Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2751 E. 2023/154 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2751 Esas
KARAR NO: 2023/154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2018/1057 Esas, 2019/443 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava dışı sigortalı … Dericilik San. Tic. Ltd. Şti.’nin Bağcılar’da bulunan iş yerinin, ticari paket sigorta poliçesi ile müvekkili tarafından sigortalandığını, 27/12/2017 tarihinde yapılan ihbar sonucu ekspertiz incelemesi yapıldığını, sigortalı firmanın faaliyet gösterdiği binanın ön cephesine göre sağ ayrık nizamda bulunan davalı şirketin maliki olduğu binanın 4. katında faaliyet gösteren kiracısına ait yağ ile ısınan transfer baskı makinesinde oluşan arıza sonucu ısınan yağ basıncının etkisi ile patlama olduğunu, akabinde yanmaya başladığını, ayrıca binaların dış cephesinde yanma ve delinme meydana geldiğini, dava dışı sigortalı işyerine bakan patlamanın olduğu binanın cephe duvarının bir kısmının blok halinde yerinden koparak kopan beton bloğun dava dışı sigortalı işyerinin otopark kısmında park halinde bulunan … plaka sayılı aracın üzerine düşerek hasara neden olduğunu, ekspertiz raporundaki tespitlere göre dava dışı sigortalıya uğramış olduğu zarar sebebiyle 11/04/2018 tarihinde 47.749,40 TL ödendiğini, müvekkilinin, sigortalısının haklarına halef olarak, malik olması sebebiyle davalıya rücu hakkı kapsamında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlattığı takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerine karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin maliki olduğu kiracısı … Baskı San. Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği adreste meydana gelen yangında müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, kusurun dava dışı kiracıdan kaynaklı olduğunu, yapı malikinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkilinin, bina maliki olması sebebiyle binanın elverişsizliğinden, iyi yapılmaması/korunmamasından kaynaklı herhangi bir hatasından kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkiline rücu edilebileceğini belirten eksper raporunun tarafları için hukuken hiçbir bağlayıcılığı bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının kendi tanzim ettirdiği taraflı eksper raporuna göre hesaplanan miktara da ayrıca itiraz ettiklerin, bu sebeple yeniden hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili işyerinin, sigortacısı … Sigorta AŞ’ye davanın ihbar edilmesini, konusu yargılamayı gerektiren ve likit olmayan bir bedel üzerinden icra inkar tazminatı talep edilebilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; 6098 sayılı TBK’nın 69. maddesi uyarınca bir bina ve diğer yapı eserlerinin malikinin, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlü olduğu, bu maddedeki sorumluluğun, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk hali olduğu, buna göre malikin kurtuluş beyyinesi getirmesi mümkün olmayıp ancak illiyet bağını kesen, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru veya mücbir sebep var ise bunları kanıtlayarak sorumluluktan kurtulabileceği, somut olayda kiralanan iş yerinin kiralama amacı dışında kullanıldığı ileri sürülüp kanıtlanmadığı, sanayi bölgesinde bulunan iş yerinde amacına uygun faaliyette bulunulmak üzere davacı tarafından iş yerinin kiraya verildiği, hasar, kiracıya ait yağla ısınan transfer baskı makinesinde ki yağın aşırı ısınması sonucu meydana gelen patlamanın etkisiyle yapıya ait duvarın yıkılarak sokakta park halinde aracın üstüne düşmesi sonucu meydana geldiği, eylemin meydana geliş şekli itibari ile binanın yapım ve bakımında herhangi bir kusur bulunmadığı, eylemin üçüncü kişinin fiili ile meydana geldiği, mücbir sebep bulunduğu ve davacının her türlü önlemi almasına rağmen zararın meydana gelmesini önleyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemenin red kararının taraflarınca kabul edilebilir olmadığını, ek rapor taleplerinin TBK md. 69’un değerlendirmesinin hakimin hukuk bilgisi ile çözülebileceğinden reddine karar verildiğini, kararda ise TBK 69’a göre 3. kişinin ağır kusuru neticesinde illiyet bağının kesildiğinin ve malikin sorumlu olmayacağının belirtildiğini, ancak Yargıtay’ın 4. Hukuk Dairesinin 24.02.1997, E.1996/11374 K.1997/1191 kararı göz önüne alındığında yerel mahkemenin kararının haksız olduğunu, söz konusu yargıtay kararında, yapı malikinin kusursuz sorumluluğunda illiyet bağını kesen nedenleri engelleyen, yapı malikinin ek kusuru olup olmadığına bakılmadan, özen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği incelenmeden eksik hazırlanmış bir bilirkişi raporu ile ve ek rapor hazırlanması taleplerinin de reddi ile verilen bu kararun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin olası bir yangın