Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2775 E. 2020/1068 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2775 Esas
KARAR NO: 2020/1068
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/392
KARAR NO: 2019/764
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
KARAR TARİHİ: 17/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan taşınmazın davalı şirkete 01/10/2015 tarihinde kiraya verildiğini, 54.430,00 TL ödenmemiş kira alacağı olduğunu, bu kira alacağının 32.200,00 TL’lik kısmının kambiyo senedine dayalı olduğunu, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak takip başlatıldığını, kalan miktar için ise Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak takip yapıldığını, hile ve sahtecilik yaparak icra müdürlüklerini ve mahkemeleri kandırmaya çalıştıklarını, mükerrer ödemelerin gösterildiğini belirterek davalıların İİK m.177/1-4 gereğince doğrudan iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevabında özetle, alacağın kaynağı olan kira sözleşmesine taraf olmadığını, icra dosyasının kesinleşmediğini, İİK m.177 şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … ve … Ltd. Şti vekili cevabında özetle, davacıya borçlu olmadıklarını, İİK m.177 şartlarını taşımadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalılardan … ve …’ın gerçek kişi tacir olup olmadıklarının tespiti için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup gerçek kişi tacir kayıtlarının olmadığı yönünde cevap verildiğini, davalıların, şirketlerin ortağı olduklarından bahisle dava açılmış ise de, sermaye şirketlerinin ortakları ve yöneticileri sadece bu sıfatları nedeniyle iflasa tabi tutulamayacaklarını, celbedilen …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasınında, davacı tarafından davalılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu … ve … yönünden İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1076 Esas, 2019/235 karar sayılı ilamı ile, … yönünden ise İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1111 Esas, 2019/234 karar sayılı ilamı ile borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, bahsi geçen icra dosyaları iflas yolu ile takip olmadığı gibi, davacı tarafın bu yönde bir iddiası da bulunmadığı, başlatılan icra takipleri ise icra mahkemesi tarafından durdurulmuş olup, İcra mahkemesine sunulan evrak nedeniyle hileli muamelede bulunulduğu iddiasıyla iflas talebinde bulunmak mümkün olmadığı, icra takipleri sonuçlanmamış olup, İİK’nun 177/1 maddesi gereğince iflas talebinde bulunulamayacağı gibi, icra emriyle istenen bir alacak bulunmadığından 177/4 maddesi gereğince iflas talebinde bulunulması da mümkün olmadığı, bu haliyle İİK’nun 177/1-4 maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı şirket yetkilisinin yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davalıların, hile ve sahtecilik yaparak icra müdürlükleri ve mahkemeyi kandırmaya çalıştığını, ödenmeyen kira bedellerine ilişkin takibe dayanak yapılan kambiyo senedinin düzenlendiğini, dosyaya sunulan ödeme dekontların, kambiyo senedinin düzenlenmesinden önceki kira dönemine ait olduğunu ayrıca davalı gerçek şahısların tacir sayılmasa da tacir gibi sorumlu olduklarından iflaslarının istenebileceğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 177. maddesi 1. Ve 4. bendi gereğince “borçlunun, alacaklıların, haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunması veya teşebbüs etmesi” nedenine dayalı doğrudan doğruya iflas davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK ‘nun 177.maddesinde , “ Doğrudan Doğruya İflas Halleri “ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 117/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla ,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Dosya kapsamına göre İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı şirket tarafından, davalılar aleyhine kira alacağına dayalı toplam 39.669,00 TL alacağın tahsili istemiyle kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, borçlu … ve … yönünden İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1076 Esas, 2019/235 karar sayılı ilamı ile, … yönünden ise İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1111 Esas, 2019/234 karar sayılı ilamı ile borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasınında da, davacı tarafından davalılar … ve … ile dava dışı …’a karşı kira alacağına dayalı toplam 27.135,00 TL alacağının tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlular tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır Somut olayda, davacı taraf, …İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarındaki alacağının tahsilinin hileli davranışlarla imkansızlaştırıldığını,mahkemelerin ve icra müdürlüklerinin kandırılmaya çalışlıdığını, dosyalarındaki alacaklar bakımından mükerrer tahsilatlar yapıldığını iddia ederek davalıların iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de davalıların, alacaklı olduğunu iddia eden davacı alacaklının haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunduğuna dair iddiaların ispatlanamadığı, ayrıca davalılardar gerçek şahısların iflasa tabi kişilerden olmadığı dolayısıyla İİK 177. maddesine dayalı doğrudan doğruya iflas şartları gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde, davalı şirket ve yetkilisi … aleyhine başlattıkları İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesini talep etmiş ise de, bu dosyanın dava dilekçesinde dava konusu edilmediği gibi takibin dava tarihinden sonra başlatılmış ayrı bir dava konusu olduğu görülmüştür. Sonuç olarak ilk derece mahkemesince verilin karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile kabul edildi.17/06/2020