Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2912 E. 2023/219 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2912 Esas
KARAR NO: 2023/219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2017/734 Esas, 2018/1265 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalı şirkete ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle, geçiş ücretleri ve 10 katı oranında ceza tutarının tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlattıklarını, davalının takibin tamamına itiraz ettiğini, araçların OGS veya HGS’den geçiş ücretinin tahsil edilememesi ve OGS/HGS ile ilgili anlaşmalı bankadan provizyon alınamaması halinde gişedeki bariyerin açılmadığını ve gişe memurunun nakit yada kart ile ödeme talep ettiğini, ödeme gerçekleşmezse bilgilendirme amaçlı ihlalli geçiş bildiriminin sürücüye teslim edildiğini, ihlalli geçişi takiben 15 gün içinde anlaşmalı bankalardan ödeme yapılması halinde ceza tahakkuk ettirilmediğini, müvekkili şirketin 15 günlük sürede ödeme yapılmaması halinde araç sahiplik bilgisine ulaşabildiğinden bu sürede araç sahiplerine bilgilendirme yapma imkanı olmadığını belirterek davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20/06/2018 tarihli dilekçesi ile, 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 fıkrasında yapılan değişiklik ile ceza tutarının geçiş ücretinin 4 katı olarak belirlendiğini belirterek davada harca esas değerin 6.568,00 TL olarak değiştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı şirket, süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; OGS/HGS hesabında yeterli bakiye olması veya ihlalli geçişten itibaren 15 gün içinde OGS/HGS hesabına yükleme yapılması halinde, davalının OGS/HGS hesabından geçiş ücretinin tahsil edilmemiş olmasından kaynaklanan sorumluluğun davalı tarafa yüklenmesinin mümkün olmadığı, geçiş tarihinden 15 günlük süre içinde geçiş ücretini karşılayacak meblağ yüklendiği, ceza bedeli tutarı talep edilmesinin koşullarının oluşmadığı ve ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; OGS/HGS cihaz/etiket hesaplarından ücretin tahsil edilememesi halinde, sürücüye ihlalli geçiş bildirim fişi teslim edildiğini, sözkonusu fişte geçiş ücretinin 15 gün içinde anlaşmalı bankaya ödenmesi gerektiğinin ifade edildiğini, geçiş tarihlerinde müvekkilinin işleticisi olduğu sistem ile KGM sisteminin farklı olduğunu, geçiş tarihlerinde KGM sisteminde olduğu gibi, geçişten itibaren 15 gün içerisinde geçiş ücretinin OGS/HGS etiketinden tahsil etmelerinin mümkün olmadığını, davalı şirketin geçiş tarihinden 15 günlük süre içinde geçiş ücretini ödemediğini, yargılama sırasında yapılan yapılan yasal değişiklik nedeniyle geçiş ücretinin 4 katı ceza tutarı ile geçiş ücrtenin ödenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ihlalli geçiş ücreti ile ceza tutarının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1.313,60 TL geçiş ücreti ve 13.136,00 TL ceza tutarı olarak toplam 14.449,60 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının borca itiraz ettiği, davacının takibe itirazın iptali ve takibin devamı için bir yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının OGS/HGS hesabında yeterli bakiye olmasına rağmen, davacının kusuru ile tahsil edilememesinde davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. Dosya kapsamından davalı şirketin İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20181/1387 Esas sayılı dosyasında 20/02/2019 tarihinde iflasına karar verildiği görülmektedir.”..İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194).İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) İflâsın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan (görülmekte olan) ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Bunlar, (davacı olarak) müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı (davalı olarak) açılmış olan davalardır. Mesela alacak, taşınır mal veya taşınmaz mal davaları gibi.Yukarıda görüldüğü gibi, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili itirazın kaldırılması, icra takibinin iptal ve taliki, itirazın incelenmesi ve icranın geri bırakılması talepleri de düşer. Yani, bu talepler, 194. madde hükmüne tabi değildir. İcra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez.Buna karşılık, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili hukuk davaları, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez; bu davalar, iflâsın açılması ile sadece durur. Buna göre, itirazın iptali davası, borçlunun iflâsı ile durur (md. 194). Buna göre itirazın iptali davası (md. 67), borçtan kurtulma davası (md. 69), menfi tespit davası veya istirdat davası (md. 72) borçlunun iflâsı ile sadece durur; fakat, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez. Bilâkis, bu davalara da, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilir. (md. 194) Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, bir ayrım yapmak gerekir: Müflisin davacı olduğu davalarda, iflâs idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflâs idaresi tarafından devam edilir. İflâs idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245). Hiçbir alacaklı, davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden doğar ve müflis iflâsın kapanmasını beklemeden, davayı kendi adına devam ettirebilir. Müflisin davalı olduğu davalara gelince: iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplanması verir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD’nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD’nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K. Dairemizin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan Mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir…” (Yargıtay 2014/3781 Esas, 2014/8256 Karar sayılı kararı)Bu durumda mahkemece, davalının iflasından önce açılan davanın, iflâsının açılması ile durduğu ve ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonra devam edilebileceğinin gözetilmesi, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına ; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/734 Esas, 2018/1265 Karar ve 20/12/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a.6 fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/02/2023