Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3068 E. 2023/483 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3068 Esas
KARAR NO: 2023/483
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2014/610 Esas, 2019/169 Karar
DAVA: TAPU İPTALİ/ TAZMİNAT (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı kooperatifin 6. nolu bağımsız bölümüne ait hissesine ortak olduğunu, davalı kooperatifin 2007 yılı sonunda inşaatları bitirdiğini ve üyelerine daireleri teslim ettiğini, 2013 yılında da tapu tescil ve teslim işlemlerine başladığını, müvekkilinin davalı kooperatife olan bütün edimlerini yerine getirdiğini, 30/05/2009 tarihli belge uyarınca borcu bulunmadığını, daha sonra tahakkuk edecek aidat borçlarına mahsup edilmek üzere 5.000,00 TL avans ödediğini, ancak kooperatifin müvekkilinin borçlu olduğundan bahisle 6. nolu dairenin tapusunu vermekten imtina ettiğini belirterek öncelikli dava konusu taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama sonunda taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde daire bedeline karşılık şimdilik 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 31/12/2018 tarihli dilekçe ile, tazminat taleplerini 250.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı kooperatif vekili cevabında; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının sadece adına tahsisten hareketle açtığı davanın dinlenme imkanının bulunmadığını, davacının kooperatife olan borçlarını ödememesi nedeniyle ihracına varan yasal süreç olup bu sürecin beklenmesi gerektiğini, genel kurulda 556 ada 4 numaralı parsel üzerine inşaa edilen dairelerin ortakların isteğine göre dağıtımı hususunda karar alındığını, bu hususta üst birlik nezdinde girişimde bulunulduğunu, üst birliğe olan borçların ödenmesi ve tapu dağıtımına izin verilmesiyle kooperatife olan tüm borçlarını ödeyen üyelere tapu devrinin yapıldığını, borçlarını ödemeyenlere de tapu verilmediğini, davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 30/05/2009 tarihli belge ile avans verildiğine dair belgenin sahte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA Davacı vekili birleşen dosyadaki dava dilekçesi ile; tapu iptal ve tescil davası ile müvekkili hakkındaki ihraç kararının iptali için açılan dava devam ederken, davalı kooperatifin davalı …’ı kooperatife üye yaparak müvekkiline tahsis edilen taşınmazı davalı …’a devrettiğini, davalı …’ın taşınmazı görmeden satın aldığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı müvekkili adına tescilini, bunun mümkün olmaması daire bedeline karşılık şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … davaya süresinde cevap vermemiş, birleşen dava dilekçesi davalı kooperatife tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, mali yükümlülüklerini yerine getirdiği, kooperatifin ferdileşmeye geçtiği ancak davacı adına tescil edilebilecek bağımsız bölüm bulunmadığı, birleşen dosya davalısı …’ın tapu siciline güvenerek konutu iktisap ettiği, konutu kötü niyetle iktisap ettiğine dair delil bulunmadığı, bu nedenle tescil talebi yerinde olmayıp, bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tahsili gerektiği, davacının davalı kooperatif aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil olmazsa, tazminat isteğine dair asıl dava derdest iken, aynı nedenler ve taleple ile yeniden kooperatif aleyhine açılan birleşen davanın derdest olduğu gerekçesiyle (davalı kooperatif aleyhine açılan) asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 250.000,00 TL tazminatın 100.000.00 TL’sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline, birleşen davada davalı kooperatif aleyhine açılan davanın derdestlik nedeniyle, davalı … aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Asıl davada verilen karar davacı ve davalı kooperatif vekili tarafından, birleşen davada verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; birleşen dosya davalısı …’ın müvekkilinin zilyetliğinde bulunan bağımsız bölümü görmeden satın almasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, birleşen davalı malikin iktisabının kötü niyetli ve mal kaçırmaya yönelik olduğunu belirterek anılan davalı yönünden davanın reddine dair kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı kooperatif vekili istinaf nedenleri olarak; davacının mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlayamadığını, akçalı yükümlülüklerini yerine getirdiğinin ispat yükünün davacıda olduğunu, sunulan ödeme belgesinin sahte olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değerinin fahiş belirlendiğini, bilirkişilerin belirledikleri değere ilişkin emsal taşınmazları paylaşmadıklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇEAsıl ve birleşen dava, kooperatif üyeliğine dayal tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının mali yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak kendisine verilecek bağımsız bölüm bulunmadığı, birleşen dosya davalısının yeri iyi niyetli iktisap ettiği gerekçesiyle asıl davada davacının tapu ve iptal tescil talebinin reddi ile 250.000,00 TL tazminatın davalı kooperatiften tahsiline, birleşen davada koopetif aleyhine açılan davanın derdestlik nedeniyle usulden, davalı malik aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, davacı vekili ve davalı kooperatif hükmü istinaf etmiştir.1- Dosya kapsamından, davalı kooperatife birleşen dosyada dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve birleşen dosyada davalı kooperatife savunma hakkı tanınmadan karar verildiği anlaşılmıştır. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak davanın taraflarına usulüne uygun tebligat yapılması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra yargılamaya devam olunması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Buna göre mahkemece, HMKnın 122. maddesi gereği birleşen dosyada dava dilekçesi tebliğ edilmeyen davalı kooperatife dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; Dairemizin 2020/2174 Esas, 2020/2056 Karar sayılı kararına konu Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/541 Esas, 2017/856 Karar sayılı dosyasında benzer nedenlerle ve … adına düzenlenen yine 30/05/2009 tarihli belgeye istinaden tapu iptal ve tescil olmazsa, tazminat isteğinde bulunulmuş, bu dosyada alınan ATK raporunda 30/05/2009 tarihli belgedeki imzaların kooperatifin başkan ve üyelerine ait olduğu belirtilmiştir. Mahkemece ATK raporu ve bilirkişi raporuna göre davacının mali yükümlülüklerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar istinaf incelemesi ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Eldeki davada alınan raporda ise davacının borcu olmadığına dair sunduğu 30/05/2009 tarihli belgedeki yönetim kurulu başkanına ait imzanın kendi eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. ATK … adına düzenlenen belge aslının da mukayese belge için gönderilmesini talep etmişse de, davalı kooperatif bu belgedeki imzaları da kabul etmediklerini beyan ettiğinden, bu belge aslı mukayese belgesi olarak değerlendirilmemiştir. Kesinleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/541 Esas sayılı dosyasında … için düzenlenen 30/05/2009 tarihli belgedeki imzaların yönetim kurulu başkan ve üyelerine ait olduğu kesinleştiğine göre, bu belge aslının da celp edilerek mukayese belgesi olarak ATK’ya gönderilmesi ve ATKdan davacı için düzenlenen 30/05/2009 tarihli belgedeki imzanın …’ın eli ürünü olmadığı hususunda rapor alınması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden davacının mali yükümlülüklerini yerine getirdiğinin kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca sahte olduğu ileri sürülen belgelere ilişkin soruşturma dosyası bulunmasına rağmen soruşturma dosyalarının akıbeti araştırılmadan ve eldeki davaya etkisi değerlendirilmeden karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenler ile davacı ve davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun sair nedenler incelenmeksizin yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile HMK’nın 353/1.a.4 uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:1-Davacı ve davalı kooperatif vekilininin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/610 Esas, 2019/169 Karar ve 12/02/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3–Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE 4-Asıl davada hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Birleşen davada hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Asıl davada hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı …r Konut Yapı Kooperatifi tarafından peşin olarak yatırılan 4.269,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.089,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili davalıya İADESİNE, 7-Davacı ve davalı … Konut Yapı Kooperatifin karşılamış olduğu istinaf harç yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE, 8-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1a-4.bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/05/2023