Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2803 E. 2020/1452 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2803 Esas
KARAR NO : 2020/1452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1388 ESAS
KARAR NO : 2019/532
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile … ilindeki elektrik sayaçlarıyla ilgili sözleşme imzaladıklarını, sözleşme konusu işin ifası davalı tarafından belli periyot ve plana göre hazırlanan iş emirlerinin manyetik ortamda müvekkiline teslim edildiğini, bu verilerin el terminallerine yüklenerek görevlileri abone adreslerine gönderdiğini, aboneye ait sayaçlar okunarak gerekli kayıtların yapıldığını, sayacın okunmasına engel hallerden biri var ise bunun raporlandırıldığını, sayacın okunmaması halinde aboneye uyarı ihbarnamesi düzenlenerek müşteriye bırakıldığını, davalının hak edişleri düzenlerken sadece sayacı okumuş ve faturası tahakkuka bağlanmış abonelerin iş bedellerini ödediğini, sözleşmede belirtilen nedenlerden dolayı sayaçları okunmayan abonelere ilişkin hizmet bedellerinin dikkate alınmadığını, davalının sözü edilen işlere ait hizmet bedelini ödememesini bu abonelere ilişkin tahakkuk şartının gerçekleşmemesini göstererek hizmet bedelinin ödenmediğini, ihale yapılırken bu abonelerin endekslerinin okunmasının da işin kapsamında olduğunu, müvekkilinin normal olarak okunan ve tahakkuka bağlanan aboneler için yapmış olduğu masrafları bu tür aboneler içinde aynen yaptığını, kaçak ve usulsüz kullanan abonelere ilişkin ödemelerin de yapılmadığını iddia ederek; sözleşme kapsamında ifa edildiği halde hizmet bedeli ödenmeyen iş ve iş bedellerinin tespitini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; davacının hak ettiği iş bedellerinin kendisine ödendiğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği için müvekkilinin zarara uğradığını, davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede uyuşmazlıkların çözümünde Giresun, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığını, davada yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacının hangi kalemler yönünden ne miktarda talepte bulunduğunu açıklaması gerektiğini, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, imzalanan sözleşmede ve teknik şartnamede ödemenin tahakkuk şartına bağlandığını, davacının edimini yerine getirmediğini, gerçekte okuma yapmamış olmasına rağmen hayali kayıtlar ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını savunarak; dosyada yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, taraflar arasındaki 30/04/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 37.maddesinde “Uyuşmazlıkların çözümünde Giresun, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkilidir” hükmüne yer verildiği, HMK’nın 17.maddesinde yetkili kılınan mahkemenin münhasıran yetkili olacağının açıkça düzenlendiği, buna göre mahkememizin davada yetkisi olmayıp yetkili mahkemenin sözleşme itibariyle İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkemenin yetkisizliğine, davalının yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen üç il arasından İstanbul tercih edildiğini, davalının yerleşim yeri Beykoz olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibariyle mahkemenin yetkili olduğunu belirtmiştir
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Davalı taraf, cevap dilekçesi ile usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde Giresun, Trabzon ve İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Sözkonusu kanunun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen üç il arasından İstanbul tercih edildiğini, davalının yerleşim yeri Beykoz olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki yetki sözleşmesinde yetkili mahkemenin İstanbul mahkemesi olduğu belirtildiği, İstanbul mahkemesinden anlaşılması gereken de İstanbul Merkez (Çağlayan) adliyesi olarak kabulü gerektiğinden mahkemenin kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararında esas ve usul yönünden hukuka herhangi bir aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.a.3 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1.a.3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2020