Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/314 E. 2022/355 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/314 Esas
KARAR NO: 2022/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2016/60 Esas, 2018/1038 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’ye ait temiz su borusunun patlaması sonucu, müvekkili nezdinde işyerim paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan işyerinde su taşkını yaşandığını ve hasar oluştuğunu, hasar nedeniyle sigortalıya 13/08/2012 tarihinde sovtaj indirimi ile 11.500,00 TL ödendiğini, zarardan hizmetin yürütülmesinde gerekli önlemi almayan davalı …’nin sorumlu olduğunu belirterek 11.500,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının talebinin hizmet kusuruna dayanması nedeniyle uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğunu, şube yolu borularının çeşitli nedenler ile patlayabildiğini, bodrum katta bulunan sigortalı işyerinin izolasyonunun bulunmaması nedeniyle olayda müvekkili kurumun kusuru bulunmadığını, binanın projesine uygun yapılmaması ve imar mevzuatına aykırı olması halinde fen ve sanat kurallarına uygun yapı yapmayanların hasardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, hasarın temiz su borusunun patlaması nedeniyle oluştuğu ve sorumluluğun davalı İSKİ’ye ait olduğu, eksper ve bilirkişi raporuna göre hasarın 11.500,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; toprağa dayalı bodrum katlarda dış etkilere karşı ısı ve su yalıtımı yapılmasının zorunlu olduğunu, hasara uğrayan emtianın bir kısmının zemine istiflendiğini, hasarın bodrum katın fenni kurallara aykırı yapılmasından ve bodrum kattaki emtianın usulüne uygun şekilde depolanmamasından kaynaklandığını, atıksuyun geri gelmesini engelleyecek tedbirlerin olup olmadığının araştırılmadığını, raporda zarar gören emtiaya ve zarar miktarına yönelik yeterli bilgi yer almadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin, hasar sorumlusundan tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirkete İşyerim Paket Sigortası ile sigortalı işyerinin depo olarak kullanılan bodrum katında su taşkını nedeniyle işyerinin ve bir kısım mobilya emtiasının hasara uğradığı, davacı şirketin sigortalıya 13/08/2012 tarihinde 11.500,00 TL sigorta tazminatı ödediği, ödenen bedelin rücuen tahsili için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.İlk olarak davanın açıldığı İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/106 Esas sayılı kararı ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın su borusu patlamasından kaynaklandığı ve hasardan davalının sorumlu olduğu, eksper raporunda belirtilen 11.500,00 TL hasar bedelinin uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf hükmü istinaf etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı …’nin hasardan sorumlu olup olmadığı ile hasar miktarı noktasında toplanmaktadır. Eksper raporunda; sigortalı işyerinin yan komşu binasının önünün kazılan ve kısmen üzerinin kapatılan davalı İSKİ’ye ait temiz su borusunun patlamasından kaynaklandığı, su taşkını sebebiyle muhtelif mobilya ve yatak emtiasının zarar gördüğü, emtianın bir kısmının palet üzerinde, bir kısmının ise zemine istif edildiği, hasar nedeniyle suyun tahliyesi ve temizlik için 500,00 TL masraf gerektiği, hasara uğrayan muhtelif mobilya ve yatak ürünlerinin bedelinin 12,785,39 TL olduğu, hasara uğrayan emtia için 1.785,39 TL sovtaj bedeli düşüldükten sonra hasar tazminatının 11.500,00 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Görevsiz mahkemede alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda; sigortalı işyerinde hasara neden olan su taşkınının davalı …’ye ait şube yolu hattının patlaması nedeniyle meydana geldiği, sigortalı işyerinin bulunduğu binanın kaçak olmasının ve bodrum katın izolasyonunun bulunmamasının eksiklik olup hasar nedenini ortadan kaldırmayacağı, hasardan tamamen davalının sorumlu olduğu, eksper raporunda belirlenen hasar bedelinin piyasa rayiçlerine uygun ve ekonomik olduğu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan mobilyacı bilirkişi raporunda; eksper raporunda tespit edilen hasar bedelinin piyasa fiyatlarına uygun olduğu belirtilmiştir. TBK.nun 69. (Mülga 818 sayılı B.K’nun 58) maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, TBK’nın anılan maddesindeki sorumluluk objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin, yani davalı …”nin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki de, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. Ancak, imal olunan şey malikinin ek kusuru varsa, illiyet bağının kesilmesi malikin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalıya ait temiz su borusu da madde de açıklanan “imal olunan şey” kavramına dahil olup, davalı bu boruların kötü yapılmasından veya muhafazasından kaynaklanan zarardan kusursuz sorumludur. Somut uyuşmazlıkta, davalı …’nin sorumluğunda bulunan temiz su borusundaki kaçak nedeniyle sigortalı işyerine sızan suların hasara neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yapı eseri maliki olarak kusursuz sorumluluğu bulunan davalı İski’nin hasardan sorumlu olduğu açıktır.Bununla birlikte sigortalı işyerinin depo olarak kullanılan bodrum katında izolasyon olmadığı ve hasarlanan emtianın bir kısmının zeminde istiflenen mobilya ürünleri olduğu anlaşılmaktadır. Sigortalının, binaya uygun imalatları yapması ve olası su baskınlarına karşı emtiayı zeminde bulundurmaması gerekmekte ise de, bu husus objektif sorumluluğu bulunan davalı …’nin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davalının gerekli tedbirleri almamış olması kusursuz sorumlulukta illiyet bağını kesebilecek nitelikte de değildir. Somut olayda sigortalının müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilmelidir. Türk Ticaret Kanunun zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğü başlıklı 1448.maddesinde, “sigorta ettiren rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkanlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür.” düzenlenmiştir. Ayrıca BK’nın 52. maddesi uyarınca zarar gören, zararın doğmasında yada artmasında etkili olmuş ise hakim tazminattan indirim yapabilir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, davacının zararın artmasında sigortalının da olayda müterafik kusurlu olduğu gözetilerek bilirkişi tarafından belirlenen zarardan % 50 oranında indirim yapılması dosya içeriğine ve hakkaniyete uygun olacağından davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, oluşan zarardan %50 oranında indirim yapılarak davacının talebinin bu şekilde kabulüne yönelik aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/60 Esas, 2018/1038 Karar ve 24/10/2018 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-a) Davanın KISMEN KABULÜNE, 5.750,00 TL rücu tazminatının 13/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, b) Alınması gereken 392,78 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 196,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 196,38 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE, c) Davacı tarafından yatırılan 196,40 TL peşin harç ile 27,70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, d) Davacı tarafından karşılanan bilirkişi ücreti 1.700,00 TL, keşif harcı 177,50 TL, keşif araç ücreti 100,00 TL ve posta ve tebligat masrafı 309,00 TL olmak üzere toplam 2.286,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.143,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, e) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av.As.Üc.Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL Maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, f) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av.As.Üc.Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, e)Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine, İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafça peşin olarak karşılanan 196,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,70 TL harcın talep halinde davalı tarafı İADESİNE, 4-Davalı tarafından karşılanan 80,70 TL istinaf karar harcı, 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 35,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-2 bendi ve aynı Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.24/03/2022