Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2847 E. 2019/2386 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2847 Esas
KARAR NO : 2019/2386
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO 2019/201 Esas
KARAR TARİHİ : 27/05/2019
DAVA: MENFİ TESPİT
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili, 18.04.2019 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı bankaya temizlik ve diğer hizmetler sözleşmesi kapsamında, 01.05.2011 tarihinden 01.04.2019 tarihine kadar Çukurova ve Gaziantep Bölge Müdürlüğü nezdinde hizmetler verildiğini, en son 01.07.2016 tarihli Çukurova ve Gaziantep Bölge Temizlik ve İkram Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin, 01.05.2011 tarihinden itibaren üzerine düşen sorumlulukları titizlikle yerine getirdiğini, davalı bankanın Beyoğlu …. Noterliği’nin 26.03.2019 tarihli ihtarnamesini gönderdiğini, İş bu ihtarname ile müvekkili şirketten, 2016,2017,2018 ve 2019 yılı için 5510 sayılı Kanunun maddelerinde düzenlenen asgari ücret destek tutarlarını talep ettiğini, bu kapsamda asgari ücret desteği tutarı 365.920,45 TL nin ödenmesini aksi halde müvekkili şirketin doğmuş ve doğacak hakedişlerinden mahsup edileceğini ve teminat mektuplarının nakte çevrileceğini bildirdiğini, davalı bankanın ihtarnamede sözleşmenin 6.4 maddesi ve 6.6 maddelerini göstermiş ise de müvekkili şirketin sözleşme maddeleri gereğince herhangi bir borcunun olmadığını, söz konusu kanun ile kayıtlı istihdamın teşviki, asgari ücretle çalışanların çoğunlukla olduğu küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi ve işverenlerin rekabet gücünün artırılmasının amaçlandığını, müvekkili şirkete asgari ücret desteğini davalı bankanın sağlamadığını, taleplerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, emsal kararlarda, yükleniciye bu indirimleri sözleşmenin diğer tarafının sağlamadığı ve yükleniciden kesinti yapılamayacağının belirtildiğini iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı tarafından, davalı lehine verilen, … Bankası A.Ş / Belediye Şubesi tarafından verilme, 19.12.2013 tarihli, 125.000,00 TL miktarlı, 30.06.2014 tarihli 150.000,00 TL miktarlı ve 01.08.2016 tarihli 350.000 TL miktarlı teminat mektubunun nakte çevrilmesi halinde müvekkili şirketin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağının muhakkak olduğunu belirterek, teminat mektuplarının mahkeme kararının kesinleşmesine kadar nakte çevrilmesini engeller mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve menfi tespit davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, TTK 5/A maddesi gereğince, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, sözleşme hükmü gereğince davacı tarafın dava konusu hazine desteğini müvekkili bankaya iade edeceğini veya hak edişten düşüleceğini açıkça kabul ve taahhüt ettiğini, ihtarname ile asgari ücret teşvik bildiriminden kaynaklı 131.681,72 TL ‘nin 7 gün içinde ödenmesi aksi halde hakedişten mahsup edileceği ve teminat mektubunun nakte çevrileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin kanuna aykırı olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmenin, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince yapıldığını, sözleşme hükümleri ile bağlı olduğunu, davacının yararlandığı halde faturalarına yansıtmadığı destek bedellerinden dolayı borçlu olup davasında haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İHTİYATİ TEDBİRE DAİR KARARI :Mahkemece, 24.04.2019 tarihli ara karar ile, teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin ileride telafisi imkansız bir zarara sebebiyet olmaması gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, teminat mektuplarının dava sonuçlanıncaya kadar paraya çevrilmesinin tedbiren önlenmesine, teminat mektuplarının toplam değeri olan 625.000,00 TL ‘nin %25 oranında 156.250,00 TL teminatın sunulması halinde ve karar tarihi itibariyle bir hafta içinde talep edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararının mahkeme yazı işleri müdürü tarafından infazına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZA DAİR KARARI :Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekilinin itirazı üzerine, 27.05.2019 tarihli ara karar ile, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın çözümü sürecinde davalı banka tarafından teminat mektuplarının paraya çevrilmesi halinde ileride telefisi zor olan bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varıldığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir delil dosyaya girmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbire İtirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Ara karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, sözleşme gereğince, işçi maliyetlerinde bir azalma olması halinde davacı firmanın sözleşme gereğince bankaya iade etmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile bankanın rücu hakkının kullanması yolunda engel oluşturulduğunu, davacının sözleşmeyi açıkça ihlal etmesi karşısında davacının telafisi imkansız zarara uğrayacağı hususunun kabul edilemeyeceğini, ihtiyati tedbir kararının hukuki dayanağının bulunmadığını, davanın sonucunda davanın reddine karar verilir ve tedbir talebinin haksızlığına kanaat getirilir ise davacının bankanın zararını da tazmin etmek zorunda kalacağını, asıl zararın burada doğacağını iddia ederek itirazının reddi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacının, dava dilekçesinde, dava konusu teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin tedbiren önlenmesine dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair mahkeme ara kararına, davalı vekilinin itirazı üzerine verilen red kararı istinaf edilmiştir. Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı, mahkeme gerekçesinin yerinde olup olmadığıdır. İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” Geçici Hukuki Korumalar ” üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 390/3.fıkrasında ise, tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden kendinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, teminat mektupları davanın konusudur, taraflar arasında ki uyuşmazlığın niteliği, karşılıklı iddialar ve teminat mektuplarının verilme nedenleri göz önünde bulundurulduğunda, ihtiyati tedbirin şartlarının gerçekleştiğinin kabulünde bir usulsüzlük görülmemiştir. Diğer yandan, mahkeme tarafından, ihtiyati tedbir kararında, HMK 392. madde hükmü uyarınca teminat alınmasına karar verilmiştir. Teminatın , tedbir talep eden tarafın haksız çıkması halinde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları zararlara karşılık gösterilmek zorunda olunduğu yasa da belirtilmiştir.Açıklanan nedenlerle ve özellikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbire dair hükümleri ile HMK 396. maddede ifade edildiği üzere, durum ve koşulların değiştiğinin sabit olması ve talep halinde tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına karar verilebileceği hükmü gereğince, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen red kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/201 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen ,27.05.2019 tarihli ara karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA.3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/12/2019