hasarına karşı gerekli önlemleri aldığını ve bu önlemleri alsa idi hasarın yine gerçekleşecek olduğunu hiçbir somut delille kanıtlayamadığını, bilirkişi raporunda da bu hususa yer verilmediğini, sanayi bölgesi gibi iş kazalarının olma ihtimali yüksek olan bir bölgede yangın hasarına ilişkin yapı malikinin herhangi bir bakım, onarım ve önlem almayarak açıkça önlem alma hususunu savsakladığını, Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk hali olduğunu, nedensellik bağının, mücbir sebep, mağdurun veya üçüncü kişinin ağır kusuru sonucu kesilmesi durumunda malikin sorumluluğundan sözedilemez ise de malikin ek kusuru varsa, nedensellik bağının kesilmesinin sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını, söz konusu hasarda da davalı malikin özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması, yerine getirdiğine dair herhangi bir emare bulunmaması nedeniyle sorumluluğunun kalkmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, davacının, dava dışı sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacının, davalı ile dava dışı … Baskı San. Tic. Ltd. Şti. hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 47.749,40 TL asıl alacak ve 718,20 TL faiz olmak üzere toplam 48.467,60 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, hasarın meydana gelmesinde davalının kusuru ve sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … Dericilik San. Tic. Ltd. Şti. arasında 05/11/2017-2018 tarihleri arasında geçerli riziko adresi “… Mah. … Cad. No:… Bağcılar/İstanbul” olan Ticari Paket Sigorta Poliçesi akdedildiği, sigortalının 27/03/2018 tarihli ibraname ile, tespit edilen 47.749,90 TL hasarın prim borçlarına karşılık mahsup edilmesini kabul ettiği, ayrıca 11/04/2018 tarihli sigortalı cari hesap alacak kaydını gösteren ödeme dekontunun da dosya kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.İtfaiye tarafından düzenlenen yangın raporunda, bodrum kat üzeri 4 katı bulunan, 4. katında faaliyette olan … Baskı San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait iş yerinin girişe göre sol tarafta ortada bulunan yaklaşık 200 – 250 derece yağla ısınan çalışır vaziyetteki transfer baskı makinesinde oluşan arıza sonucu fazla ısınan yağın basıncı ile patlamanın olduğu, akabinde de yanmanın başladığı gelişerek etrafına sirayet ettiği belirtilmiştir.Meydana gelen olay sebebiyle düzenlenen 22/02/2018 tarihli hasar ekspertiz raporunda, sigortalı firmaya komşu olan ve tamamı davalı şirkete ait olan 4. katında kiracı olarak faaliyet gösteren … Baskı San. Tic. Ltd. Şti.’nde bulunan yaklaşık 200 – 250 derece yağla ısınan çalışır vaziyetteki transfer baskı makinesinde oluşan arıza sonucu fazla ısınan yağın basıncı ile meydana gelen patlama neticesinde sigortalı firmaya ait binada ve muhteviyatında hasar meydana geldiği, sigortalı firmaya ait binada oluşan hasarların yangın sigortası teminatlarından infilak ve yangın klozu kapsamında teminat dahilinde olduğu, meydana gelen olay sebebiyle bina kıymetleri dışında işyerinde bulunan demirbaş ve dekorasyon kıymetlerinde de hasar meydana geldiği, bina hasarı tazminat tutarının 46.642,46 TL ve demirbaş-dekorasyon hasarı tazminat tutarının 1.106,94 TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 47.749,40 TL olduğu belirtilmiştir.Bilirkişiler tarafından sunulan 27/03/2019 tarihli raporda, ekspertiz raporunda belirtildiği gibi olay nedeniyle meydana gelen hasarın söz konusu taşınmaz binaya zarar vermesinin mümkün olduğu, meydana gelen bu hasarın giderilmesi için yapılan inceleme ve araştırma neticesinde serbest piyasa güncel rayiç fiyatlarına göre bina ve eşya hasarı olarak malzeme, işçilik, nakliye ve eskime payı dahil KDV hariç 47.749.40 TL’nin uygun olduğu, meydana gelen olayın, davalının kiracısı olan … Baskı San. ve Tic. Ltd. Şti’nin yaklaşık 200 – 250 derece yağla ısınan çalışır vaziyetteki transfer baskı makinesinde oluşan arıza sonucu fazla ısınan yağın basıncı ile patlamanın olduğu, akabinde de yanmanın başladığı, gelişerek etrafına sirayet ettiği, görsel metotla yerinde incelendiğinde, teknik olarak binanın bakım ve yapımı ile zarar arasında uygun illiyet bağının olmadığı, bu nedenle BK 69. madde kapsamında davalı yapı malikinin sorumluluğunun doğmadığı ve davacı sigorta şirketinin, davalı yapı malikine karşı rücu etmek hakkı bulunmadığı bildirilmiştir.6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Somut davada, olayın meydana geldiği … Mah. … Cad. No:… Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan 4 numaralı en üst katın davalı tarafından dava dışı … Baskı San. Tic. Ltd. Şti.’ne 21/07/2015 tarihinde imzalanan 01/08/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraya verildiği, olayın olduğu tarihte de kiracılık ilişkisinin devam ettiği ve hasara sebebiyet