Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2867 E. 2023/181 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2867 Esas
KARAR NO: 2023/181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2019
NUMARASI: 2018/587 Esas, 2019/669 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Vekâletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen danışmanlık sözleşmesi gereği, davalı şirketin 11.800,00 TL bedel karşılığında müvekkiline danışmanlık hizmeti vermeyi üstlendiğini, davalının hizmeti vermemesine rağmen müvekkiline 30/04/2016 tarihli fatura gönderdiğini, bu fatura konusu hizmeti almadıklarından davalıya ödenen bedelin iadesi için 26/05/2016 tarihli iade faturası düzenlediklerini, iade faturasından kaynaklanan alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, sözkonusu takipte sehven davalının düzenlediği faturanın da takibe konu edildiğini, ancak müvekkilinin takip tarihi itibarıyla alacağının 11.800,00 TL bedelli iade faturasına dayanan alacak olduğunu belirterek davalının takibe itirazının 11.800,00 TL alacak yönünden iptaline, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı süresinde davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davacının hizmet gereği düzenledikleri faturaların bir kısmını ödemediğini, alınan bilirkişi raporuna göre davacıdan alacakları bulunduğunun sabit olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davacının davalıya 24.308,00 TL borcu bulunduğu, davacının iade faturasından kaynaklı alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı, davacının mesnetsiz iade faturası ile takibe girişmesi nedeniyle kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalının aynı sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için müvekkili hakkında takip başlattığını ve takibe itiraz etmeleri üzerine itirazın iptali davası açıldığını, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/714 Esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin ortaya çıktığını, bunun rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı raporda sadece taraf defterlerinden yola çıkılarak inceleme yapıldığını, oysa fatura konusu hizmetin verilip verilmediği yönünde inceleme yapılması gerektiğini, ayrıca davalının müvekkili şirketin tecrübesizliğinden istifade ederek sözleşme bedelini aşırı yüksek belirlediğini, edimler arası orantısızlık bulunduğunu sonradan fark ettiklerini, müvekkili aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, iade faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında 02/11/2015 tarihli Tehlikeli Madde Güvenl Danışmanlığı Sözleşmesi düzenlendiği, davalı yüklenicinin hizmet nedeniyle düzenlediği 30/04/2016 tarihli faturaya istinaden davacının 26/05/2016 tarihli ve 11.800,00 TL bedelli iade faturası düzenlediği, davacının iade faturasından kaynaklı alacağının tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattığı, takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın reddine, davalı borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, davacının iade faturası nedeniyle davalı yükleniciden alacaklı olup olmadığı ve davalı borçlu lehine hükmedilen kötü niyet tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190/1. fıkrasında, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Benzer düzenlemeye, TMK’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbirinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür ifadeleri ile yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, alacaklıya dayanak iade faturası davalı defterlerine işlenmemiş olup, söz konusu faturanın davalı tarafından itiraz edilmeden teslim alındığına dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Tek başına fatura düzenlenmesi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp, davacı, fatura nedeniyle alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle ispatlayamamıştır. Buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan ilk derece mahkemesi, mesnetsiz iade faturası ile takibe girişildiği gerekçesiyle davalı borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmetmiştir. İİK’nın 67/2 fıkrası uyarınca borçlunun talebi ile, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı tazminata mahkum edilir. Somut olayda, davacının, davalı tarafından düzenlenen 30/04/2016 tarihli fatura bedelini ödememesine rağmen, 30/04/2016 tarihli faturaya karşılık takip konusu iade faturasını düzenleyerek takip başlatması nedeniyle, davacının takipte kötüniyetli kabul edilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/587 Esas, 2019/669 Karar ve 31/05/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/02/2023