Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2840 E. 2020/1453 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2840 Esas
KARAR NO : 2020/1453
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/935 Esas
KARAR NO : 2018/1375
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
DAVA: İflas (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 07/01/2015 tarihli temlikname ile alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik yolu ile devraldığını, devralınan İş Mahkemesi karara dayalı alacağın tahsili için haciz yoluyla takibe geçildiğini borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve borçluların malvarlıklarına haciz kaydının işlendiğini, ancak alacağın tahsil edilemediğini, bu sebeple Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/936 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli….. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen mahkemenin 2015/937 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı …. davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/938 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı …. davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/939 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/940 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/941 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile;; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/942 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/943 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı …. davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/944 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen mahkemenin 2015/945 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin alacaklı … davalılardan olan işçi alacaklarını temlik ile devir aldığını, borçluların gönderilen ilamlı icra emrine itiraz etmemesi sonucu takibin kesinleştiğini ve malvarlıklarına haciz kaydı işlendiğini, bu nedenle Kocaeli …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin haciz yoluyla takipten iflas yoluyla (adi) takibe dönüştüğünü, davalıların 24.07.2015 tarihinde iflas yoluyla takibe itiraz ettiğini, itirazın sebeplerinin mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazlarının kaldırılmasını ve davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş vekili asıl ve birleşen davalarda cevap dilekçesi ile; davacının yabancı uyruklu olup, teminat göstermesi gerektiğini, 5718 sayılı yasanın 48 maddesi gereğince; mahkemenin bu durumu resen dikkate alması ve teminatın yatırılmaması halinde dava koşullarının oluşmamış sayılmasına karar verilmesini, esas yönünden davanın dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin müvekkili hakkında ipotek hakkına dayalı olarak doğrudan açtığı davalar bulunduğunu, taraflar arasında açıklandığı gibi doğrudan bir ticari borç alacak ilişkisi bulunmadığını, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesin 2009/497 Esas sayılı dosyasında ipotek alacaklısı sıfatıyla dava açıldığını, dava konusu işçilik alacaklarının temlik alınmasında davacının kötü niyetli davrandığını, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. eas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi ile takibe geçildiğini, İİK. 45 maddesi gereğince iflas takibi yapılamayacağını, diğer davalı hakkıda İstabul 9 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1065 Esas sayılı dosyasında iflas isteminde bulunulduğunu, bu davanın bekletici sorun yapılması gerektiğini, davacının temlik aldığı dosya bedellerinin Kocaeli Asliye Ticareet Mahkemesinin 2009/497 dava dosyası gereğince … A.Ş hesabına borç kaydedilerek bu meblağın ipotek bedeline dahil olması nedeniyle İİK 45 maddesi gereğince takip hakkı bulunmamasına rağmen huzurdaki iflas davasında dava hakkının kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Tasfiye Halinde ….A.Ş vekili asıl davada cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin tasfiye halinde olduğunu, davacının müvekkili şirket ile imzaladığı sözleşmelerde kredi ödeme yükümlüğünü bağlı kalmayarak kendi edimini yerine getirmediğini, gemilerin üzerine davacı lehine ipotek tesis edildiğini, davacının ödemeden kaçınması nedeniyle müvekkili şirketin gemilerin inşaasına devam edememesine ve o dönem gemilerin inşasında çalışan işçilerin işçilik ücretlerini ödüyemez duruma gelmesine neden olduğunu, kendi haksız eyleminden doğan zararı yargıya taşıyarak Kocaeli ATM nin 2009/497 Esas sayılı dosyası ile ipotek hakkına dayalı dava açarak tedbir kararı aldığını, davacının açıklanan sistematik kötü niyetli davranışları ile müvekkili şirketi tasfiyeye sürüklediğini, ve iflasına sebebiyet vermeye çalıştığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla alacağın üstünde bir meblağın tahsil sürecine girdiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında bu kondaki takibin derdest olduğunu, davacı alacağı rehin ile temin edildiğinden İİK 45 maddesi gereğince iflas takibi yapılamayacağını, aksi takdirde davacının hem dava konusu icra dosyası hakkında hem de ipoteği kapsamında takibe koyduğu dosya üzerinden alacak tahsil edeceğini ve bu durumun sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, İstanbul 9 Asliye Mahkemesinin 2014/1065 Esas sayılı dosyasında müvkkili şirket hakkında derdest bir iflas davası bulunduğunu ve bekletici sorun yapılmasını belirterek davanın haksız ve kötü niyetli olduğu savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı Tasfiye Halinde … A.Ş vekili birleşen davalarda cevap dilekçesi ile; davacı yabancı uyruklu olduğundan teminat göstermesi gerektiğini, taraflar arasında doğrudan ticari bir borç alacak ilişkisi olmadığını, tersanede çalışan bir çok işçinin ücret ve tazminatlarını ödediğini ve bu ödemeleri de davalı Volüm’ün hesabına borç olarak kaydettiğini, bir kısım ödemeyi de temlik alarak müvekkili şirketten tahsilini istemesi kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, iddia olunan alacakların rehin ile temin edildiğini haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafından temlik alınan ve yukarıda esas numaraları belirtilen takip dosyalarına konu alacakların iş mahkemesi kararlarına dayalı olduğu, getirtilerek incelenen takip dosyası ve mahkeme karar örneklerinden anlaşıldığı ve takip tarihleri itibarıyla alacağın hesaplanması yönünden uzman bilirkişi raporu düzenlendiği, birleştirilen tüm takip dosyaları bakımından kapak hesabı yapılıp ve davalılara İİK 158 maddesine uygun şekilde depo emri gönderilmesine karar verildiği, davalılardan Tasfiye Halinde … A.