Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2628 E. 2019/1719 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2628 Esas
KARAR NO : 2019/1719
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
NUMARASI : 2018/431 Esas, 2019/517 Karar
BİRLEŞEN DOSYA: İSTANBUL ANADOLU 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/502 ESAS
BİRLEŞEN DOSYA: İSTANBUL ANADOLU 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/509 ESAS
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilleri asıl ve birleşen dosyalarda; davalı kooperatifin 08/05/2018 tarihli genel kurul toplantısında, toplantıya katılmaya yetkili olmayan kişilerin katılarak oy kullandıklarını, toplantıya katılan kişi sayısının 558 olmasına rağmen, 685 oy çıktığını, toplantıda 657 oy kullanıldığını, fazla çıkan 28 oyun adayların rızasıyla kura usulü çekilerek iptal edildiğini, oyların sayılarak mavi listenin 322 oy, beyaz listenin 314 oy aldığının ilan edildiğini belirterek, genel kurul kararının geçersizliğinin tespitine, aksi takdirde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların muhalefet şerhlerinin bulunmadığını, toplantının usulüne uygun yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/502, İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/509 Esas sayılı dava dosyaları eldeki dosya ile birleştirilmiştir.İlk derece mahkemesince; “…İptali istenen genel kurulun Ticaret İl Müdürüğünden ibraz edilen hazirun listesinde toplam 558 adat üyenin imzasının bulunduğu, kooperatif merkezinde divan kurulunca düzenlenmiş toplantı tutanağına ait hazirun listesinde ise 657 adet üye imzası bulunduğu ancak davalı kooperatif tarafından bu hazirun listesinin dosyaya sunulmadığı, toplantı tutanağına göre genel kurulun 558 adet imza ile açıldığı, yaşanan kargaşa sonucunda güvenli bir genel kurul seçimi için düzen kurmakta zorlanan ve atılan imzaları bizzat saymayan divan heyetine göre 657 adet üye imzalı hazirun listesine rağmen sandıktan 685 adet oy pusulası çıktığı, bu nedenle 28 adet oyun usulsüz ve fazladan kullanıldığı tespit edilerek divan kurulu kararıyla iptal edildiği ancak dosyadaki mevcut 558 adet imzalı genel kurul hazirun listesi ile karşılaştırıldığında 127 adet fazla oy kullanıldığı anlaşıldığından sadece 8 adet oyla kazanan yada kaybedenin tayin edileceği bu seçim sürecinde üyelerce mükerrer oy kullanılmış olabileceği gibi üye olmayanlar tarafından usulsüzce kullanılmış olabileceği belirlendiğinden sayım dışı bırakılan oyların 28 adet veya 127 adet olarak kabulü halinde seçim sonucunun çok ciddi rakamda etkileyebileceği, seçimde 657 adet oy geçerli kabul edilerek sayılmış olduğu halde toplantı tutanağına 636 adet oyun işlendiği ve kalan 21 adet oyun hiç bir şekilde kayıt altına dahi alınmadığı bilirkişi tarafından yapılan incelemede tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından kamera görüntüleri incelenmiş olup, divan kurulu tarafından belirlenen 685 adet oy pusulası zarfının seçim sandığından çıktığını hiç bir şekilde belirtmeyen ve seçimin açıkmı yada kapalı şekilde yapıldığını açık bir şekilde ortaya koymayan divan gelen kurulu toplantı tutanağının bu yönüyle de usule aykırı, eksik ve hatalı düzenlendiği tespit edilmiştir…” gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulü ile, 08/04/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava ve birleşen İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/502 Esas sayılı dosyalarında, davacı üyelerin toplantıda karara muhalif olup, muhalefet şerhi yazdırmadıklarını, dava açma haklarının bulunmadığını, gerekli nisabın sağlandığını, üyelerin iradesinin sandığa yansıdığını, birleşen İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/509 Esas sayılı dosyasında da gerekli nisabın sağlandığını, davacının seçime girmeden seçimden çekildiğini beyan ederek salondan ayrıldığını, geçersiz sayılan oylarda yasaya aykırılık bulunmadığını, davacının seçimden çekilmesinin oylamadan çok önce olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararın iptali istemine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, geçersiz olması (yokluk) hali, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını ya da kendisinin ve/veya bir kısım ortakların toplantıya çağrılmadığını iddia eden ortağın, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali için açtığı davada, genel kurulda alınan kararlara red oyu vermesi ve muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz.Muhalefet şerhi koşulu, aynı Kanun’un 98. maddesi yollaması ile TTK’nın 361. maddesinin 3. fıkrası uyarınca da aranmaz. Bu iddialar ile açılan dava, genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde açılmalıdır. Davacı taraf toplantıya katılmaması gerekenlerin katıldığı iddiasında da bulunmuştur.TTK’nın 361/son maddesi hükmüne göre, oylama sonucuna etkisi olabilecek kişiler, somut olayda iddia edildiği gibi, katılmaması gerekip de katılan ve olumlu oy kullanan kimseler olup, davalı kooperatif bu katılımın karara etkili olmadığını ispatlarsa bu katılım sonuca etkili olmayacağından, bu halde iptal isteminin aynı madde uyarınca reddi gerekir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4′ ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıda bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4’nün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır” hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır. Yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Sonradan icazetle dahi geçerli hale gelmezler. Yokluk halinde, hukuki işlem bir veya daha fazla unsurunun yokluğu nedeniyle şeklen dahi olsa mevcudiyet (varlık) kazanamamaktadır. Hukuken yok olan bir işleme hiçbir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün değildir. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın mutlak butlan ile malûl sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. (Bkz: Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2013/4862 Esas, 2013/6831 Karar sayılı ilamı)Somut olayda; davalı kooperatifçe hazurun listesinin dosyaya sunulmadığı, toplantı tutanağına göre genel kurulun 558 imza ile açıldığı, divan heyetine göre 657 adet üye imzalı hazurun listesine rağmen 685 adet oy pusulası çıktığı, 28 adet oyun usulsuz ve fazladan kullanıldığı, 322 oy mavi listeye 314 oy beyaz listeye çıktığı, fazladan kullanılan 28 oyun kazananı etkileyeceği anlaşılmış, mahkeme gerekçesine göre istinaf sebeplerinin yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK m.353/1.b.1 gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492. Sayılı Harçlar Kanunu gereğince asıl dosya için alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile 121,30 TL İstinaf kanun yolu harcı olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, davalının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,b-Birleşen 2018/502 Esas sayılı dosya için alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile 121,30 TL İstinaf kanun yolu harcı olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, davalının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,c-Birleşen 2018/509 Esas sayılı dosya için alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile 121,30 TL İstinaf kanun yolu harcı olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, davalının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Yargıtay’a Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/10/2019