Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2995 E. 2023/348 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2995 Esas
KARAR NO: 2023/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2018/354 Esas, 2019/468 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket müşterilerinin fatura borçlarını ödememesi rizikosunu teminat altına almak amacıyla davalı ile dava dışı … Sigorta AŞ arasında 09.12.2016 tarihli sigorta poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin ise davalı şirketin vadeli mal satışı yapacağı kredi limiti tahsis edilen müşterileri hakkında istihbarat ve tahsilat hizmeti üstlendiğini, davalının, istihbarat hizmeti için düzenlenen 31.12.2016 tarih ve 2.183,00 TL bedelli, 03.04.2017 tarih ve 436,60 TL bedelli faturalar ile 12.07.2017 tarihli ve 2.183,00 TL bedelli fatura borçlarını ödemediğini, ödenmeyen faturaların bedeli 4.802,60 TL ile 362,36 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün 2018/1816 E. sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı şirketin takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı taraf süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalının takip konusu 2.183,00 TL bedelli iki adet faturayı dava dışı sigorta şirketi için tuttuğu cari hesaba kaydettiği, 436,00 TL bedelli faturanın ise davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, ancak taraflar arasındaki maillere göre davalının takip konusu faturalara konu hizmeti aldığının kabulü gerekeceği, bu nedenle davacının faturaların bedeli 4.802,60 TL alacağı bulunduğu, davalının ihtarnamede tanınan 10 günlük ödeme süresi geçtikten sonra temerrüde düştüğü, buna göre davacının takip tarihine kadar 208,11 TL işlemiş faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 4.802,60 TL asıl alacak ve 208,11 TL işlemiş faiz yönünden devamına, alacağın % 20’si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar, yasal süre içerisinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalının e-fatura tarihinden itibaren temmerüde düştüğünü, bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faizin 362,92 TL olmasına rağmen, daha az alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın tamamen kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; ilk alınan raporda müvekkilinin davacıya borcu olmayıp tam tersine alacaklı olduğunun belirtildiğini, mahkemece hükme esas alınan raporda ise davacının alacaklı olduğunun belirtildiğini, itirazlarına rağmen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davanın dava dışı sigorta şirketine ihbarının ve bu şirketin defter ve belgelerinin incelenmesinin taraflara bir yansımasının olmaması gerektiğini, davacının faturalar dolayısıyla alacaklı olduğu kabul edilse bile davacıya yapılan 15.108,49 TL ödeme nedeni ile borçlarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, fatura konusu alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı şirketin 31.12.2016 tarih ve 2.183,00 TL, 03.04.2017 tarih ve 436,60 TL ve 12.07.2017 tarih ve 2.183,00 TL bedelli fatura alacağı (toplam 4.802,60 TL) ile 362,36 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattığı, davalının süresinde borca itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının takip dayanağı faturalar nedeniyle borçlu olduğu, ancak takip tarihine kadar işlemiş faizin 208,11 TL olduğu gerekçesiyle 4.802,60 TL asıl alacak ve 208,11 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına karar verilmiş taraflar hükmü istinaf etmiştir. 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Davacı vekili, 4.802,60 TL fatura alacağı ile 362,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.164,96 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlatmış, takibe itiraz üzerine dava değerini 5.164,96 TL göstererek itirazın iptali ve takibin devamını talep etmiştir. Mahkemece takibin 4.802,60 TL asıl alacak ve 208,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.010,71 TL alacak yönünden devamına karar verilmiştir. 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir. Somut davada dava değeri 5.164,96 TL, davada reddedilen alacak miktarı ise 154,25 TL’dir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında davacının aleyhine reddedilen miktarın karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle ve bu anlamda istinafa kabil bir karar bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekir. 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yapılan incelemede; İstinafa konu edilen uyuşmazlık, takip dayanağı faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan 26/10/2018 tarihli raporda; tarafların 2016, 2017 ve 2018 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre faturaların davacı defterlerine işlendiği ve takip tarihi itibarıyla davalıdan 4.802,60 TL alacağı bulunduğu; davalının defter ve kayıtlarına göre davalının takip konusu iki adet 2.183,00 TL bedelli faturayı defterlerine kaydettiği, ancak faturaları dava dışı sigorta şirketi adına oluşturulan cari hesapta izlediği, 436,00 TL bedeli faturanın ise defterlerine kaydedilmediği, 2017 yılında banka yolu ile davacıya 15.108,49 TL gönderildiği, bu tahsilatın sonradan dava dışı sigorta şirketine aktarıldığı, buna göre davalının davacıya borcu olmayıp tam aksine alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece ayrı bir bilirkişiden alınan 11/03/2019 tarihli raporda; davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibarıyla 4.802,60 TL alacağı bulunduğu, davalının takip konusu iki adet 2.183,00 TL bedelli faturayı defterlerine kaydettiği, ancak davacı için ayrı cari hesap tutulmadığından bu faturaların dava dışı sigorta şirketin cari hesabına kaydedildiği, 436,00 TL bedeli faturanın ise davalı defterlerine kaydedilmediği, ancak taraflar arasındaki maillere göre davalının 436,00 TL bedeli fatura dahil davalının takip konusu fatura hizmetlerini aldığı, davalının yapmış olduğu 15.108,9 TL ödemenin dava dışı sigorta şirketine yapılan poliçe ödemesi olduğu belirtilmiştir. Buna göre davalının, davacının düzenlediği takip konusu 2.183,00 TL bedelli iki adet faturayı itiraz etmeden defterlerine işlemesi karşısında taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğu ve davalının bu faturalara konu hizmeti aldığının kabulü gerekir. Davalının bu faturaları dava dışı sigorta şirketinin cari hesabına işlemesi sonuca etkili değildir. Bunun yanında 436,00 TL bedelli fatura davalının defterlerine işlenmemişse de, itiraz edilmeyen 29/01/2018 tarihli e-postada davalıdan takip konusu faturaların ödenmesi istenmiş, davalı e-postaya cevabında ödemeyi yapacaklarını beyan ederek borcu kabul etmiştir. Bu durumda 436,00 TL fatura konusu hizmetin de davalıya verildiğinin kabulü gerekir. Bununla birlikte davalı defterlerinde davacı şirkete 15.108,49 TL ödeme yapılmışsa da, sunulan banka dekontu ve dava dışı sigorta şirketi tarafından keşide edilen ihtarnameye göre, bu ödemenin dava dışı sigorta şirketinin prim borcunun ödenmesi ihtarı üzerine yapıldığı, nitekim dekontta da bu ihtarname nedeniyle yapılan ödeme olduğunun açıklandığı görülmektedir. Bu nedenle davacı yapılan ödemeyi dava dışı sigorta şirketine aktarmış olup, sözkonusu havalenin takip konusu faturalar için yapılan ödeme değildir. Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun da reddi gerekir. 3-Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/354 Esas, 2019/468 Karar ve 14/05/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 88,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 91,69 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 85,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 94,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/03/2023