Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2669 E. 2020/142 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2669 Esas
KARAR NO : 2020/142
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/07/2019
NUMARASI : 2018/1312 Esas
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı vekili, 27.12.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin matbaacılık sektöründe kullanılan su bazlı temizleyici ve diğer kimyasalların üretimi ile iştigal ettiğini, sektörde yaklaşık 50 senedir faaliyette bulunduğunu, 2018 yılının ikinci yarısında yaşanan ekonomik dalgalanmaların şirketi ciddi şekilde etkilediğini, konkordato projesi ile şirketin konkordatoya tabi borçlarının kesin mühlet verilmesinden itibaren 18 aylık sürede, %100 oranında, rehinli borçlar ve kamu borçları alacaklıları ile yapılacak müzakerelerde iskontosuz ve makul faiz oranları ile ödenmesinin sağlanabileceğini, ön projede yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda, makul güvence veren denetim raporunda da görüldüğünü iddia ederek, öncelikle İİK 287. madde gereğince geçici mühlet kararı verilmesini, yapılacak değerlendirme sonucunda ise İİK 289. madde gereğince kesin mühlet kararı ve İİK 305 vd maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.Alacaklıların bir kısmı, davaya müdahale talebi ile birlikte yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiş ve duruşmaya katılarak beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacı vekilinin 25.07.2019 tarihli dilekçesinde, 30.05.2019 tarihli kararla kesin mühlet kararı verildiği, kararın 10. maddesinin j ve k bentlerinde bankaların ilgili şirketin hesapları üzerine bloka konulmasının önlenmesine karar verildiğini, bu karara rağmen … A.Ş Beylikdüzü şubesindeki şirkete ait hesaba banka tarafından bloke konulduğunu, şirketin bu hesap üzerindeki tasarrufunun fiilen engellendiği, komiserlerin aldığı karar ile blokenin kaldırılması gerektiğini beyan ettiklerini, özellikle mahkemenin 30.05.2019 tarihli kararının j ve k bentleri dikkate alınarak ilgili bankanın, konkordato kesin mühlet kararı almış bulunan şirketin … A.Ş Beylikdüzü Şube hesabındaki blokenin kaldırılması ve bu konuda ilgili bankaya tezkere yazılmasına karar verilmesi talebi üzerine, 26.07.2019 tarihli ara karar ile, borçlunun, borçlu olduğu banka hesaplarına geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek hakediş bedelleri ve alacakları konusunda alacaklı bankaların kendi alacakları yönünden mahsup işlemi yapmalarının önlenmesine, hesabın konkordato denetiminde kullanılmasına ( Takas ile ilgili olarak tensip tutanağının 12’nci madddenin ( c) bendinin uygulanacağının belirtilmesine ), alacaklı olsun veya olmasın bankaların mühlet kararını gerekçe göstererek borçluların hesabında bulunan paraların üzerine bloke konulmasının önlenmesine, hesabın konkordato projesi ve konkordato denetiminde kullanılmasına ( Takas ile ilgili olarak tensip tutanağının 12’nci madddenin ( c) bendinin uygulanacağına ) karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ;Ara karar, … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, mahkemece verilen 26.07.2019 tarihli 1 ve 2 numaralı ara kararın kaldırılmasını isteyerek, emsal Yargıtay ilamları gereğince, maddi hukuku etkileyen tedbir kararları verilmeyeceğinin açık bir şekilde ortaya konulduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulünü istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Mahkemece, davacı yararına verilen ihtiyati tedbir mahiyetindeki ara karar, … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun sekizinci kısmında kanun yolları düzenlenmiştir. Birinci bölümde “ İstinaf “ a yer verilmiş, 341. maddede ise “ İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar “ belirtilmiştir. 341/1. fıkrada, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği ifade edilmiştir. HMK ‘nın 394. maddesinde ise “ İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz “ üst başlığı ile 5. fıkrada, itiraz üzerine verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceğine yer verilmiştir. Somut olayda, ilk derece mahkeme kararına karşı, itiraz edilmeksizin istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması doğru değildir. Diğer yandan, 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Her ne kadar, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi ,yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesi ve İİK 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- …. A.Ş vekilinin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1312 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen, 26.07.2019 tarihli ara karara ilişkin istinaf başvurularının ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi gereğince REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan, peşin olarak yatırılan 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4 – … A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İİK’nun 287/son fıkrası gereğince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi ve aynı yasanın 362/1- f bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/01/2020