Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2607 E. 2023/28 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2607 Esas
KARAR NO: 2023/28
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI: 2018/632 Esas, 2019/494 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen güvenlik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin, davalıya güvenlik hizmeti sunduğunu, cari hesap alacağından dolayı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğunu, icra takibinin dayanağının 30.06.2017 tarihli … nolu 27.201,36 TL, 31.7.2017 tarihli … nolu 44.802,24 TL, 31.8.2017 tarihli … nolu 44.802,24 TL, 30.9.2017 tarihli … nolu 44,588,97 TL, 31.10.2017 tarihli … nolu 47.476,12 TL 30.11.2017 tarihli … nolu 44.785,72 TL, 30.11.2017 tarihli … nolu 2.986,00 TL bedelli faturalar olduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 30/06/2017 tarihinde Güvenlik Sözleşmesi ve Şartnamesi imzalandığını, davacının, çalışanlarının maaş ödemelerini zamanında ve gereği gibi yapmadığından müvekkili tarafından, maaş ödemelerinin yapıldığını ve davacının hak edişinden mahsup edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde beyan ettiği faturalara ilişkin herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkilinin, kesilen fatura borcuna istinaden toplamda 180.000 TL’lik 3 adet çek ile bir kısım ödemeleri de gerçekleştirmiş olduğunu, borçtan arta kalan 50.500 TL’lik ödemenin de müvekkili adına kesilen faturadan düşüleceği konusunda karşılıklı mutabık kalındığını, ayrıca dava dilekçesine konu edilen faturalarla ilgili davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz ile icra takibinin durması üzerine davacının Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını ve müvekkilinin, davacıya iddia edilen miktarlarda borcu bulunmadığının dosyada alınan bilirkişi raporu ile de sabit hale geldiğini belirterek davanın reddine ve davacının kötü niyetli takip ve dava açması nedeniyle takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; incelenen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali istenen Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 3 adet faturanın (31/07/2017 tarih 44.802,24 TL, 31/08/2017 tarih 44.802,24 TL, 30/09/2017 tarih 44.588,97 TL tutarlı) itiraza uğrayıp incelemesinin yapıldığı, ancak faturaların tahsilinin yapılmadığı, iş bu dosya ile tahsilde tekerrüre sebep vermemek kaydı ile bakiye alacak yönünden açılan davanın 49.278,79 TL olarak kabulünün gerektiği gerekçesiyle Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasındaki Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip edilen 31/07/2017 tarih 44.802,24 TL, 31/08/2017 tarih 44.802,24 TL, 30/09/2017 tarih 44.588,97 TL tutarlı faturalar ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla, davanın kısmen kabulüne, Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafın 49.278,79 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, 49.278,79 TL’ye takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasında devam eden yargılamada bilirkişiye sunulduğu için mahkemeye sunulamadığını, ticari defterlerinin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinden temin edilerek incelenmesi talep edilmesine rağmen taleplerinin reddedilerek sadece davacının ticari defter ve kayıtlarını esas alan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verildiğini, kararın, maddi gerçeğe ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu kapsamda ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 49.278,79 TL asıl alacak (elle “cari hesaptan kaynaklanan alacak bakiyesi” olarak yazılmıştır) ve 1.948,20 TL faiz olmak üzere toplam 51.226,99 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, icra takibinin dayanağının 30.06.2017 tarihli … nolu 27.201,36 TL, 31.7.2017 tarihli … nolu 44.802,24 TL, 31.8.2017 tarihli … nolu 44.802,24 TL, 30.9.2017 tarihli … nolu 44,588,97 TL, 31.10.2017 tarihli … nolu 47.476,12 TL 30.11.2017 tarihli … nolu 44.785,72 TL, 30.11.2017 tarihli … nolu 2.986,00 TL bedelli faturalar olduğu, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Bilirkişi 18/03/2019 tarihli raporunda, davacının incelenen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış ve yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığını ve lehe delil olabileceğini, davalının inceleme günü defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı ile davalı arasında 01.06.2017 – 30.12.2017 dönemini kapsayan 7 aylık güvenlik/danışmanlık sözleşmesi akdedildiğini, davacının sözleşme kapsamında davalı adına toplamı 256.642,65 TL olan 7 adet