Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/304 Esas
KARAR NO: 2022/433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/10/2017
NUMARASI: 2017/210 Esas, 2017/877 Karar
DAVA: ALACAK (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 08/06/2012 tarihli reklam sözleşmesi ile davalıya ait ilanın müvekkiline ait … Gazetesi’nin 15 sayfasında yayımlandığını, hizmet bedelinin tahsili için düzenlenen 15.832.13 TL bedelli faturanın davalı firmaya tebliğ edildiği ve herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, takibe itiraz üzerine itirazın iptali için İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/559 Esas sayılı dosyasında açtıkları davanın 01/08/2016 tarihinde HMK’nın 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın açıldığını belirterek 15.832.13 TL’nin takip tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı cevabında; aynı alacağa ilişkin daha önce açılan itirazın iptali davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve bu kararın kesinleşmediğini, açılan davanın derdest olduğunu belirterek davanın usulden reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının itirazın iptali istemine ilişkin iradesini bir kenara bırakarak alacak davası açması nedeniyle derdestlik itirazının yerinde olmadığı, davaya konu reklamın tarafların kararlaştırdığı sayfada yayımlanmadığı, reklamın kararlaştırılan sayfa dışında yayımlanmasının reklam verenin sözleşme yapma iradesini dahi etkileyebileceği ve reklam verenin sözleşme yapmayabileceği, sözleşmeye aykırılığın vahamet boyutu sebebiyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; daha önce açılan itirazın iptali davası ile bu dosyada alınan bilirkişi raporlarına göre müvekkilinin alacağının ispatlandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava, reklam sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Aynı alacağa ilişkin taraflar arasında daha önce açılmış itirazın iptali davasının bulunması karşısında işin esasının incelenebilmesi için öncelikli dava şartlarından olan derdestlik durumunun bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmiştir. Davacının aynı alacağa ilişkin davalı aleyhine takip başlattığı ve takibe itiraz üzerine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/559 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığı, anılan dosyada 01/08/2016 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacının, karara karşı kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 25/12/2017 tarih ve 2017/1306 Esas, 2017/2056 Karar sayılı kararı ile kesin olarak istinaf başvurusunun reddedildiği, eldeki davasının ise 06/03/2017 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davanın açılmamış sayılması kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar son bulur. Bu bağlamda davanın açılması ile doğmuş bulunan derdestlik durumu davanın açılmamış sayılması ile son bulur. Ancak yerel mahkemece ilk mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulup, kesinleşmemişse kesinleşmesinin sağlanması için taraflara süre verilip sonucunun beklenmesi de gereklidir. ( Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt III. sayfa 3004-3015 ve 2959-2960) Somut uyuşmazlıkta, itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi ile davanın açılması ile meydana gelen sonuçlar son bulduğundan, derdestlik halinin gerçekleşmesi için bulunması gereken şartlardan olan, birinci davanın görülmekte (derdest) olması şartının olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hernekadar mahkemenin itirazın iptali ve alacak davasının aynı dava olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değilse de, mahkemece derdestlik itirazının reddedilmesi sonucu itibarıyla doğrudur. İşin esası yönünden ise mahkemece, reklamın istenilen sayfada yayımlanmamasının sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. İtirazın iptali ve bu dosyada alınan bilirkişi raporlarında; davacının edimini yerine getirdiği ve davacının verdiği hizmet karşılığı 15. sayfada yayımlanan reklam bedeli kadar ücret talep edebileceği belirtilmiştir. Davalıya ait ilanın davacıya ait gazetenin 10/06/2012 tarihli nüshasının 15 sayfasında, kararlaştırılan ölçüde yayımlanmıştır. Reklamın istenilen sayfada yayımlanmadığı ve işin ayıplı ifa edildiği yönünde davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davacının işi ifa ettiği ve davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353.1.b.2 bendi gereğince kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/210 Esas, 2017/877 Karar ve 17/10/2017 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2a)Davanın KABULU İLE, 15.832.13 TL alacağın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının, takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan TAHSİLİ ile davacıya VERİLMESİNE, b)Alınması gereken 1.081,45 TL TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 51,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.029,75 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c)Davacı tarafından karşılanan 51,70 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ile bilirkişi ücreti ve posta/tebligat masrafı toplamı 680,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, d) Davalı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av.As.Üc.Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak karşılanan 270,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 4-Davacı tarafından karşılanan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5- Davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2 bendi İle aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07/04/2022