Ş nin tasfiye memurunun istifa ettiği, yerine atama yapılmadığından bu durumn boşlukta olduğu belirlendiğinden depo emri tebliğ edilemediği, diğer davalı …A.Ş’ ne ve vekiline gönderilen depo emri 24/10/2018 tebliğ edilmekle; depo emrinde belirtilen toplam 346.004,83 TL nin 21/12/2018 tarihinde mahkemenin veznesine depo edildiği, depo emrinde belirtilen tutar tebliğden itibaren 7 gün içerisinde olmasa da, bir sonraki oturumdan önce ödendiğinden borçlular hakkında iflas kararı verilmediği, depo emrinin yerine getirilerek alacak tutarının mahkeme veznesine yatırıldığından asıl ve birleşen davalar yönünden iflas isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili katılma yolu ile yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin MÖHUK 48/2 uyarınca yabancılık teminatından muaf olduğu halde işbu davaya yabancılık teminatı yatırdığını, bu nedenle katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulü ile müvekkilinin yabancılık teminatından muaf olduğuna ve davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. A.Ş. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı … firması, Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’nca yetkilendirilmiş bir şirket olmadığı, BDDK tarafından yetkilendirilmeden Türkiye de kredi veren, ipotek alan, davacı firmanın eylemleri suç teşkil ettiğini, … firması, ilamlı takibe konu yaptığı gemilerin inşaatını 8 senedir bitirmeyerek müvekkil şirketi ve gemilerin sahibi olan ‘…’ firmasını zarara ve mali sıkıntıya soktuğu gibi, ayrıca 03.03.2010 tarihli mahkeme kararı gereği zaten kendisinin ödemesi gereken işçi alacaklarını zamanında ödemeyip, dava konusu edildikten sonra ödediğini, ödediği tutar karşılığında icra dosyalarını temlik aldığı, mahkeme kararı gereği volum firmasının cari hesabına borç yazılması gereken işçi ödemeleri için müvekkil firmaya da iflas takibi yapılarak iflas davası açıldığını, mahkeme kararı gereği kendi ve … firmasının sorumluluğundaki işçi borçları için müvekkil şirketin iflasını istemenin hukuki dayağı olmadığını, davacı … tarafından davanın başında 5718 sayılı yasa kapsamında yabancılık teminatı yatırılmaması nedeniyle başlangıçta dava koşullarının gerçekleşmediğini, davacıya Türkiye de çalışabilmesi için izin verilmediğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılması gerekir iken süresinde açılmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, yargılama sırasında depo edilen 367.125,30 TL nin faiziyle birlikte ödenmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 154. maddesinde düzenlenen iflas yolu ile takibe karşı yapılan itirazın kaldırılması ile borçluların iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/935 Esas, 2018/1375 Karar ve 31/12/2018 tarihli kararına karşı davalı … San. A.Ş. vekili ile katılma yolu ile davacı istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/327 Esas 2012/265 Karar 27/11/2012 tarihli kararı ile davalılardan Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine kararın 10/01/2013 tarihinde kesinleştiği, tasfiye memurların istifa etmesi nedeniyle tasfiye kararı veren mahkemenin 21/10/2013 tarihli ek kararı ile Av. … tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, yargılama sırasında tasfiye memuru olarak atanan Av. … tasfiye memurluğundan istifasına ilişkin talebin mahkemenin 01/08/2017 tarihli ek kararı ile kabulüne karar verildiği ancak davalı şirkete yeni bir tasfiye memura atanmadığı bu nedenle davalı Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin tasfiye memurunun istifa etmesi ve yeni bir tasfiye memuru atanmaması nedeniyle depo emri davalı şirkete tebliğ edilemediği gibi yeni bir tasfiye memuru atanmadan yargılamaya devam olunarak gerekçeli karar tasfiye memuru bulunmayan davalı şirkete tebliğ edilmeden istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderildiği dosya kapsamı ile anlaşılmıştır. Tasfiye memurların atanması TTK 536. maddesinde düzenlenmiş olup, TTK 536/3 bendi gereğince şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hallerde tasfiye memuru mahkemece atanacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla davalı şirketi temsile yetkili tasfiye memurudur. Davalı şirkete yeni bir tasfiye memuru atanmadan davalının yokluğunda yargılamaya devam olunarak karar verilmesi usul ve hukuka ve aynı zamanda kamu düzenine aykırı olduğu görülmüştür. HMK 355. maddesi ” İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle kamu düzenine aykırı görülen bu hususta HMK 355. maddesi gereğince resen istinaf incelemesi yapılmıştır Açıklanan nedenlerle, mahkemece, davalı şirkete yeni bir tasfiye memuru atanması sağlanarak, depo emri her iki davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edildikten sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, depo emrinin davalı … A.Ş. tarafından yerine getirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince sair hususlar incelemeden kararın kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Tarafların istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/935 E. 2018/1375 K. 31/12/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50’er TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60’er TL olmak üzere toplam 232,10’ar TL harcın taraflarca ayrı ayrı peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70’şer TL’ harçtan mahsubu ile bakiye kalan 66,40’ar TL harcın istinaf yasa yoluna başvuran taraflardan ayrı ayrı alınarak hazineye İRAT KAYDINA,5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2020