Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2896 E. 2019/1745 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2896 Esas
KARAR NO : 2019/1745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : 2019/200 Esas,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı tarafından davalıya temizlik ve ikram hizmetleri sözleşmesi kapsamında hizmet verildiğini, sözleşmenin teminatı olarak müvekkilinin davalıya değişik tarihlerde ve miktarlarda teminat mektupları verdiğini, müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, buna rağmen müvekkiline ihtarname gönderilerek kanun kapsamında yararlanılan asgari ücret destek tutarının iadesinin talep edildiğini, bu talebin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına ve borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 24/04/2019 tarihli tensip tutanağının 10 nolu bendi ile, %40 teminat yatırılması halinde dava konusu teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünde tedbir kararı vermiştir.Bu karara davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesi, 09/07/2019 tarihli duruşmanın 5 nolu ara kararı ile, davacı tarafından verilen teminat mektuplarının kesin ve süresiz oluşu, teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi halinde davalının zarar görmeyeceği, teminat mektuplarının nakde çevrilip çevrilmesi konusunun yargılama sonucu anlaşılabileceği, tedbir kararının teminata bağladığı gerekçesi ile itirazın reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesince verilen tedbire yönelik itirazın reddine dair karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbir kararının verilebilesi için öncelikle ciddi bir zarar endişesi yada hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı koşullarının birlikte aranması gerektiğini, müvekkili bankanın telafisi mümkün olmayacak zararlar ile karşılacağını belirterek tedbire yönelik itirazlarının reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı yasanın 391/1. Maddesinde, mahkemenin her türlü tedbire karar verebileceğini düzenledikten sonra, ikinci fıkrasında, tedbir kararının neleri içereceğini belirlemiştir. 391/2. Maddesinde ihtiyati tedbir kararında bulunması gereken unsurlar düzenlenmiştir. Buna göre, tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı, tereddüte yer verilmeyecek şekilde neyin üzerine ve ne tür tedbire karar verildiği, talepte bulunanın ne tutarda ve ne tür de teminat göstereceği açıkça yazılı olması gerektiği belirlenmiştir. Aynın yasanın 297. Maddesinde de, hükmün kapsamında nelerin olacağı belirtildikten sonra, tarafların, iddia ve savunmalarının özetleri, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların hükümde yer alması gerektiği, ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, mahkemece verilen kararın gerekçeli olması, tarafların iddialarına neden üstünlük tanındığı tartışılmalıdır. Anayasamızın 141/3. Maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesi ön inceleme duruşmasında davalının itirazının reddine karar vermiş ise de, ayrı bir gerekçeli karar oluşturmamıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu haliyle istinaf denetimine elverişli bir karardan bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple, öncelikle HMK’nın 391. Maddesine uygun şekilde tedbir talebinin reddine dair gerekçeli karar yazıldıktan ve usulüne uygun taraflara tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderilmesi amacıyla mahalline geri çevrilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’nın 352. Maddesi gereğince, istinaf incelemesi yapılabilecek bir karar bulunmadığından, HMK’nın 391. Maddesi gereğince gerekçeli karar yazılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. Maddesi gereğince gereğince ön inceleme sonucunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.03/10/2019