hizmet faturası düzenlendiğini, işbu faturalara karşılık 126.000 TL nakit tahsilat yaptığını ve cari hesap bakiyesinde 130.642,65 TL kadar yasal defterinde alacaklı gözüktüğünü, ancak işbu davada 49.278,79 TL’lik kısım için takipte bulunduğunu, davalı tarafından sunulan Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyası tahtında düzenlenmiş olan bilirkişi raporunda, davacının düzenlediği 7 adet faturanın davalı defterine kayıtlı olduğunu ve bu hususta ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap mutabakatsızlığının, davacının tahsil ettiği 126.000 TL dışında davalı tarafından 120.500 TL nakit 180.000 TL çek ödemesi ile davacı personeline 49.130,33 TL asgari ücret ödemesi yapıldığı iddiasından kaynaklandığını, ancak davalının işbu dava dosyasına davacının kabulünde olan 126.000 TL nakit ödeme dışında, diğer ödemelere ait belge sunmamış olduğunu, bu durumda davalının ödeme iddiasının beyanla sınırlı kaldığını, buna göre davacının takip tarihi itibariyle 49.278,79 TL alacaklı olarak görüldüğünü, takip tarihi itibariyle bu alacağa işlemiş faiz talep hakkının doğmadığını bildirmiştir.UYAP sistemi üzerinden gönderilen talebe binaen incelenen işbu davanın davacısı tarafından davalısına karşı 05/03/2018 tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı sırasında açılan davada, davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde, işbu dosyadaki talepleri ile aynı iddiaları ileri sürerek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava ettiği, yine davalının da işbu dosyadaki savunmaları ile aynı şekilde cevap dilekçesi sunarak davanın reddini talep ettiği, bilirkişi … tarafından sunulan 22/06/2018 tarihli raporda davalının, davacıya 10.142,65 TL; aynı bilirkişi tarafından sunulan 01/03/2019 tarihli ek raporda 60.642,65 TL borcunun bulunduğunun bildirildiği, bilirkişi … tarafından sunulan 26/02/2021 tarihli raporda, 29/11/2017 tarihli tutanakta yer alan imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının bildirildiği, Mahkemenin, yapılan yargılama neticesinde 31/05/2021 tarihli ve 2021/532 Karar sayılı kararı ile, 60.642,65 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verdiği, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 09/09/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada bilirkişi … tarafından sunulan 01/03/2019 tarihli ek raporda, davacının, davalıdan 60.642,65 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği, Mahkemenin 31/05/2021 tarihli ve 2021/532 Karar sayılı kararı ile, sunulan ek raporda olduğu gibi davanın kısmen kabulü ile 60.642,65 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verdiği, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 09/09/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasına konu edilen icra takip dosayasının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve işbu eldeki davaya konu edilen icra takip dosyasının ise Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğu, her iki icra takibinin dayanağının da aynı faturalardan kaynaklandığı, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/229 Esas sayılı dosyasında sunulan 01/03/2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki tespitlerin taraflar için bağlayıcı hale geldiğinin kabulü gerektiği, buna göre söz konusu raporda yapılan tespitler uyarınca alacağın 60.642,65 TL olarak sübut bulduğu, davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesinin sonuca bir katkısının bulunmayacağı dikkate alındığında Mahkemece davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince davanın reddi yerine yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/632 Esas, 2019/494 Karar ve 25/04/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-a)Davacı tarafından açılan DAVANIN REDDİNE, b)Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 618,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 438,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,c)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,d)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,e)Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 842,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 662,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalıya iadesine,5-Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 35,90 TL yargılama gideri ile 179,90 TL istinaf karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 337,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,7-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2 bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/01/2023