veren patlama ve yangın olayının da burada gerçekleştiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken uyuşmazlık davalı şirketin, dava dışı kiracısının faaliyetinde olan işyerinde meydana gelen patlama ve yangın olayı sebebiyle davalı bina malikinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı işbu davayı, bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayanarak açmıştır. Alınan bilirkişi raporunda, davalının kiracısına ait baskı makinesindeki arıza sonucu patlama meydana geldiği ve 3. kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının yapı maliki yönünden kesildiği, teknik olarak binanın bakım ve yapımı ile zarar arasında uygun illiyet bağının olmadığı, bu nedenle davalı yapı malikinin sorumluluğunun doğmadığı belirtilmiş olup Mahkemece de isabetli olarak bu doğrultuda karar verilmiştir. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/11-603 Esas 2022/84 Karar sayılı kararına konu olay sebebiyle hakkında davanın açıldığı davalının maliki olduğu yer yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin yoğun olarak bulunduğu, yapısının değiştirilmek suretiyle dükkan sayısının artırıldığı, günlük insan trafiğinin yoğun olduğu bir iş merkezi olduğu dikkate alındığında söz konusu ilamın somut olayın özelliğine göre eldeki işbu davada uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1057 Esas, 2019/443 Karar ve 16/04/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a fıkrası gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere hakim …’in karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.09/02/2023
MUHALEFET ŞERHİ Somut davada, olayın meydana geldiği … Mah. … Cad. No:… Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan 4 numaralı en üst katın davalı tarafından dava dışı … Baskı San. Tic. Ltd. Şti.’ne 21/07/2015 tarihinde imzalanan 01/08/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraya verildiği, olayın olduğu tarihte de kiracılık ilişkisinin devam ettiği ve hasara sebebiyet veren patlama ve yangın olayının da burada gerçekleştiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/11-603 Esas 2022/84 Karar sayılı kararı da dikkate alındığında, 6098 sayılı TBK’nun 69. maddesi (818 sayılı BK’nun 58. maddesi) gereğince üçüncü kişinin kusurunun illiyet bağını kestiğinden bahsedilebilmesi için bu kişinin zarar verenin riziko alanı içerisinde bulunmaması gerekir. Sorumlu kişilerin kendisi ile sözleşme ilişkisi içinde olduğu kişiler, yanında çalıştırdığı kişiler ve belirli bakım ve koruma yükümlülüğü olan kişiler, zarar görenler karşısında üçüncü kişi olarak kabul edilemezler. Zira kendilerine rücu mümkün olabilen bu kişiler zarar verenin riziko alanı içerisindedir. Örneğin kiracı, bakım yükümlüsü veya malikin yanında çalıştırdığı kişiler üçüncü kişi olarak nitelenemezler. Somut olayda ise, zarara yol açan patlama ve yangın olayının meydana gelen yer, davalı şirketin, dava dışı kiracısının faaliyetinde olup bu sebeple dava dışı kiracının kusuru, 3. kişinin kusuru olarak kabul edilemeyeceğinden bu kusurun illiyet bağını kestiğinden de söz edilemez. Yine aynı ilamda vurgulandığı üzere , binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun şekilde yapılmış olması, gerekli izin ve ruhsatların alınması bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. O halde somut olaya gelindiğinde, binanın yapım ve bakımında herhangi bir kusurun bulunmaması da yapı malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran bir husus değildir.Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK’nun 69. maddesinde düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. İlliyet bağının varlığının kesildiğini ise davalı kanıtlamak zorundadır. O halde yangına sebep olan işyerinin davalının kiracısı olması karşısında üçüncü kişinin kusurundan bahsedilemeyeceği kabul olunarak Yargıtay ilamında da vurgulandığı üzere, hayatın olağan akışına ve binanın tahsis amacına göre meydana gelen zararın davalı bina maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği, davalının, zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı hususlarının araştırılması gerekir. Alınan bilirkişi raporunda bu hususlara yönelik bir tespit ve değerlendirme yoktur. Salt binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun şekilde yapılmış olması ile gerekli izin ve ruhsatların alınması bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Sonuç olarak bahsi geçen hususların tespitine yönelik, alanında uzman bir bilirkişi eklenerek mevcut heyetten yahut farklı bir bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre davalının tespit edilecek kusur durumuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmadığından ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun başvurunun reddine dair görüşüne iştirak etmiyorum.