Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2914 E. 2020/1070 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2914 Esas
KARAR NO : 2020/1070
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1056
KARAR NO : 2019/559
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
DAVA: İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketlerinden… Şirketi’nin hazır giyim ve konfeksiyon alanında, … Limited Şirketi’nin tam kumaş ve denin kumaş satışı alanında … Limited Şirketi’ninde kumaş ticareti alanında faaliyette bulunduğunu, şirketler arasında fiili ve organik bağ bulunduğunu, birbirlerinin borçlarına müştereken borçlu ve müteselsil kefil olduklarından birlikte dava açtıklarını her bir şirket yönünden ayrı ayrı dava koşulu bulunduğunu ve iyileştirme projesi hazırladıklarını, iyileştirme projesinde belirtildiği üzere muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolara göre aktif değerleri toplamlarının pasif kalem toplamlarını karşılamadığından şirketlerin borca batık durumda olduğunu, bu sebeple TTK’nın 376/3 ve 377. maddeleri ile İİK’nın 179 ve devamı maddeleri gereğince mahkemeye başvuru yaptıklarını, müvekkili şirketlerin yönetim kurullarınca kabul edilen iyileştirme projelerinin titizlikle uygulanması ve müvekkillerinin borca batıklıktan çıkabileceklerini, TTK’nın 376/3 maddesi ve İİK’nun 179.maddesi gereğince iflasın ertelenmesi davasında aranan yasal koşulların gerçekleşmiş olduğunu belirterek her üç şirket yönünden iflasın ertelenmesini ve tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Müdahil vekilleri gerek yazılı, gerekse de zapta geçen beyanlarında davacı şirketin iflas erteleme talebine karşı beyan ve itirazlarını bildirmişlerdi.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” ibraz edilen kayyım raporları alınan bilirkişi heyeti raporları doğrultusunda iyileştirme projesi ile öngörülen satış rakamlarının tutturulamadığı, karlılık hedeflerinin gerçekleştirilemediği, konulan sermayenin yetersiz kaldığı, mevcut işletme sermayesi ile belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, proje ile 2016 yılı ikinci yarısında şirketlerin borca batıklıktan çıkarılacağının öngörülmesine karşın 2017 yılı başı itibari ile borca batıklık durumlarının devam ettiği, her ne kadar davacı taraf şirketin son satış ve borç ödemesini dikkate alınmadığı 01/02/2017 tarihli beyanı ile ileri sürmüş ise de, iddia edilen hususlar dikkate alınsa dahi şirketlerin borca batıklık durumları devam ettiği; karar verilmeden dahi iyileştirme projesi uygulanmış şirketlerin borca batıklıktan çıkmayacağı anlaşılmış olduğu, mevcut durum itibari ile iyileştirme projesinin uygulanması sonucunda da hedeflerin gerçekleşmediği ve şirketlerin borca batıklıktan çıkamayacağı anlaşıldığından her üç şirket yönünden de talebin reddine, şirketlerin iflasına ” karar verilmiştir.Verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 02/11/2017 gün 2017/2145 Esas 2017/1718 karar sayılı ilam ile “Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 08/03/2017 tarih ve 2016/3302 E. 2017/717 K. Sayılı ilamında da işaret edildiği üzere davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanılabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale geldiği, bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olup, bilirkişi raporunun da buna göre yapılmış olmasına ve özellikle ….Ltd.Şti.nin borca batık olmadığının bildirilmesine rağmen neden iflasına karar verildiğine ilişkin gerekçe anlaşılamadığı, yyrıca; her ne kadar bilirkişi raporu denetime esas ve Yargıtay içtihatlarına uygun ise de rapora esas alınan mali verilerin 31/12/2015 tarihi itibariyle olup üzerinden 14 ay geçtikten sonra karar verildiği, Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği üzere son kayyım raporları ile birlikte şirketlerin güncel durumlarını değerlendiren ek rapor almadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı, davacılar vekilinin istinaf talepleri bu yönüyle yerinde bulundiği, bu nedenle davanın esasına etkili bir delil toplanmadan karar verilmesi nedeniyle dosyanın iadesine” karar verilmiştir.Dairemizce kaldırma kararında belirtilen hususlarda mahkemece alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davacı şirketlerin kaydi ve rayiç değerlere göre özkaynak tutarlarının negatif durumda olduğu, hem kaydi hem de rayiç değerlere göre borca batık oldukları, ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, tespit edilmiş olmakla davacı şirketlerin iflas erteleme taleplerinin reddi ile ayrı ayrı iflaslarına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Müdahil ….San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacıların davanın ikamesi esnasında dosyaya sundukları ve bilirkişi raporlarında tespit edilen bilançoları ve ayrıntılı mizanda; davacılar …Ltd.