Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2877 E. 2023/149 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2877 Esas
KARAR NO: 2023/149
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2018
NUMARASI: 2017/763 Esas, 2018/1146 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 2011 tarihli … Alışveriş Merkezi Temizlik Hizmet Sözleşmesi gereği müvekkili yüklenicinin hizmeti ifa ettiğini, müvekkili şirketin işçi sayısı ve diğer standartları sağlaması nedeniyle 2016 yılında teşvik aldığını, işverene verilen asgari ücret desteğinin temelinin, işverene bağlı olarak iş sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkili şirketin aldığı veya alacağı devlet desteğinin davalı işverene ait olacağına dair bir hükümde bulunmadığını, ancak davalının müvekkili yüklenicinin 6661 Sayılı Yasa kapsamında devletten alacağı desteği müvekkilinin 25.112,00 TL alacağından kestiğini, sözkonusu desteğin müvekkiline ait olması nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; taraflar arasındaki sözleşme ve eklerine göre davacı yükleniciye personel odaklı ödeme yapıldığını ve personelin hak ettiği bedel üzerinden davacının bir yüzde aldığını, bu nedenle davacı personelinin her türlü ücretinin, SGK ödemelerinin ve yapılan mali mesuliyet sigorta primlerinin müvekkiline fatura edildiğini, sözleşmenin 3.3 maddesi uyarınca personelin yükleniciye getireceği maliyetin müvekkili şirkete yansıtılacağını, sözleşmede belirlenen ve tahmin edilmeyen maliyetlere katlanan müvekkili şirketin sözleşmede tahmin edilmeyen indirimlerden de yararlanması gerektiğini, buna göre teşvik primlerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davacının takipte talep ettiği faiz oranını kabul etmediklerini, davacının takibinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; sözleşmenin 8. maddesinde SGK hükümleri çerçevesinde işçilerin bu konudaki işlemlerinden yüklenicinin sorumlu tutulduğu, olumsuzluklardan sorumlu tutulan davacı yüklenicinin teşvik gibi devlet katkısından faydalanması gerektiği, Yargıtay emsal kararlarında da primleri ödeyen yüklenicinin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi nedeniyle devletin ona sağladığı bu katkının, sözleşmenin diğer tarafına geçirilmesi anlamına gelen kesinti haksız olduğunun belirtildiği, bu nedenle davalının takibe itirazının iptali gerektiği, takip konusu alacağın da likit oluğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; sözleşmede hizmet bedelinin sabit olmadığını, davacıya ödenen hizmet bedellerinin farklı olmasının işin anahtar teslim iş olmadığını gösterdiğini, davacının, personelin mali hakları ile SGK ödemeleri dahil her türlü maliyetini müvekkiline yansıttığını, bu nedenle devletin yaptığı indirimlerden de müvekkilinin faydalanması gerektiğini, takipte yasal faiz isteyebilecekken en yüksek reeskont avans faiz oranı istendiğini, mahkemenin faize yönelik itirazlarını hiç değerlendirmediğini, hizmet bedeli değiştiğinden alacağın likit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında 2011 tarihli … Alışveriş Merkezi Temizlik Hizmet Sözleşmesi düzenlendiği, davacı yüklenicinin işçileri için 6661 Sayılı Yasa kapsamında devletten aldığı teşvikin alacağından mahsup edilmesinin haksız olduğu gerekçesiyle sözkonusu alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takip, başlattığı, takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir.İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, davacı yüklenicinin hizmet alımı kapsamında çalıştırdığı personel için devletten aldığı teşvikin davacının alacağından mahsup edilmesinin yerinde olup olmadığı, varsa alacağa işletilecek faiz oranı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Taraflar arasındaki ilişkide taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. Somut olayda davacı yükleniciye kamu tarafından verilen asgari ücret desteği, sözleşmenin diğer tarafı olan davalı işverence sağlanmamış olup, taraflar arasındaki sözleşmede, yükleniciye verilen desteklerin yüklenicinin alacağından mahsup edileceğine dair bir hüküm de yer almamaktadır. Bu nedenle davalı işverenin davacı yükleniciye sağlanan teşvik bedellerini yüklenici alacağından mahsup etmesi haksız olduğundan, mahkemece davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesi yerindedir.Diğer taraftan taraflar tacir olup, taraflar arasındaki sözleşmede mutlak ticari işlerden olduğuna ve ticari nitelikte faiz istenebileceğine, davacı vekilinin de takipte avans faizi talep etmiş olmasına göre, davalının faiz oranına yönelik itirazı da yerinde görülmemiştir.Ayrıca İİK’nun 67/2 maddesi gereğince inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşul olup, borçlunun itirazının kötü niyetle olması gerekmez. Bundan başka alacağın likit ve belli olması da gerekir. Somut olayda, davalının davacı yüklenicinin alacağından yaptığı kesinti likit ve belirlenebilir olduğundan, mahkemece icra tazminatına hükmedilmesi de yerindedir.Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/763 Esas, 2018/1146 Karar ve 03/12/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 428,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 248,95 TL harcın karar kesinleştiğine ve talep halinde davalıya VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.09/02/2023