Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3115 E. 2020/1060 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3115 Esas
KARAR NO: 2020/1060
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2019
NUMARASI: 2018/146 Esas, 2019/446 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 07/02/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılar aleyhinde 30/12/2013 keşide 1009411 seri numaralı 76.660,00 TL bedelli çekin tahsili konusunda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip başlattığını, takibin kesinleştiğini, dosya borcunun ödenmediğini belirterek depo emri çıkartılarak şirketin iflasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Davalı şirketlerden … ve … şirketleri ile ilgili usulsüz ve sahte imzalara dayalı hisse devirlerinin yapıldığını, konu ile ilgili yapılan şikayetlerin savcılıkça soruşturulduğunu, hukuk mahkemelerinde davalar açtıklarını, ayrıca davaya dayanak teşkil eden icra dosyasına konu borcun ihtilaflı olup yargılamayı gerektirdiğini, açılan iflas davasında davalıların kusur ve kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporuna göre; davalılar vekiline duruşma esnasında depo emrinin yerine getirilmesi için kesin sürenin yüzüne karşı ihtar edildiği, depo emrine karşın gereğinin yerine getirilmediği, ilanların İİK’nun 166/2 maddesinde öngörüldüğü şekilde usulüne uygun şekilde yapıldığı, bu haliyle davalıların iflas şartlarının oluştuğu, davalı … A.Ş hakkında Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/971 Esas sayılı dosyası ile 21/02/2019 tarihinde iflas kararı verildiğinden bahisle davalı … A.Ş. hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı şirketlerin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; İİK’nun 154/1maddesi gereğince iflas yolu ile takipte yetkili icra dairesinin müvekkilinin muamele merkezinin bulunduğu Küçükçekmece İcra Daireleri olduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığını, İİK 154/3 maddesine göre de davanın Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, takipte müvekkiline yapılan tebligatta, İİK 168. maddesi hükmüne aykırı olarak ödeme emri ve takibe dayanak belge suretinin tebliğ edilmediğini, tebligattan sadece harç makbuzunun çıktığını, hatta tebligat zarfı üzerinde “bu zarfta Tahsil Harcı Makbuzu (sayman Mutemet Alındısı) vardır” yazılı olduğunu, icra dosyasında takibe dayanak belge örneğinin bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinin itiraz haklarını kullanamadığını, çekin kambiyo vasfında bulunmadığını, müvekkiline ait şirket hisselerinin üçüncü kişiler tarafından usulsüz ve bedelsiz olarak devredildiğini, usulsüz olarak genel kurul toplantısı yapıldığını, bu sebeple işlemlere müdahale edilemediğini, usulsüz işlemler nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/3687 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, soruşturmanın sonuçlanması beklenmeden ve ilgili dosya incelenmeden karar verildiğini, davalı şirket Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1156 Esas sayılı dosyasından şirkete tedbiren denetim kayyımı atanması talebi ile dava açıldığını, usulsüz hisse devirleri sonucu yapılan şirket ortağı değişiklikleri ve sahte imzalarla alınan şirket genel kurul kararları ile ilgili imzası sahte atılan dava dışı ortak … tarafından Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/26 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, ilgili dosyalar incelenemeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı şirketin üçüncü kişi ve/veya şirketlerin kötü niyetli usulsüz işlem ve eylemleri nedeniyle zora düştüğünü, şirketin kusuru ve alacaklıları zarara uğratma kastının bulunmadığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, takibe konu alacağın gerçek ve muaccel/talep edilebilir bir alacak olup olmadığının incelenmediğini, alacağın tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, İİK’nun 160. maddesi gereğince gerekli avansların yatırılmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Müdahil … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; davalı firmaların üzerine kayıtlı aktif mal varlıklarının bulunduğunu, bir firmanın aktif bir şekilde mal varlığı bulunmaktayken işbu firmanın iflasına karar verilmesinin abesle iştigal olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiş, ancak istinaf harç ve gerekli gider avansının yatırılması konusunda mahkemece çıkartılan muhtıraya rağmen harç ve giderler yatırılmadığından mahkemenin 11/09/2019 tarihli ara kararı ile müdahilin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nun 171 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip sonucu, borçluluların borcu ödememesi, itiraz veya şikayette bulunmaması sonucu açılan iflas davasıdır. İnceleme HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 154. maddenin üst başlığı ise, “İflas Yolu İle Takip“ olup ilk maddede yetki düzenlenmiştir. Maddede, İflas yolu ile takipte yetkili merciinin, borçlunun muamele merkezinde bulunan icra dairesi olduğu, 154/3. fıkrada ise, borçlu ile alacaklının yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesinin dahi iflas takibi için yetkili sayılacağı, iflas davaları için yetki sözleşmesinin yapılamayacağı, iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılacağına yer verilmiştir. Maddedeki iflas davasının açılacağı yetkili yer