Şti. ve … Ltd.Şti.nin, diğer davacı …Ltd.Şti.nin bankaya mevcut kredi borçlarına kefaletten kaynaklanan ve borca batıklıklarının sebebi olan 7.388.915,43 TL. kefaletlerinin hangi bankalara ve ne miktarda olduğu ayrıntılı olarak belirtildiğini, aynı kefaletler ve miktarlar 23/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda da yer aldığını, dava ikame edilir iken davacıların sundukları bilançolar ve 23/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda banka ve kefalet miktarları ile bankalardan gelen müzekkere cevaplarına göre 7.388.915,43 TL. olan kefaletten kaynaklanan risk toplamı 1.869.361,42 TL’ye indiğini, davacı …şirketi yönünden düzenlenen tabloda 536.785,99 TL banka kredisi (pasif) kalemi mevcut olup karar tarihine yakın alacaklı bankadan alınmış bir bakiye borç bilgisi mevcut olup olmadığı rapor içeriğinden anlaşılamadığını, yine tabloda 9.590.90,77 TL tutarındaki şüpheli alacak kalemi için Yargıtay kararında da belirtildiği şekilde, şüpheli alacakların Vergi Usûl Kanununa uygun biçimde denetlenmeksizin bilançoya alınamayacağı, alınmış ise raporun hükme esas alınamayacağı, şirket alacaklarının şüpheli hale gelmesine yeterli belge sunulması gerektiği, aksi halde davacı alacaklarının şüpheli alacak olarak kabul görmemesi gerektiği yönünde olduğu, bu nedenle şüpheli alacaklar ile ilgili şirket alacaklarının şüpheli hale gelmesine ilişkin yeterli belge sunulmadığı, bu hususta gerekli araştırma yapılmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; İİK nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK nun 376. ve 377. maddelerinde düzenlenen iflasın ertelenmesi istemidir. Dairemizin 02/11/2017 tarihli kararında belirtilen hususlarda davacı şirketlerden… Limited Şirketi’nin gelinen aşama ve mevcut durum itibariyle borca batık durumda bulunup bulunmadığının ve borca batık ise daha önce sunulan projeye uyulması halinde borca batıklıktan çıkıp çıkmayacağı hususunda önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 26/09/2018 tarihli rapor ile; şirketin maddi duran varlıklarının rayiç değerlerinin iflas masası tarafından, icra yoluyla yapılan satış tutarları üzerinden değerlendirildiği, amortismanların, özel maliyetlerin, bilgisayar lisans bedellerinin, gelecek aylara/yıllara ait giderlerin rayiç değer tespitinde herhangi bir satış kıymeti bulunmadığı, … şirketinin, müflis …. şirketinden olan alacaklarının bu şirketler hakkında verilen iflas kararları nedeniyle borca batıklık bilançosunda sıfır olarak değerlendirildiği, şirketin şüpheli ticari alacak olarak raporlanan ve karşılık ayrılan alacak tutarları ile ilgili olarak takiplerin yapıldığı, şirketin diğer grup şirketleri olan … Tic. Ltd. Şti ve …. Ltd. Şti nin banka kredi borçlarına müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu bu çerçevede alacaklı bankalar tarafından iflas masasına bu şekilde alacak kaydettirdiği, …Tic. Ltd. Şti ve …. Ltd. Şti hakkında 08.02,2017 tarihinde iflas kararı verildiği, iflas İdaresi tarafından kabul-red edilen tutarlar ile … şirketi yasal defter kayıtları çerçevesinde … şirketinin söz konusu kefaletleri borç olarak değerlendirildiği ve borca batıklık hesabında bu şekilde dikkate alındığı göz önünde bulundurularak düzenlenen raporda 08 02.2017 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre şirketin özkaynaklarının + 4.606.439,19.TL olduğu, 08.02.2017 tarihi itibariyle TTK 376/3. maddesinde belirtilen aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen bilançoya göre yapıldığında davacı şirketin özvarlığının (-) 1.307.926,31.TL olduğu ve şirketin borca batık durumda olduğunun tespit edildiği şeklinde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.Davacı şirketlerin güncel borca batıklık durumlarının tespiti ve kefaletin birden fazla grup şirketi pasifinde (özellikle … Ltd Şti) yeralmaksızın ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyetince sunulan 29/03/2019 tarihli ek rapor ile; …. kaydi değerlere göre 08/02/2017 tarihi itibariyle sermayesini kaybedip kaybetmediği ve borca batık olup olmadığı hususunda yapılan