve karar organlarının, kambiyo senedi düzenlemek ve davacı şirketin banka hesaplarından para çekmek dahil, her türlü karar ve işlemlerinin ve tasarruflarının geçerliliğinin kayyım olarak resen tayin olunan Mali Müşavir … müşterek onaylarına tabi tutulmasına, davacı şirketin faaliyetlerinin kayyımlar tarafından sürekli olarak gözetim ve denetim altında tutulmasına, bu amaçla haftada en az iki kez kayyımların şirket merkezinde ve gerektiğinde davacı şirkete ait işletmelerde ve şantiyelerde çalışma ve denetim yapmalarına, kayyımların denetim ve onay görevini yaparken şirketin mal varlığının korunması, alacaklılar arasındaki eşitliğin korunması ve şirketin iyileştirme projesi çerçevesinde faaliyette bulunmasının gözetilmesine karar verilmiştir.Müdahil vekili davacıya ait rehinli araçlar yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve araçların satışına izin verilmesini, bu talepleri yerinde görülmezse faiz alacaklarının teminatlandırılmasını talep etmektedir.Davacı tarafça açılan iflasın ertelenmesi davasında yürütülen yargılamada davacının borca batık olduğu belirlenmiş, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı noktasında itirazlar üzerine bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bu aşamada ihtiyati tedbirin kaldırılmasının davacı şirketin iyileştirme projesinin uygulanmasını sekteye uğratabileceğinden ihtiyati tedbirin kaldırılması ve araçların satışına izin verilmesi talebinin mahkemece yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiştir. Müdahil …Bankası vekilince kayyım raporlarında şirket borçlarında azalma meydana geldiği, 33. Kayyım raporunda, davacı şirketin toplam borçlarında başvuru tarihinden itibaren 10.263.302,09 TL azalma meydana geldiğinin belirtildiği, ancak ödemelerin hangi şirketlere karşı yapıldığı ve azalmanın nasıl sağlandığının detaylandırılmadığı, müvekkili bankaya ödenen miktarın yalnızca 30.015,00 TL olarak gözüktüğü, davanın 2015 yılından beri sürmekte ve müvekkili banka lehine rehinli araçların üzerindeki tedbirlerin devam ettiği bu nedenle rehinli araçların satılamadığı, davacının müvekkili şirketi olan borcunun, faizler nedeniyle her geçen arttığı gibi, araçlarının değerlerinin her geçen gün değer kaybettiği, kaldı ki araçların, binek aracı olup, işletmenin faaliyeti için zorunlu olmadıkları bu nedenle ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılarak, söz konusu araçlar üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.Bu arada, dosya ara karar yönünden istinaf incelemesinde iken Mahkemece 15.05.2019 tarihinde davanın esasına ilişkin olarak davacı şirketin borca batık olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ve tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiş, bu esas kararın istinaf edildiğine dair başvuruya rastlanmamıştır.Anlaşıldığı üzere mahkemece 15.05.2019 tarihli esasa ilişkin kararla davanın reddine ve tüm tedbirlerin de kaldırılmasına karar verilmekle, istinaf başvurusuna konu tedbirde kaldırılmış olduğundan, tedbire yönelik uyuşmazlığın konusu kalmamış olmaktadır. Bu durumda, mahkemece davanın esastan reddine karar verilmiş olmakla, iş bu tedbir kararına karşı davacı tarafça yapılan istinaf başvurusununa ilişkin talep konusuz kaldığından istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Müdahil tarafın istinaf başvurusu hakkında HMK’ nın 352. Maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, müdahil tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,8 TL harcın müdahilden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Müdahil tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. ve aynı kanunun 362.1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/06/2019