Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2850 E. 2023/180 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2850 Esas
KARAR NO: 2023/180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2017/44 Esas, 2019/418 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili sigorta şirketince Kobi Paket Sigorta poliçesi ile sigorta örtüsüne alınmış olan sigortalı iş yerinin 13/01/2015 tarihinde faili meçhul kişilerce soyulduğunu, davalı şirketin sigortalı işyerinin bulunduğu iş merkezinde güvenlik hizmeti verdiğini, ancak güvenlik hizmet edimini tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle hırsızlık olayının gerçekleştiğini, yapılan inceleme sonucu 31/03/2015 tarihinde 73.120,00 TL tazminatın sigortalıya ödenerek haklarına halef olunduğunu ileri sürerek, 73.120,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkilinin güvenlik hizmetini sözleşme ve 5188 sayılı Kanuna uygun şekilde yerine getirdiğini, güvenlik nedeniyle alınması gereken tüm tedbirleri akit tarafa bildirildiğini, müvekkilinin özel güvenlik hizmeti verdiğini, kolluk görevlilerine ait yetkileri bulunmadığını, tek tek her bireyin değil genel olarak site güvenliğinin sağlanması konusunda caydırıcı hizmet verildiğini, sitedeki iş yerlerinin de kamera, alarm ve kepenk gibi yöntemler ile kendi tedbirlerini almaları gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; devriye noktasından geçen … plakalı aracın geliş sebebinin sorulmadığı, aracın takip edilmediği, araçta bulunan faili meçhul kişilerce hırsızlık eyleminin gerçekleştirildiği, iş yerindeki güvenliği sağlamakla yükümlü olan davalının özellikle iş yerine giren ve çıkan araçları kontrol etmek yükümlülüğü bulunmasına rağmen bu yükümlülüğe aykırı hareket ettiği, bu nedenle hırsızlık olayının meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu, sigortalının da değerli emtianın bulunduğu iş yerinin kapısını gerekli sağlamlıkta yapmadığı, bu nedenle hırsızlık olayının meydana gelmesinde sigortalının da % 30 oranında kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davalının kusuruna isabet eden 51.184,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükme dayanak yapılan rapor ve ek rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, sigortalı işyerinde kamera ve alarm sisteminin bulunmamasının kusur oranında dikkate alınmadığını, kamera ve alarm sisteminin bulunması halinde müvekkili şirketin olaya müdahale olanağının artacağını, müvekkili şirketin olay günü rutin kontrollerini yaptığını ve hiçbir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, zarar miktarının eksper raporuna göre hesaplandığını ve bu konuda araştırma yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, dava dışı sigortalıya hırsızlık nedeniyle ödenen sigorta tazminatının hasar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı … şirketine Kobi Paket Sigorta poliçesi ile sigortalı işyerinde 13/01/2015 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığı, davacı şirketin ekspertiz incelemesi sonucu 31/03/2015 tarihinde sigortalıya 73.120,00 TL sigorta tazminatı ödediği, sigortalıya ödenen tazminatın hasar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalıdan tahsili için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalı güvenlik şirketinin olayda % 70 kusurlu olduğu gerekçesiyle davalının kusuruna isabet eden 51.184,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir.İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında davalı güvenlik şirketinin kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İlk derece mahkemesinde alınan rapor ve ek raporda; davalı şirketin site yönetimi ile yaptığı sözleşme ile sitedekilerin can ve mal güvenliğinin korumayı üstlendiği, site kapısından giren, hırsızlıkta kullanılan … plakalı aracın siteye giriş amacının sorulmadığı, izlenmediği ve çıkışına izin verildiği bu nedenle %70 oranında kusurunun bulunduğu; sigortalının ise değeri yüksek emtiası bulunmasına rağmen alüminyum kapı kullanması ve bu kapının levye ile açılabilmesi nedeniyle iş yeri güvenliğini tam olarak sağlamadığından %30 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Davacı ile sigortalının bulunduğu … İş Modern Merkezi Yöneticiliği arasında özel güvenlik ve koruma hizmetleri sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusu arasında, iş modern dahilindeki hırsızlıkların önlenmesi, girişlerde araç, malzeme ve insan kontrolünün sağlanması için gerekli her türlü önlemin alınması da yer almaktadır. Sözleşmenin 5.f maddesinde görevin ifası sırasında verilen zararlardan hizmet verenin sorumlu olduğu belirtilmiştir.Davaya konu olayda, sigortalıya ait işyerinde hırsızlanan eşyaların götürüldüğü aracın site girişinde kontrolünün sağlanmadığı ve hırsızlanan eşyaların bu araca yüklenerek iş merkezi dışına çıkarıldığı, ancak sigortalı işyerinde de değeri yüksek emtiası bulunmasına rağmen alüminyum kapı bulunduğu ve bu kapının levye ile açılarak hırsızlık olayının gerçekleştiği görülmektedir. Buna göre iş merkezinde hırsızlığı önlemekle yükümlü davalı şirketin, girişte araç ve insan kontrolünü yapmadığı ve hırsızlıkta kullanılan aracın izlenmediği görüldüğünden, davalının olayda % 70 oranında sorumlu tutulmasında isabetsizlik görülmemiştir.Her ne kadar davalı taraf, zarar miktarı yönünden de hükmü istinaf etmişse de, HMK’nın 357 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu savunmanın istinaf aşamasında dinlenmesi mümkün görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/44 Esas, 2019/418 Karar ve 09/04/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,z-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 875,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 695,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/02/2023