değerlendirmede şirketin mevcutlar ve alacaklar toplamının 9.355.878,76 TL borçlar toplamının 13.371.951,05TL olduğu, şirketin kaydi öz varlığının (-) 4.016.072,28 TL olarak beyan edildiği aktif varlıklar toplamı 9.227.048,79 TL borçlar toplamının 13.371.951,05 TL olduğu özkaynaklarının (-) 4.144.902,26TL olduğu ve şirketin bu bedel tutarında borca batık olduğu, şirketin ticari alacaklarını 7 yıldır tahsil edemediği ve iflas idaresince yapılan girişimlerinde sonuçsuz kaldığı, … yönendin yapılan değerlendirmede 08/02/2017 tarihi itibariyle şirketin mevcutlar ve alacaklar toplamı 5.604.630,18 TL borçlar toplamı 9.373.472,33 TL şirketin kaydi özvarlığının (-) 3.768.842,15TL olduğu, şirketin varlıklarının 5.737.171,81 TL borçlarının 9.373.472,33 TL olduğu özvarlık toplamının (-) 3.636.300,52TL olup (-) 3.636.300,52TL borca batık durumda olduğu, şirketin ticari alacaklarını 7 yıldır tahsil edemediği gibi iflas idaresinde yapılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığı; … yönünden yapılan değerlendirmede ise 08/02/2017 tarihi itibariyle şirketin mevcutlar ve alacaklar toplamı 6.078.858,28 TL borçlar toplamı 8.929.866,89 TL şirketin kaydi özvarlığının (-) 2.848.008,61TL olduğu varlıklar-borçlar =özvarlık formulune göre yapılan hesaplamada şirketin özvarlığının (-) 2.944.200,36TL olup bu miktarda borca batık olduğu, … olan alacaklarını 7 yıldır tahsil edemediği iflas idaresince yapılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığı görülmekle sonuç olarak her 3 şirketin de kaydi ve rayiç değerlere göre borca batık olduğu, özkaynak tutarlarının negatif durumda olduğu, her 3 şirkette de herhangi bir ticari faaliyetin bulunmadığı, önceki iflas kararı ile şirketlerin mal varlığının satıldığı ve tasfiye edildiğinin görüldüğü bu aşamadan sonra da borca batıklıktan kurtulmalarının mümkün olmadığı şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdikleri görülmüştür.Somut olay incelendiğinde; davacı …. şirketinin iflasına karar verildiği 08/02/2017 tarihi itibariyle rayiç değerler bilançosuna göre varlıklar toplamı : 5.982.666,53 TL, pasifler toplamı : 8.926.866,89 TL olup (-) 2.944.200,36 TL tutarında borca batık olduğu, şirketin rayiç değerlere göre varlıkları ve borçları tespit edilirken, şirketin maddi duran varlıklarının rayiç değeri olarak iflas idaresince yapılan satışta gerçekleşen satış bedelleri rayiç değer olarak esas alınmış, şirketin yasal defterlerinde şüpheli ticari alacak olarak görünen yurtdışı firma … Ltd. Şirketinden 7.413.383,21 TL, …Ltd.’den 41.064,59 TL, yurt içi 11 firmadan toplam 726.712,96 TL ve grubun diğer firması olan iflas erteleme talep eden ve borca batık durumda olan … şirketinden olan 1.409.743,01 TL tutarındaki alacakların yaklaşık 7 yıldır tahsil edilemediği, iflas idaresince yapılan girişimlerden de bir sonuç alınamadığından söz konusu alacakların rayiç değerleri sıfır olarak dikkate alınmıştır. Müdahil vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporunda şüpheli alacaklar ile ilgili şirket alacaklarının şüpheli hale gelmesine ilişkin yeterli belge sunulmadığı, bu hususta gerekli araştırma yapılmadığını ileri sürmüş ise de bu alacakların 7 yıldır tahsil edilemediği, iflas idaresince yapılan girişimlerden de bir sonuç alındığına ilişkin dosyaya mevcut belge sunulmadığı kaldı ki şirket hakkında verilen ilk iflas kararından sonra şirketin ticari faaliyetinin durduğu, dairemiz tarafından verilen kaldırma kararı sonrasında da şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, alacağın tahsiline yönelik somut olumlu gelişme yaşanmadığı göz önüne alındığında raporda belirtilen bu alacak kalemin şüpheli alacak olarak yer almasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı şirketin borca batık durumda olduğu, ticari faaliyetinin durduğu, ilk iflas kararından sonra mal varlığının satıldığı ve mal varlığının tasfiye edildiği anlaşıldığından şirketin borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla şirket hakkında iflas kararı verilmesi yerinde görülmüştür.Sonuç olarak, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre müdahil vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince Müdahil … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Müdahil … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın Müdahil … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Müdahil …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile kabul edildi.17/06/2020