mahkemesinin yetkisi, mutlak yetki olup, kamu düzenine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-ç bendinde, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. Yani aynı yasanın 115. maddesinde belirtildiği gibi, mahkemece, davanın her aşamasında ve kendiliğinden araştırılması gerekir. Bu açıklamalar sonrasında somut olay değerlendirildiğinde, dava, davalı borçluların sicil adreslerinin yetki çevresinde bulunan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmıştır. Dosya kapsamından, davacı alacaklının, 27/11/2017 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında, davalı borçlu şirketler hakkında takibin dayanağı 30/12/2013 keşide … seri numaralı 76.660,00 TL bedelli çek gereğince kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 01/12/2017 tarihinde davalı şirketin daimi çalışanı/yetkili kaşesi ile … imzasına tebliğ edildiği, eldeki iflas davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili takipteki tebligat usulsüzlüğü ile ilgili olarak İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/637 esas sayılı dosyasında 28/05/2018 tarihinde dava açarak borçluların tamamı yönünden ödeme emirlerinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece 25/12/2018 tarih, 2018/637 Esas, 2018/1299 K. sayılı kararla “Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK’nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddede itiraz ve şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.) Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, ilgili şikayetin İİK’nun 172. maddesi gereğince takip yoluna göre icra dairesine yapılması gerektiğinden” bahisle şikayetin reddine karar verildiği ve kararın 12/02/2019 tarihinde kesinleştiği davalılar vekilinin dosyaya ibraz ettiği 06/03/2019 tarihli dilekçe ve eklerinden anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabın tebligatı öğrenmesi halinde usulsüz tebligatın geçerli hale geleceğine amirdir. Davalı vekilinin öğrenme tarihinden itibaren 5 gün içerisinde İİK’nun 172. maddesi gereğince İcra Dairesine yaptığı geçerli bir itirazının bulunmadığı, davalı vekili tarafından bu yönde bir iddia da ileri sürmediğine göre takibin davalı yönünden de kesinleştiği açıktır. Bu sebeple davalının takibin kesinleşmediği yönündeki istinafı yerinde görülmemiştir. 2004 sayılı İİK‘nun 176. maddesindeki yasal düzenleme kapsamında atıf yapılan İİK’nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas isteminin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde, yani hak düşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte, iflas davasının ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin bir sene içinde açılması gerekir. (İİK 176, 156/son) Söz konusu yasada, iflas istemenin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene sonra düşeceği belirtilmiştir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 01.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise, 07/02/2018 tarihinde yani bir senelik hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Mahkemece, İİK’nun 160. maddesi gereğince 16/02/2018 tarihinde her bir davalı için ayrı ayrı olmak üzere toplam 18.000,00 TL iflas avansının mahkeme veznesine depo edilmesini sağlanmış ve İİK’nun 173. madde düzenlemesi kapsamında aynı yasanın 166. maddesi gereğince gerekli ilanlar yaptırılmıştır. Diğer yandan, 173/3. maddesinde belirtildiği şekilde, faiz ve icra masrafları dahil olmak üzere, davacının depo emrine esas olacak alacağı ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 22/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda, ferileri ve icra masrafları ile birlikte 24/04/2019 tarihi itibarı ile depo emrine esas alacağın 127.628,57 TL olduğunu bildirmiştir. Mahkeme tarafından, İİK 173/3. fıkrası gereğince, İİK 158. maddesinde düzenlenen biçimde hesaplanan meblağın mahkeme veznesine depo edilmesi için ihtarda bulunulmuştur. Ancak usulüne uygun tebligata rağmen verilen süre veya daha sonraki aşamada davacı alacaklının alacağı ödenmediği ve dolayısı ile depo emri yerine getirilmediğinden davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. İİK 173/3. fıkrasında “….yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcun ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini 158. madde uyarınca emreder. Bu emir yerine getirilmezse borçlunun iflasına karar verilir …” düzenlemesi mevcuttur. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip itirazsız kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemenin yapacağı inceleme sınırlıdır. Takip konusu borcun ödenmediğinin, itiraz ve şikayette bulunulmadığının tespit edilmesi halinde borçluya depo emri tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilir. Süresinde itiraz etmeyen borçlunun kanunda öngörülen sebepler haricindeki diğer itiraz sebepleri incelenmez. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 14/07/2011 tarih 2011/344 E, 2011/103 K. Sayılı ilamı ) Bu sebeple davalının usulsüzlükle ilgili istinaf sebepleri yerinde görümemiştir. Tüm dosya kapsamına nazaran; takibin itirazsız kesinleştiği, usulüne uygun depo emrine rağmen bedelin ödenmediği, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı … Tic. Ltd. Şti’nin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davalı … Tic. Ltd. Şti. alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/06/2020