Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2788 E. 2019/2321 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2788 Esas
KARAR NO : 2019/2321
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2019
NUMARASI : 2019/299 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla, 6000 Amerikan doları arsa bedeli ödeyerek davalı … Koop.’ne ortak olduğunu, kooperatifin Arnavutköy’de bulunan … ada … Parsel ve … ada … parselde, … adet 2 blok halinde daire tipi konutlar yapacağını, sonradan bazı ortaklar için villa yapım kararı alındığını ve kooperatifin hem villa hem de daire talepli olarak devam ettiğini, davalı kooperatif birliği ile diğer davalı kooperatif arasında arsa payı kat karşılığı sözleşmesine istinaden villaların yapımı için … ada … parselde tahsis belgesi alındığını ve inşaatını bitirilerek ortakların villalara yerleşmeye başladığını, ancak daire tipi konutların temelinin dahi atılmadığını, davalı kooperatif üst birlik yöneticilerinin daire talepli ortakların ödemeleriyle fazladan üç villa yapıldığını ve villaların usulsüz olarak fazla alana yapıldığını beyan ettiklerini, villa ortaklarının daire ortaklarından üstün tutulduğunu, müvekkilinin, villaların olduğu arsa içinde arsa parası ödediğini ve bu arsa üzerinde hakkı olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, ayrıca davalı kooperatifin malvarlığına ve ihtilafa konu taşınmazlara tedbir konulmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ Mahkemece, davacı tarafın delil sunmadığı ve iddialarının soyut beyanlardan ibaret kaldığı, davacının tedbir talebinin ancak delillerin toplanması ile değerlendirilebileceği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkilinin yaptığı ödemeler araştırılmadan ve tapu kayıtlarına bakılmadan eksik inceleme ile tedbir taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin yaşadığı olağan dışı gecikme sebebiyle ciddi bir zarara uğradığını ve uğramaya devam ettiğini belirterek ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.Davalı … Kooperatifi vekili istinaf talebine cevabında özetle; davacıya tahsis edilebilecek konut bulunmadığını, konut tahsis edilmeyen ortağın Yargıtay hesaplama formülü ile hesaplanacak tazminat dışında maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceğini, müvekkili kooperatifi üzerine kayıtlı taşınmaz bulunmadığını, kooperatife tahsis edilen arsaların bir kısmının davalı üst birliğe, bir kısmının ise arsa sahipleri adına kayıtlı olduğunu, davacının hiçbir zaman villa ortakları gibi inşaat yapım maliyetlerine katılım bedeli ödemediğini, villa üyelerinin ödediği paralarla yapılan inşaatlara tedbir konulmasının mevzuata ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, tahsis edilmeyen konut nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı taraf, davalı kooperatifin malvarlığı ile … ada … ve … ada 1 sayılı taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını istemiş, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine ara karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile, ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, davacının talebi tahsis edilmeyen konut nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, davalı kooperatifin malvarlığı ve kooperatifin villa inşa ettirdiği taşınmaz ile diğer …parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti eldeki davada uyuşmazlık konusu değildir. Buna göre, ilk derece mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olmayan kooperetif malvarlığı ile taşınmazlar üzerine tedbir konulması talebinin reddi kararı, sonucu itibarıyla yerindedir. Ancak mahkemece bu gerekçeyle tedbir talebinin reddi gerekirken, esasa girilerek ve davacının esas yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddi kararı doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca davacının istinaf talebinin kabulü ile, kararın gerekçesinde hata edildiğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun kararın gerekçesi yönünden KABÜLÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/299 Esas, 17/05/2019 tarihli kararının …nın 353/1.b.2 bendi gereğince KALDIRILMASINA,3a-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1.f Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.19/12/2019